Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Kripto dünyasında sıkça duyduğumuz cross chain (çapraz zincir) ve cross chain bridges nedir? Zincirler arası köprüler, DeFi ekosisteminde nasıl bir yere ve öneme sahip?
Cross chain – Zincirler arası köprüler hakkında her şey…
Blockchain, Türkçe tabirle blokzincir ya da blok zinciri, blokların kriptografi kullanılarak birbirine bağlandığı ve işlem kayıtlarını güvenli hale getiren sürekli büyüyen bir kayıt listesidir.
İlgili: Blockchain rehberi: Blockchain nedir, hangi alanda kullanılır ve geleceğe nasıl yön verecek?
Bu kayıt listesi aslında, işlem kaydının değiştirilmemesi için birçok bilgisayarda işlemleri kaydeden, değişmez bir dijital defter sunan bağımsız sistemler olarak çalışmak üzere tasarlanmıştır.
Ancak daha sonra bu teknolojisi daha da ileri giderek, kullanıcıların her birine benzersiz avantajlarından yararlanmak için varlıklarını blok zincirleri arasında kolayca aktarabilecekleri bir sistem sağladı. Ve bu da günümüzde zincirler arası köprülerin temelini oluşturdu.
Şimdi kripto dünyasında sıkça duyduğumuz bu cross chain (çapraz zincir – zincirler arası) kavramına biraz açıklık getirelim.
İlginizi çekebilir:
Gassız, ücretsiz işlemler Web3 teknolojisinde devrim yaratacak!
Cross chain nedir? Ne işe yarar?
Cross chain aslında farklı blok zincirleri arasında bilgi ve veri akışını kesintisiz bir şekilde sürdürmeye yarayan bir teknolojidir.
Bu teknolojinin en önemli amacı; farklı blockchainlerin birlikte çalışabilirlik noktasında verimini artırmak ve kripto paraları ağlar arasında kolayca aktarabilmektir.
Zincirler arası köprülerin büyümesi ise, kullanıcıların yalnızca varlıkları blok zincirleri arasında taşımasına izin vermekle kalmaz, aynı zamanda likiditeyi artırırken, DeFi ile ilgili faaliyetlerde tokenlerden yararlanma yeteneğini de artırır.
Örnek vermek gerekirse; bu teknoloji, Bitcoin yatırımcılara kripto para birimini depolamak için daha istikrarlı ve güvenli bir ortam sağlar. Ancak Ethereum blockchainine değer aktarırken, aynı zamanda yatırımcıların bu ortamda dağıtılan akıllı sözleşmelerden yararlanmasına olanak tanır.
Zincirler arası köprüler, sunduğu birçok büyük avantaja rağmen, hackerların ve kara para aklayıcıların dikkatini bu alana çekti. Nitekim Temmuz 2021’den bu yana, 2 milyar doları aşan 9’dan fazla zincirler arası köprü saldırısı gerçekleşti.
Bu yazıda, zincirler arası köprülerin ne olduğunu, nasıl çalıştıklarını ve yeni ve deneyimli yatırımcılar için ne kadar güvenli olduklarını açıklamaya çalışacağız.
Zincirler Arası Köprüler nedir?
Genellikle blockchain köprüleri veya ağ köprüleri olarak adlandırılan zincirler arası köprüler (cross chain bridges), farklı bağımsız blok zincirlerinin birbirine bağlanmasını sağlayan protokollerdir. Bir nevi araçların serbest bir şekilde hareket etmeleri için bir yolu diğerine bağlayan gerçek hayattaki köprülere benzerler.
Zincirler arası köprüler, farklı blok zincirlerini birbirine bağlayarak kullanıcıların varlıkları, tokenleri, akıllı sözleşme bilgilerini ve diğer veri biçimlerini platformlar arasında aktarmalarına olanak tanır. Yani basite indirgemek gerekirse, şöyle diyebiliriz: Bitcoin’iniz var, fakat bunu Ethereum olarak harcamak istiyorsunuz. O zaman bunu zincirler arası köprüler aracılığıyla yapabilirsiniz.
Şimdi bu köprülerin nasıl çalıştığını merak ediyor olabilirsiniz. Şöyle ki; blockchainin en büyük sorunlarından biri birlikte çalışabilirlik eksikliğiydi. Yani birlikte çalışamama. Genellikle blok zincirleri, yönetim prensipleri gereği farklı kurallara sahip oldukları için birbirleriyle etkileşime giremezler. Bu da çoğu zaman, yüksek işlem maliyetlerine ve ağda tıkanıklığa neden olabilir.
