Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Morgan Stanley’in başekonomisti Seth Carpenter, Donald Trump’ın önerdiği gümrük vergilerinin 2026 yılına kadar ABD ekonomisine ciddi zararlar vereceğini uyardı. Carpenter, bu vergilerin “kesinlikle” enflasyonu artıracağına ve büyümeyi yavaşlatacağına dikkat çekti.
Trump’ın planı, tüm ithalatlar için %10 ile %20 arasında, Çin’den gelen mallara ise %100’e kadar gümrük vergisi uygulamayı içeriyor ve bunun amacı “başka ülkelerden para almak” olarak açıklanıyor. Ancak ekonomistler, bu stratejinin ters tepeceğini ve “kendi lastiklerini kesip kestirme yol bulmak” gibi bir şey olduğunu belirtiyor.
Vergilerin Ekonomik Etkileri
Carpenter, bu gümrük vergilerinin bir anda uygulanmasının “büyük bir olumsuz şok” yaratacağını öngörüyor. Bu vergiler, kademeli olarak uygulanacak olsa bile zamanla ekonomiyi büyük bir şekilde sıkıştıracaktır, diye uyardı. Carpenter’a göre, 2026’ya gelindiğinde bu zararlar geri dönülemez bir hâle gelebilir.
Bu vergilerin, Başkan Joe Biden tarafından halihazırda uygulanan vergilerle birleşmesi, ABD ekonomisini birçok cepheden etkileyebilir. Otomotiv, tüketici elektroniği, makineler, inşaat ve perakende sektörlerinde fiyatlar artacak. Şirketler ise bu ekstra maliyetleri tüketiciye yansıtacak, yani malların fiyatları yükselecek.
Örneğin, Trump’ın Çin mallarına uygulamayı önerdiği %60’lık gümrük vergisini, Biden’ın Çin’den gelen elektrikli araçlara koyduğu %100’lük vergiyle birleştirdiğimizde otomotiv endüstrisi için felaket senaryosu ortaya çıkıyor. Ayrıca, Apple ve Microsoft gibi küresel tedarik zincirlerine bağımlı olan teknoloji firmaları da artan maliyetlerle karşılaşacak, bu da telefonlar, bilgisayarlar ve diğer elektronik cihazların fiyatlarının yükselmesine neden olacak.
Ekim ayında, ABD Tüketici Fiyat Endeksi bir önceki yıla göre %2,6 arttı. Enflasyon, yıllarca süren dalgalanmalardan sonra yavaşlama eğiliminde, ancak Trump’ın gümrük vergileri bu ilerlemeyi geri alabilir ve yeni bir enflasyon dalgası yaratabilir.
Fed’in Çabalarına Zarar Verebilir
Federal Rezerv, ekonomiyi desteklemek amacıyla faiz oranlarını düşürüyordu ancak gümrük vergileri, bu çabaların boşa çıkmasına neden olabilir, diye uyardı FedWatch Advisors’ın kurucusu Ben Emons. Eğer enflasyon tekrar yükselirse, 2025’te piyasalarda faiz indirimi beklentisi ortadan kalkabilir. Bu, büyümenin yavaşlamasına, faiz oranlarının donmasına ve ekonominin çökmesine yol açabilir.
Çin’in Karşı Hamleleri
Trump’ın gümrük vergilerine karşılık olarak, Çin diplomatik çabalarını artırıyor. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, küresel liderlerle yaptığı görüşmelerde, ABD’nin korumacılık politikalarını eleştiriyor ve diğer ülkeleri Trump’ın politikalarını takip etmemeye çağırıyor. Xi, G-20 ve APEC zirvelerinde, “Duvarlar inşa etmeyi bırakın, onları yıkmaya başlayın” mesajını verdi.
Xi, Avrupa ve Güney Amerika’daki liderlerle ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyor. Güney Amerika’da, Xi Peru’da 1,3 milyar dolarlık bir liman açtı ve Meksika ile Arjantin’le ticaret konularını görüştü. Bu ülkeler, Trump’ın gümrük vergileri nedeniyle ABD ile ticaretin zorlaşması durumunda Çin’le daha yakın ilişkiler kurmaya hevesli görünüyor.
Ancak Çin ekonomisi de zorluklarla karşı karşıya. Üretim büyümesi II. Dünya Savaşı’ndan bu yana en yüksek seviyede olsa da, ülke gayrimenkul krizi ve deflasyon ile mücadele ediyor. Trump’ın gümrük vergileri, zaten zor bir dönemde olan Çin ekonomisini daha da zorlayabilir ve Çin’in Gayri Safi Yurt İçi Hasılası’ndan (GSYİH) birkaç puan kaybettirebilir.
Küresel Etki ve Siyasi Gerilimler
Xi’nin serbest ticaret ve Trump’ın gümrük vergilerine karşı mücadelesi, uluslararası ilişkileri geriyor. ABD’nin müttefiklerinden olan Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Çin’in Meksika’daki yatırımları konusunda endişelerini dile getirdi. Avustralya Başbakanı Anthony Albanese de ülkesinin Çin’den çok ABD’ye sadık olduğunu belirtti. Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ise, Çin ile ilişkileri güçlendirmeye çalışırken, Tayvan, Hong Kong ve insan hakları ihlalleri gibi zor konuları ele alıyor.
Amerika’da, Trump’ın gümrük vergileri politikası içsel olarak ters tepebilir. Destekçileri “Amerika İlk” söylemine coşkuyla sahip çıkarken, sanayiler ve işçiler bu vergilerin bedelini ödeyecek. Otomobiller, elektronikler ve günlük tüketim ürünlerinin fiyatları yükseldikçe, Trump’ın desteği zayıflayabilir, özellikle de kilit eyaletlerde. İthalata dayalı üreticiler, maliyetleri kısmak zorunda kalacak ve bu da genellikle işten çıkarmalarla sonuçlanır.
Xi ise her iki tarafta da stratejik bir hamle yapıyor. ABD’nin agresyonuna karşı dururken, çatışmadan kaçınmayı da hedefliyor. Biden ile yaptığı bir görüşmede, Çin’in stratejik çıkarları tehdit altına girerse sessiz kalmayacağı mesajını verdi.
Sonuç olarak, Trump’ın önerdiği gümrük vergileri, ABD ve küresel ekonomi için büyük bir risk oluşturuyor ve ticaret, enflasyon ve ekonomik istikrar üzerinde kalıcı olumsuz etkiler yaratabilir.