Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Finans dünyası, herkesin dikkatini çeken bir konu üzerinde yoğunlaşıyor: Yapay Zeka (AI). Her banka ve broker, AI’nın varlık yönetiminde nasıl yardımcı olabileceğini araştırıyor. Amaç, sadece zenginler için değil, herkes için daha iyi hizmet sunmak.
Ancak, bu süreçte geride kalanlar için bir tehdit var. Varlık yönetimi, sadece parayı hareket ettirmekten ibaret değil; doğru yatırım karışımını seçmek ve değişen koşullara göre ayarlamalar yapmak gerekiyor. Şu an bu görevler insan danışmanlara ait. Peki, belki de AI bunu daha iyi yapabilir mi? Spoiler: Muhtemelen hayır.
Robo-Danışmanların Sorunları
Varlık yönetimi oldukça maliyetli ve çoğu insan bu yüksek masrafları karşılayamıyor. İşte AI’nın yardımcı olabileceği alan burası. AI destekli sistemler, düşük maliyetle kişiselleştirilmiş tavsiyeler sunarak, daha önce insan danışmanların fiyatını karşılayamayan kişilere erişim sağlıyor.
Ama burada küçük bir sorun var: Robo-danışmanlar pek popüler değil. AI en iyi hisse senedi, tahvil veya fon karışımını sunsa bile, sadece öneriler yapmak yeterli olmuyor.
Ne eksik? İletişim. Morgan Stanley’nin eski Küresel Araştırma Müdürü Juan Luis Perez’e göre, AI’nın çözmesi gereken gerçek sorun bu.
AI, binlerce finansal aracı saniyeler içinde analiz edebiliyor. Sayıları, geçmiş getirileri ve riskleri biliyor. Ancak insanları anlama konusu çok farklı bir hikaye. AI, yatırımcılar olarak kim olduğumuzu tanımlayan kişisel hikayeleri veya beklentilerdeki değişiklikleri yakalayamıyor. Çünkü insan yatırımı (hatta kurumsal olanı) verilerle ilgili değil.
İnsan Unsuru ve Güven
Yatırım kararları, duygular, tasarruf etme, harcama veya yatırım yapma kararları gibi derin kişisel unsurlara dayanıyor. Bu konular, insan danışmanların bile (bazen) anlamakta zorluk çektiği karmaşık konular. Peki, bir robo-danışman nasıl anlamalı? Çoğu müşterinin aynı 60/40 hisse-tahvil portföyüyle kalmasının sebebi bu.
Gerçek bir ilerleme kaydetmek için, AI’nın daha akıllı olması gerekiyor. Danışmanların nasıl çalıştığını anlamalı, sadece genel öneriler sunmamalı. Tekrar tekrar aynı ürünleri tavsiye etmek yeterli değil.
AI, müşterilerle etkileşimlerden öğrenmeli. Eğer AI, bir portföyü basit terimlerle açıklayamıyorsa, kimse ona güvenmeyecek.
Karar Alma Sürecinin Merkezi Olmaması
Varlık yöneticileri şu an bir dönüm noktasında. AI’nın gerçekten faydalı olabilmesi için, hem danışmanlara hem de müşterilere güç vermesi gerekiyor. Bu, süreci merkezi bir plana uydurmaktan çıkarıp, danışmanların AI araçlarını daha iyi kararlar almak için kullanmalarına olanak tanımalı.
Gerçek şu ki, merkeziyetçi kararlar almak, o ürünleri satmaya çalışan firmalar için süreci karmaşıklaştırabilir. Uyumluluk ve risk gibi sorunlar da cabası.
Gelecekte, AI ile insan gibi hisseden sohbetler yapmak mümkün olabilir. Büyük dil modelleri (LLM’ler) ve AI ajanları, dijital izlerimizden öğrenerek oyunu değiştirebilir.
AI’nın Sınırlılıkları ve İnsan Denetimi
Ancak, kim gerçekten en kişisel bilgilerini bir makineye teslim edecek? Gereken güven seviyesi oldukça yüksek. Ancak Silikon Vadisi AI’yı yeni zirvelere taşımaya devam ederse, belki de yakında akıcı, gerçek sohbetler edebilen robo-ajanslar görebiliriz. O zaman her şey değişebilir.
Dünyanın en büyük varlık yöneticisi BlackRock, yıllardır AI kullanıyor. Yatırım stratejilerini güçlendirmek için makine öğrenimini ve büyük dil modellerini kullanıyorlar. Thematic Robot adını verdikleri bir araçla, AI’yı insan uzmanlığıyla birleştirip, gelişen pazar temalarına dayalı hisse sepetleri oluşturuyorlar.
Ancak, AI hata yapabiliyor. İnsan gözetimi hâlâ şart, çünkü bu robotlar, Larry Fink gibi deneyimli bir portföy yöneticisinin yargı ve nüans anlayışına sahip değiller. AI bir hata yaptığında, birinin bunu fark etmesi gerekiyor. En ideal çözüm? İnsan uzmanlığı ile AI destekli verimliliğin bir karışımı.
