Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Küresel kriz DeFi (Merkezsiz Finans) ekosistemini nasıl etkiler? Küresel piyasalarda 11 Mart’ta yaşanan kriz, DeFi sektörünü de etkilese de merkezsiz finansın potansiyelini önemli ölçüde ortaya çıkardı.
Küresel kriz DeFi (Merkezsiz Finans) ekosistemini nasıl etkiler?
Bugünkü yazımızda küresel kriz DeFi finansmanın geleceği ve krizin ardından bizi bekleyen yeni dünya hakkında uzmanlarla yapılan bir röportaja yer verdik. DeFi’nin geleceğini ve sektörde bundan sonra neler olabileceğini, bir de piyasanın tanınmış isimlerinden dinleyelim.
Kara Perşembe olarak anılan gün (11 Mart), kripto para piyaslarıyla birlikte tüm DeFi sektörünü de sarstı. Son birkaç yılda kaydettiği başarılara rağmen DeFi’ye, bu kez çok fazla talep olmadı. Ancak geleneksel sistem ile karşılaştırıldığında, yaşanan küresel kriz DeFi (merkezsiz finans)’nin önemli bir potansiyeli olduğunu ortaya çıkardı.
ForkLog’dan Max Bit, UniDAO’nun kurucu ortağı Leonid Morozovsky ve Enecuum CEO’su Mikhail Sayfullin ile küresel resesyon, merkezsiz finansmanın geleceği ve krizin ardından bizi bekleyen yeni dünya hakkında bir röportaj yaptı.
Şimdi, “DeFi’yi gelecekte neler bekliyor ve sektörde bundan sonra neler olabilir” gibi soruların cevabını piyasanın tanınmış isimlerinden dinleyelim.
Küresel resesyon ve DeFi
Piyasalarda neler oluyor ve DeFi’nin şu anki rolü nedir?
Leonid Morozovsky:
“Yaşanan resesyonla birlikte, KOBİ’ler yaklaşık bir ay içinde öldü. Dünya çapında borsalar büyük bir çöküş yaşadı. Şu anda en çok talep edilen varlık nakit para olduğu için, haliyle piyasalar likidite sorunları yaşıyor. İnsanlar, ellerinde nakit bulundurmak için her şeyi satıyor.”
Mali genişleme politikaları sonucu ortaya çıkan devalüasyonla birlikte, ulusal para birimleri hızla zayıflıyor. Bu gibi durumlarda, enflasyon oranları hızla artar, çünkü ithal mallar daha pahalı hale gelir.
Yetkililer, enflasyon oranlarını artırarak işletmelere yardımcı olmaya çalışır. Vergi gelirleri azalır ve insanlar borçlarını ödeyemez hale gelir. Ve bütün bunlar bankacılığı etkiler. Borç birikecek ve muhtemelen bankaları kurtarma paketlerinin açıklanmasıyla sonuçlanacaktır. Genel resim böyle.
“Bankacılıkta yaşanan sıkıntılar göz önünde bulundurulduğunda, neden insanlara kripto cüzdan verilmiyor ve ulusal para birimleri yerine kripto para dağıtılmıyor?”
Mikhail Sayfullin:
Esasen bu, çift taraflı bir problem; yani altyapı ve belirli bir kripto varlığına geçme meselesi. Dağıtım açısından, fonlar öncelikle borsalara ve büyük işletmelere gidecek. KOBİ’ler bunun sadece bir kısmını alacak.
Kriptoya geçme konusuna gelince, tüm dijital para piyasası hala çok küçük ve henüz olgunlaşmamış. Kripto para piyasası ve mevcut altyapı, geleneksel paranın yerini şimdilik alamaz.
Tüm gelişmelere rağmen, DeFi sektörünün henüz, bu yolculuğun başlangıcında olduğundan eminim.
Örneğin; MakerDAO geliştiricileri, kullanıcı tabanını büyütmeden ve ekosistemleri etrafında bir topluluk oluşturmadan önce projeleri üzerinde 5 yıl boyunca çalıştı ve hala da çalışmaya devam ediyorlar. Fakat bu, sadece bir başlangıç.
“DeFi hizmetleri yeterli mi?”
Leonid:
Gerçekten, DeFi çok yeni bir pazar. Bu sektörde yaklaşık 20 veya 30 bin aktif kullanıcı var. Ancak DeFi’nin, salgının üstesinden gelme ve yeni bir finansal etkileşim modeli yaratma potansiyeli olduğunu pek sanmıyorum.
Bununla birlikte, her şeyden önce, DeFi bize dijital finans ile tamamen dijital bir ortam sunuyor. Kağıt belge yığınlarına ihtiyaç duymayan DeFi, finansal etkileşimleri kolaylaştırır.
Başka bir nokta da küresel sosyal ağdır. DeFi hizmetleri dünya çapında kullanılabilir ve herkes bir para yatırabilir ve faiz kazanabilir. Ayrıca, DeFi’de faiz oranları Hazineden daha yüksektir ve tüm sistem şeffaftır.
Dahası, sistem tamamen otomatiktir; DeFi’de 5-10 kişilik bir ekip, bir bankanın veya yüzlerce kişinin çalıştığı başka bir kurumun işini otomatize edebilir. Dünya genelinde karantina dönemi yaşanırken, bu tür geleneksel kurumlar, işlerini uzaktan nasıl yürüteceğini anlamaya çalışıyor.
DeFi projeleri ise uzaktan faaliyet gösterir. Benzer şekilde, DeFi hizmetlerini kullananlar gerçek ofislere ihtiyaç duymadan uzaktan erişim sağlayabilirler.
“Yeni DeFi protokollerine ihtiyacımız var mı, yoksa mevcut teknoloji yeterli mi?”
Mikhail:
13 Mart’ta piyasada yaşananları göz önüne aldığımızda, mevcut teknolojinin yeterli olduğunu kesinlikle söyleyemeyiz.
DeFi sistemlerinin çoğunun arkasındaki teknoloji olan Ethereum protokolü yeterli değil. Ethereum geliştiricileri, bu kadar çok kullanıcıya sahip olmayı beklemiyordu.
Sistem, mimari olarak, bu kadar büyük yük altında çalışmak üzere tasarlanmadı. Ethereum 2.0 tamamen farklı bir ekonomide faaliyet gösterecek ve bunun nasıl devam edeceğini bilmiyoruz.
Güvenli merkezsiz protokoller oluşturmak zor bir iştir. Ethereum, bu işi yürütüyor olsa da yine de çok fazla koruma gerektiren kusurlu bir çözümdür. Sadece mevcut talebi karşılamak yeterli değil.
DeFi hakkında daha fazlası için tıklayınız.