Ancak zincirler arası köprüler nötr bölgeler olarak çalışır. Böylece kullanıcılar birbirleri arasında kolayca aktarım yapabilir. Aynı ağ üzerinden birden fazla blok zincirine erişimi olan kullanıcılarla, sorunsuz ve oldukça faydalı bir kripto deneyimi sunar.
On chain bridges – zincirler arası köprüler nasıl çalışır?
Zincirler arası köprüler, kullanıcıların bir kriptoyu yeni bir blok zincirinde kullanmak amacıyla yerel blok zincirinden farklı bir blok zincirine taşımasına izin vererek çalışır.
Zincirler arası köprülerin nasıl çalıştığını anlamak önemlidir. Çünkü çalışma prensiplerini anlamak, bu köprülerin kullanımını kolaylaştırır ve yatırımcıların ne yaptıklarını bilmelerini sağlar.
Basitçe şöyle açıklayalım: Aslında Ethereum ağındaki bir adrese BTC gönderemezsiniz. Eğer denerseniz, işleminiz başarısız olur veya daha kötüsü olur; paranızı kaybedersiniz.
Muhtemelen daha önce wrapped (sarılmış) tokenler teriminin duymuşsunuzdur. İşte bunlar zincirler arası köprülerle ilgilidir. Zincirler arası köprüler, tokenleri akıllı bir sözleşmeye sararak ve başka bir zincirde kullanabileceğiniz yerel varlıklar ihraç ederek çalışır. Örneğin, wrapped BTC (wBTC) aslında, teminat olarak BTC kullanan bir ERC-20 tokenidir. Ancak Ethereum ağında wBTC tokenlerini almadan önce Bitcoin blockchainine BTC yatırmanız gerekir.
Zincirler arası köprülerin yönetilmesinin oldukça karmaşık olduğu söylenebilir, ancak gün geçtikçe bu köprüler daha da popüler hale geliyorlar. Peki yatırımcılara ve blockchain dünyasına ne gibi faydalar sunuyorlar?
Zincirler arası köprülerin faydaları
Zincirler arası köprüler çeşitli işlevler ile birlikte, DeFi kullanıcılarına sayısız fayda sağlar. Bunlardan bazıları şöyle:
1. Birlikte çalışabilirlik
Zincirler arası köprülerin en önemli faydası; blok zinciri ekosisteminde birlikte çalışabilirlik sorununu çözmesidir. Esasen bu, blok zinciri ağlarının birbirine bağlanmasına veya etkileşime girmesine izin verir. Bir başka deyişle, zincirler arası köprüler, farklı blok zinciri ağlarının birbirleri arasında veri alışverişinde bulunmasına ve bunlardan yararlanmasına ve ağların ilgili blok zincirleri arasında benzersiz dijital varlık türlerinin taşınmasını sağlar.
Ayrıca birlikte çalışabilirlik özelliği, aynı anda birden fazla blok zinciri ağının avantajlarından yararlanan güçlü yeni ürün ve hizmetlerin oluşturulmasına izin verir.
2. Zincirler arası teminat
Bu özellik, DeFi kullanıcılarının az sayıda veya Bitcoin gibi dApps’e sahip olmayan bir blok zincirinden varlıkları veya verileri Ethereum gibi daha sağlam bir ekosisteme sahip olan bir blockchaine aktarmalarına olanak tanır.
3. Ölçeklenebilirlik
Blockchain köprüleri, yüksek işlem hacimlerini kaydederken daha fazla ölçeklenebilirlik sağlamak üzere tasarlanmıştır. Ayrıca bu özellik, DeFi geliştiricilerinin uygulamalarını ve kullanıcılarının orijinal blok zincirinin likiditesinden ve ağ etkisinden vazgeçmeden bu tür hizmetlerden yararlanmasını mümkün kılar.
4. Daha iyi kullanıcı deneyimi
Her platformun blok zinciri ekosisteminde, daha güvenli, daha ucuz gas ücretleri, daha hızlı işlem gibi birçok farklı faydaları vardır. Zincirler arası bir köprü, alternatif platformlara erişim sağlayarak, kullanıcıların asıl blok zincirinin eksik kaldığı özelliklerden yararlanmalarına olanak tanır.
Ayrıca DeFi kullanıcıları, yüksek işlem ücretleri ödemeden zincirler arası köprüler ile mikro transferleri daha hızlı gerçekleştirebilir. Bu, özellikle blockchain tabanlı oyun ve e-ticaret deneyimi için çok büyük önem taşır.
Zincirler arası köprüler güvenli mi?
