Ethereum kurucu ortağı Vitalik Buterin, merkezsiz finansın (DeFi) kritik bir özelliğinin bu gelişmekte olan sektörü ilerlemekten alıkoyduğunu düşünüyor. Bunu çözüm için ise içinde token olmayan bir yönetim sistemi öneriyor.
Vitalik Buterin’e göre token tabanlı yönetim DeFi’yi geriye götürüyor
Ethereum’un kurucularından Vitalik Buterin, token tabanlı merkezsiz finans yönetimi ile ilgili sert eleştiriler dile getirdi. Ona göre mevcut oylama mekanizması sorunlu ve muhtemelen de sektörün tam potansiyeline ulaşmasını engelliyor.
Buterin, 16 Ağustos’ta yayımladığı uzun bir blog yazısında, kripto para topluluğunun “mevcut haliyle var olduğu için coin oylamasının ötesine geçmek” zorunda olduğunu belirtiyor.
Şu an DeFi projelerinin büyük bir bölümü, protokol güncellemeleri, ödül dağıtımları ve diğer yönetim oylamalarını mevcut token sahipliği yapısı göz önüne alarak yapıyor. Burada daha çok tokene sahip olan daha yüksek oy oranına sahip oluyor.
Tabii böyle olunca da bazı projeler balinalardan dolayı eleştiriliyor. Çünkü çok sayıda tokene sahip olan balinalar projenin geleceğini belirlemede önemli oy hakkına sahip oluyor. Sonuçta kendi çıkarları doğrultusunda kararları destekliyorlar.
Buterin ise token tabanlı yönetim ile ilgili iki önemli soruna dikkat çekiyor. Birincisi bu teşvik sisteminin getirdiği riskler ikicisi ise oy satın alma yoluyla projelerin yanlış yöne gitmesi. Şöyle diyor:
“Bugün yapılabilecek en önemli şey, merkezsiz yönetim için tek meşru biçiminin coin tabanlı oylama olduğu fikrinden uzaklaşmak.”
İlgili – Son dakika: Ünlü DeFi protokolüne hack şoku – 10,000 hesap etkilendi
Ödünç alarak ve tokenize varlıklarla manipülasyon
Buterin ayrıca “oy satın alma” riski konusunda da konuştu. Ona göre bu tür DeFi yönetim tarzında manipülasyonlar olabilir. Kullanıcılar teminat yatırarak coin ödünç alarak ya da tokenize varlıkları da kullanarak oylamalarda manipülasyonlar yapabilirler.
Peki, Buterin ne öneriyor? Ona göre token tabanlı yönetimin alternatifi olabilecek “İnsan Kanıtı” (Proof-of-Humanity) modeli üzerinde düşünülmeli. Burada her bir protokol kullanıcısının tek bir oy hakkı oluyor.
Başka bir önerisi ise “Katılım Kanıtı” (Proof-of-Participation) modeli. Burada oylar kullanıcıların protokole ne kadar katkı yaptığı ile sınırlandırılıyor. Sonuçta projeye ve topluluğa daha fazla katkı yapanların daha fazla oy hakkı oluyor. Yani oy hakkı sadece belirli görevleri yapan kullanıcı ve adreslere veriliyor.
İlgili – Vitalik Buterin Londra güncellemesi hakkında konuştu! Yeni hedefi ne?
