Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Wall Street, geleneksel stablecoin’lere alternatif arayışında olan yatırımcıların ilgisini çeken tokenlaştırılmış para piyasası fonlarına yöneliyor. Bu dijital varlıklar, kısa vadeli borç senetlerine yatırım olarak görülüyor ve kripto piyasasındaki dalgalanmalara karşı potansiyel bir çözüm sunuyor. Bu nedenle hem finansal kurumların hem de yatırımcıların ilgisini çekmeye başladı.
Tokenlaştırılmış Para Piyasası Fonları ve Stablecoin’ler Arasındaki Farklar
Bloomberg’e göre, bazı firmalar stablecoin pazarına girmeyi planlıyor. Ancak stablecoin’ler ağırlıklı olarak ticaret için kullanılırken, tokenlaştırılmış para piyasası fonları benzersiz avantajlar sunuyor. Bu tokenler, para piyasası fonları ve hisse senetleri gibi yatırımları temsil edebilir.
Stablecoin’lerin aksine, tokenlaştırılmış fonlar bağlı oldukları varlıklar değer kazandıkça faiz kazancı elde edebilir. Örneğin, en büyük stablecoin olan Tether (USDT), faiz ödemese de ABD Hazine bonoları gibi düşük riskli varlıklarda parayı tutarak gelir elde eder. Tether, 2023’ün ilk yarısında yaklaşık 5,2 milyar dolar gelir elde etti. Getiri sağlayan stablecoin’ler bulunsa da, bunlar genellikle daha küçük şirketlerden geliyor ve piyasada büyük talep görmüyor.
Wall Street’te Artan Benimseme
Wall Street’te özellikle BlackRock ve WisdomTree tarafından tokenlaştırılmış para piyasası fonlarının kullanımının artması, stablecoin’lere kıyasla daha cazip bir çözüm sunuyor. Bu tokenler, yatırımcılara %4 ila %5 arasında faiz oranları sağlıyor ve bu da istikrarlı bir gelir elde etmek isteyen yatırımcılar için ideal bir seçenek olarak görülüyor. Ayrıca, bu tokenler günümüzde oldukça popüler olan türev işlemleri için teminat olarak kullanılabiliyor.
BlackRock, para piyasası tokenlerinin teminat olarak kullanılmasını sağlamak için kripto para borsalarıyla görüşmeler yapıyor. Benzer şekilde, WisdomTree, tokenlaştırılmış para piyasası fonlarının yeteneklerini genişletmek amacıyla birincil brokerlar ve ticaret masalarıyla işbirliklerini araştırıyor. Bu stratejik odaklanma, düşük faiz oranlarının beklendiği bir ortamda daha fazla kurumsal ilgiyi çekebilir.
Tokenlaştırılmış Fonlara Yatırımın Cazibesi
Tokenlaştırılmış para piyasası fonlarına yatırım, yüksek faiz oranlarının sürdüğü bir ortamda istikrar sağlarken, varlık değerlenmesi için de fırsatlar sunar. Uzmanlar, faiz oranlarının düşmeye başlamasıyla bu ihtiyacın artacağını ve finansal kuruluşlar için öncelikli konulardan biri haline geleceğini öngörüyor.
Visa’nın Tokenleştirilmiş Varlık Platformu ile ilgili yaptığı son duyuru ve 2025 yılına kadar bu alanda daha fazla gelişme planlaması, kurumsal ilgiyi artıran önemli bir işaret. Boston Consulting Group ve Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan yeni bir çalışma, bu pazarın 2030 yılına kadar 16 trilyon dolara kadar büyüyebileceğini öngörüyor. Başka bir araştırma ise, piyasa koşullarının olumsuz olması durumunda bile 3,5 trilyon dolar değerinde olabileceğini, olumlu bir görünümde ise 10 trilyon dolar seviyesine ulaşabileceğini tahmin ediyor.
Wall Street’in geleneksel stablecoin’lerin ötesine geçerek daha yenilikçi ve kazanç sağlayan çözümler arayışı, finansal dünyanın kripto varlıklarına olan ilgisinin arttığını gösteriyor. Tokenlaştırılmış para piyasası fonları, faiz getirisi sunan yapısıyla ve teminat olarak kullanılabilme özellikleriyle dikkat çekiyor. Bu alandaki gelişmeler, yatırımcıların geleneksel finansal araçlardan dijital varlıklara geçişini hızlandırabilir ve finans sektöründe önemli bir dönüşümün habercisi olabilir.
Bu sitede yer alan tüm bilgiler haber ve bilgilendirme amaçlı olup yatırım tavsiyesi değildir.Çok riskli bir yatırım aracı olan kripto paralara kaybına tahammül edemeyeceğiniz bir yatırım yapmaktan kaçınınız.