Cross chain köprüler, kuşkusuz birçok fayda sağlar, ancak kusursuz da değildirler. Hırsızlık/hack ve merkezileştirme gibi bazı dezavantajları da vardır. Zincirler arası bir köprünün doğasında bazı güvenlik açıkları olabilir.
Kaldı ki kriptodaki her yenilikte olduğu gibi, zincirler arası köprüler de %100 güvenli değil. Nitekim blockchain köprüleri, kripto sektörünü uzun süredir rahatsız eden hack saldırılarının hedefi haline geldi. Londra merkezli blockchain analiz firması Elliptic’e göre, 2022’de şu ana kadar bu köprülerden 1 milyar dolardan fazla fon çalındı.
Ethereum’un kurucu ortağı Vitalik Buterin de daha önce, bu köprülerin saldırıya uğrama riskiyle ilgili endişelerini dile getirdi. Ona göre zincirler arası köprüler ideal değil; çünkü varlıkları transfer etme sürecinde güvenlik risklerini artırıyorlar.
Cross chain köprülerdeki diğer bir sorun ise merkezileşmedir. Chainalysis, köprülerin çekici bir hedef olduğunu savunuyor. Çünkü genellikle köprülü varlıkları alıcı blok zincirinde destekleyen merkezi bir fon depolama noktasına sahipler. Bu fonların nasıl depolandığına bakılmaksızın – akıllı bir sözleşmede veya merkezi bir muhafaza platformunda kilitli olabilir- bu depolama noktası bir hedef haline gelir. Ve doğrulayıcıların merkezileştirilmesi, güvenlikten ödün vermeyi çok daha kolay hale getirdi.
Zincirler arası köprü saldırılarını engellemek için ne yapılabilir?
Defi sektöründeki paydaşların öncelikle zincirler arası köprülerdeki güvenlik önlemlerini geliştirmek için birlikte çalışması gerekiyor:
1. Zincirler Arası Güvenlik Protokollerini Güçlendirme
Belki de geliştiricilerin yapabileceği en önemli şey, zincirler arası köprülerinin güvenlik protokollerini güçlendirmektir. Burada daha iyi kimlik doğrulama ve yetkilendirme mekanizmalarının ve daha sağlam şifreleme protokollerinin uygulanması sözkonusu.
2. Akıllı sözleşme denetimleri
Zincirler arası köprüler genellikle akıllı sözleşmeler aracılığıyla blok zincirlerini birbirine bağlar. Bu, akıllı sözleşme denetimlerini köprü güvenlik sürecinin hayati bir bileşeni haline getirir. Güvenlik açıklarını kod blok zincirinde yayınlanmadan önce belirleyip düzelten akıllı bir sözleşme güvenlik denetimi, yukarıda bahsettiğimiz zincirler arası köprülerde yaşanan en büyük saldırılarının çoğunu önleyebilirdi.
3. Farkındalığı ve eğitimi teşvik etme
Paydaşlar, blockchain ekosistemlerinin tüm kullanıcıları arasında zincirler arası istismarlar konusunda farkındalığı ve eğitimi teşvik etmeli. Bu hareket, kullanıcıların potansiyel tehditlere karşı daha uyanık olmalarına ve fonlarını ve verilerini korumak için adımlar atmalarına yardımcı olacaktır.
4. Daha iyi iletişim
Paydaşlar arasında sorunsuz iletişim çok önemlidir. Ve hızlı bir şekilde çözülebilmeleri için yeni tehditler ve güvenlik açıkları hakkında, paydaşların bilgi paylaşmalarına yardımcı olur. Bu şekilde DeFi Sektörü için standartlaştırılmış güvenlik önlemleri geliştirmede işbirliği yapabilirler.
Sonuç olarak;
Cross chain zincirler arası köprüler, birlikte çalışabilir, açık ve merkezsiz bir blok zinciri ekosistemi için temel oluşturur. Kullanıcıların varlıklarını birden çok ağ arasında hızlı ve verimli bir şekilde aktarmalarına olanak tanıyan sayısız avantajlara sahip olsalar da köprülerin bazı dezavantajları üzerinde çalışma ve hack saldırılarını önleme ihtiyacını da inkar edemeyiz.
Bunu başarmak için akıllı sözleşme denetimleri ve zincirler arası güvenlik protokollerinin güçlendirilmesi gibi bazı önemli adımlar mevcut. Sonuçta, hızla gelişen blockchain alanında zincirler arası köprüler için çalışmalar hala devam ediyor. Bu nedenle zaman geçtikçe kesinlikle, bu alanda çok daha fazla gelişme olacak.