Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Eski ABD başkanı Donald Trump’tan ekonomik resesyon ve bunalım hakkında dikkat çeken bir çıkış geldi! Trump, ABD ekonomisinin resesyondan çok daha büyük bir sorunla karşı karşıya olduğunu iddia ederek,çok kritik uyarılarda bulundu.
Trump’tan Biden yönetimine kritik uyarı!
Eski Başkan Donald Trump, Cuma günü Arizona’daki “Save America” mitingi sırasında yaptığı konuşmada, Başkan Joe Biden’ın mali politikaları nedeniyle ABD’nin ekonomik bir bunalıma girebileceğini iddia etti. Mitinge Cumhuriyetçi Arizona vali adayı Kari Lake’i desteklemek üzere katılan Trump, ABD ekonomisinin 1929’daki Büyük Buhran’a benzer bir bunalıma girebileceği konusunda uyarılarda bulundu.
ABD’nin eski başkanı, “Buhran yaşayacağız” diyerek, “Bu ülkeyi ayakta tutmalıyız yoksa ciddi bir sorunla karşı karşıya kalacağız” dedi.
Nitekim son veriler, ABD’deki enflasyonun mayıs ayında bir önceki yıla göre %8,6 olduğunu gösteriyor. Bu da son kırk yılın en yüksek oranına işaret ediyor.
“Reel ücretler çöküyor ve biz bir yıkımın eşiğindeyiz. Bu gerçekten de müthiş. Bakın buna stagflasyon denir. Bu iyi değil,” diye vurguladı. Ayrıca Trump konuşmasına şu ifadeleri ekledi:
“Endişelendiğim şey, bir takım iyileşmelerden söz edip duruyorlar… şu anda gideceğimiz yer çok kötü bir yer olabilir.”
Eski cumhurbaşkanı, “Bu ülkeyi harekete geçirmeliyiz, yoksa ciddi anlamda bir sorunumuz olacak” diyerek devam etti:
“Resesyon değil. Resesyon güzel bir kelime. Durgunluktan çok daha büyük bir sorunumuz olacak. Bir buhran geçireceğiz.
“Biliyorsunuz, 1929’da Büyük Buhran denen bir şey vardı, biliyorsunuz değil mi? Onlar da yalnızca bir resesyon yaşamış olmayı isterdi” dedi.
Peki Trump’ın bahsettiği Büyük Buhran tam olarak neydi? O dönemde neler yaşanmıştı?
İlginizi çekebilir;
Bitcoin balina cüzdanlarında şaşırtan hareketlilik!
Güncel Bitcoin fiyat tahmini ve BTC gelecek beklentisi 2022- 2025
Kayıp Bitcoin’ler nasıl bulunur? Bir yolu var mı?
Büyük Buhran nedir?
Dünya tarihinde günümüze kadar çok sayıda ekonomik kriz yaşandı. Ama hiçbirisi dünyayı, Büyük Buhran (Great Depression) kadar derinden sarsmadı. Tarihteki en büyük ekonomik kriz, 1929 yılında yaşandı. En çok Amerika ve Avrupa’da hissedilen kriz, dev ekonomilerin çökmesine neden oldu.
Kapitalizmin revaçta olduğu, özellikle de Amerikan kapitalizminin altın çağlarını yaşadığı bu dönemde hisse senetleri hızla yükseliyor. Özellikle ABD ekonomisi büyük bir ivme kazanıyordu. Gelişen ve büyüyen sanayi ile birlikte toplumun refah düzeyi artıyordu.
Ülkedeki 200 büyük şirket, ülke ekonomisinin %50’sini elinde bulunduruyordu. Bu o kadar riskli bir durumdu ki, şirketlerden birinin batması, çok büyük bir krize yol açabilirdi. Ve gerçekten de öyle oldu.
O yıllarda yerli ve uluslararası üretimin büyük bir bölümü, krediler yoluyla finanse ediliyordu. Tüm dünyaya çok büyük miktarlarda krediler dağıtan Amerika, verdiği borçları geri toplayamadı. O yıllarda tüm dünyayı kasıp kavuran, kara perşembe olarak anılan bir krize yol açtı.
Borsaların dibe vurduğu, o günün rakamlarıyla milyar dolarlık fonların yok olduğu, binlerce bankanın ve şirketin battığı ve dünya genelinde milyonlarca insanın işsiz kalarak açlıkla boğuştuğu, çocuklarını bile satan insanların görüldüğü yıllar olarak hafızalara kazındı.
En fazla ABD ve Avrupa’yı etkilemiş olsa da Büyük Buhran’ın, neden Büyük Dünya Bunalımı olarak anıldığı, o yıllarda küresel ekonomiye, krizin büyüklüğüne ve tüm dünya üzerindeki etkilerine bakıldığında anlaşılabilir.
