Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Proof of Stake coinleri merkeziyetçiliğin artışına mı neden oluyor?
Özellikle konsensus metodlarına sıra geldiğinde kripto para endüstrisinde çok fazla kabilecilik görülüyor. Güce aç Proof-of-Work protokolleri, major dijital para platformları vasıtasıyla yerini yavaş yavaş Proof-of-Stake coinlerine bırakıyor. Ancak bunun da kendi potansiyel dezavantajları var.
Yeni çalışmalar Proof-of-Stake networkların daha geniş merkeziyetçi potansiyelleri üzerine derinlemesine indi. Bu networklarda, initial (ilk başta alınan) tokene sahip olanlar, hisselerin aslan payına ve yönetim haklarına sahip oluyor.
Proof-of-Stake coinleri balinaların mı kontrolünde?
Peki Proof-of-Stake coinleri belirli bir sınıfın mı kontrolünde? Araştırma şirketi Messari, kamusal blockchainler içinde güç ve zenginliğin dağılımını ve bunun nasıl benimsenmeyi bastırabilecek bir yerleşik sınıf oluşumuna doğru gidebileceğini araştırdı.
Model, token sahiplerinin çoğunluğunun, onları ICO fazında satın aldığını varsayar. Pasif sahipleri, token fiyatları arttıkça satışa başlayarak başlangıçta alan initial token sahiplerine daha fazla hisse hakkı bırakabilir.
Bu varsayımsal durum, Ethereum gibi PoS blockchain platformlarının, sonsuza kadar initial token dağılımlarıyla devam edeceğine hükmetmesi üzerine kurulu.
“Kurumlara inancını gün geçtikçe kaybeden bir dünyada, gücün ve zenginliğin kamusal blockchain networklarına nasıl dağıtıldığı belirleyici olabilir.
Proof-of-Stake networkları, gelecekteki benimsenmeyi baskılayabilecek yerleşik sınıf oluşturarak riskleri yönetiyor.
Ryan Watkins 02.03.2020″
Araştırmacı bunun özellikle on-chain yönetimle sıkı sıkıya birleştirilmiş platformlar için doğru olduğunu söylüyor.
Daha fazla PoS bazlı blockchainler ortaya çıktıkça, major borsalar kendilerine düzenli bir kesinti yaparak daha fazla hisse sunma hizmetine geçecekler. Coinbase zaten bunu Tezos ile başlattı.
Açıklamalarına devam eden araştırmacı, initial (başlangıçta edinilen) token sahiplerinin yalnızca blockchainin senyoraj gelirinden hak iddia etmekle kalmadıklarını söylüyor. Bunların ayrıca yönetimde de söz sahibi olmakla ilgili sürekli hak talep ettiklerini belirtiyor. Networka başlangıçta yatırım yapanlar, gelecekteki yayınlarda da orantısal hak kazanıyorlar.
Bu senyoraj talebi, kimse kendi varlığına ve yatırımına zarar vermek istemeyeceği için artmış güvenlik bağlamında olumlu olabilir. Ancak resme on-chain yönetim de girerse initial token sahipleri yerleşik hale gelebilir.
Bu token sahipleri sınıfı ve hisse sahipleri, sürekli olarak networkun yönünü ve yönetimini etkileyebilir. Sonuçta PoS kamusal blockchainlerinin geleceği hakkında büyük bir sorun oluşturabilir.
Hibrid konsensus mu?
Proof of Stake coinleri merkeziyetçiliğinin çözümlerinden biri Pos-PoW hibrid konsensus modeli olabilir. Araştırmacılar Decred’i bunun nasıl çalıştığını incelemek için model olarak kullandılar. Burada, devam eden masraflarla karşı karşıya olan madenciler, doğal satıcılar haline geliyor ve yönetimsel güç sorunu azalmış oluyor.
Diğer taraftan madencilik havuzları merkeziyetçilik sorunlarını arttırabilir. Özellikle de Bitcoin ve Çin’in bu konudaki madencilik hakimiyeti konusunda olduğu gibi, coğrafik olarak yoğunlaşmalarda bu sorun yaşanabilir.
Kripto platformları sürekli olarak gelişiyor. Güvenlik, desentralizasyon ve ölçeklendirilme trilemması ise sorun olmaya devam ediyor.