Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Nobel ödüllü ünlü ekonomist Paul Krugman’ın Bitcoin ve kripto para piyasalarına yönelik ağır eleştirileri oldukça dikkat çekiyor. Krugman yargısız infaz mı yapıyor yoksa eleştirilerinde haklılık payı var mı?
Ağır Bitcoin eleştirilerinin haklılık payı var mı?
NY Times yazarı Nobel ödüllü Paul Krugman Bitcoin ve kripto paralar hakkında “uzun vadeli Ponzi yapılanması” nitelendirmesinde bulundu. Bu kadar uzun vadeli bir Ponzi yapılanması olur mu sorusuna ise “evet olur” cevabını verdi. Krugman uzun vadeli Ponzi yapılanmalarına Bernie Madoff tarafından yönetilen oluşumu örnek olarak veriyor.
Bernie Madoff tarafından oluşturulan ABD merkezli Ponzi yapılanması, 20 yılı yakın süre faaliyetlerini sürdürdü. Madoff çeşitli vaatlerle yatırımcıları ikna ederek milyarlarca dolar değerinde fon topladı.
Ponzi tipi yapılanmalar ticari çıkar elde etmek için oluşturulmuş illegal hiyerarşik yapılanmalardır. Hiyerarşik yapıya yeni üyelik kazandırma ilkesine göre kurulan Ponzi yapılar, her yeni üye karşılığında eski üyelerine fon teklif ediyor. Bu teklif Ponzi tipi yapılara süreklilik kazandırıyor ve eski üyeleri yeni üye bulma konusunda teşvik ediyor. Ülkemizde Çiftlik Bank ve Titan gibi oluşunlar Ponzi tipi yapılanmalara örnek olarak verilebilir.
Ponzi tipi yapılanmalar yasa gereği suç olarak tanımlanmıştır. Ponzi tipi yapılanma kuran ve yöneten kişiler, çeşitli müeyyidelerle karşı karşıya kalabilmektedir.
Bkz: Tron CEO’su Justin Sun az kalsın Ethereum’u 1000 doların altına gönderecekti!
Krugman olası bir finansal kriz ile etkilenmediği sürece Ponzi tipi yapılanmaların uzun vadede devam edebileceğini düşünüyor.
Krugman ancak birkaç kripto paranın altın gibi uzun soluklu bir yatırım aracı haline gelebileceğini belirtiyor. Böylece Krugman, Bitcoin ve birkaç kripto para projesine açık kapı bırakıyor.
Krugman ABD yönetiminin 1930’larda altın karşısında alınan sert önlemlerde olduğu gibi günümüzde kripto paralar için de sert önlemler alabileceğini ifade etti.
1930’larda ABD katı bir döviz kuru rejimi uygulamaktaydı. Doların değeri birebir altına endekslenmişti. 1929 yılında yaşanan “Büyük Buhranın” ardından ABD tüm altın hesaplarına el koydu. Krugman benzer durumun kripto paralar için de geçerli olabileceğini ileri sürüyor.