Buhran döneminde, dünyada 50 milyon insanın işsiz kalmasına, toplam global üretimin %42 oranında ve dünya ticaretinin de %65 oranında çöküş yaşamasına neden oldu.
Bu arada, Biden yönetimi ekonomik durumun ciddiyetini küçümsüyor. Hazine Bakanı Janet Yellen pazar günü CNBC’ye verdiği röportajda şunları söyledi: “Ekonomimiz resesyonda değil. Ancak büyümenin yavaşladığı ve bunun gerekli ve uygun olduğu bir geçiş dönemindeyiz.
Bununla birlikte son zamanlarda ABD’de büyük çaplı bir bunalım konusunda uyarıda bulunan tek kişi Trump değil. Uzmanlar uzun bir süredir, ABD’deki ekonomik durgunluğun muhtemel riskleri hakkında konuşuyor.
Koronovirüsün ortaya çıkışıyla birlikte uzun bir süredir, piyasalarda ABD’yi ve tüm dünyayı etkileyecek küresel durgunluktan bahsediliyordu. Hatta bazı ünlü Wall Street yatırımcıları, paradigmanın değişmeye başladığını ve mevcut ekonomik görünümün, 1920-1930 yılları arasında yaşanan “Büyük Buhran” öncesine benzemeye başladığını söylüyordu.
Yine en son; Zengin Baba Yoksul Baba’nın yazarı Robert Kiyosaki, hisse senedi, tahvil ve emlak piyasalarının çökmekte olduğuna dikkat çekerek, ülkedeki ekonomik bunalım konusunda bir takım uyarılarda bulundu. Ve geçtiğimiz hafta, enflasyonun Büyük Buhrana yol açabileceğini iddia etti.
Dahası Robert Kiyosaki, Fed’in politikalarının ABD dolarının sonunu getireceğini her fırsatta yineliyor. Bu minvalde vatandaşlara doların bu çöküşünden korunmak için altın ve Bitcoin almaları gerektiği konusunda önerilerde bulundu.
İlgili: Kitapları milyonlar satan ünlü yazar ve iş adamından Bitcoin önerisi!
Resesyon dönemlerinde Bitcoin artar mı?
Altın, yatırımcılar tarafından her zaman güvenli bir liman olarak görülür ve resesyon endişelerinden yararlanır. Nitekim son yıllarda bazı büyük yatırımcılar, olası bir küresel krize karşı önlem olarak, daha güvenli varlıklara geçiş yapmaya başladı. Bu risklerden kaçınma girişimleri, altın gibi güvenli liman olarak görülen varlıkların fiyatını büyük ölçüde artırdı.
Öte yandan, Bitcoin’e yönelik talep güvenli bir yatırım varlığı olarak, son zamanlarda bu tarz kriz ortamlarında düşüş gösterdi. Ki bu da aslında Bitcoin (BTC)’nin dijital altın olduğu iddiasıyla çelişiyor.
Ancak son zamanlarda geleneksel yatırımcılar, kripto para birimi piyasasına karşı daha pozitif yaklaşım sergilemeye başlıyor. Piyasalardaki durum yeniden olumlu yönde değişir ve ayı piyasası sona ererse; Bitcoin fiyatı yeniden yükselebilir.
Nitekim bazı yatırımcılar son zamanlarda yaşanan büyük çöküşe rağmen, Bitcoin’in piyasadaki konumu hakkında hala olumlu düşüncelere sahip ve gelecekte BTC’nin finans dünyasında önemli bir noktaya yükseleceğini ve yatırım için güvenli bir varlık olacağına inanıyorlar. Gelecekte, geleneksel yatırımcılar yatırımlar için kripto para birimi piyasasını tercih ederse, durum elbette Bitcoin lehine değişebilir.
Bununla birlikte, Bitcoin’in piyasadaki konumu hakkında hala olumlu düşüncelere sahip olanların sayısı çok daha fazla. Ve gelecekte BTC’nin finans dünyasında önemli bir noktaya yükseleceğini ve yatırım için güvenli bir varlık olacağına inanıyorlar.
Ayrıca BTC devletler tarafından kontrol edilen fiat paralar gibi değildir ve Bitcoin, deflasyonel yapısı sayesinde uzun vadede değeri artan bir varlığa dönüşebilir.
Altından farklı bir algoritmik deflasyon modeline sahip olan Bitcoin, büyük kurumlar ve uzun vadede merkez bankaları için cazip bir varlığa dönüşmeye başlayacağı iddia ediliyor.
Sonuç olarak; son zamanlarda uygulanan enflasyonist politikalar, devletler tarafından kontrol edilemeyen, sabit bir arza sahip olan küresel, değişmez ve merkeziyetsiz bir dijital değer deposunu olumlu etkileyecektir.