Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Yat Siu, Animoca Brands’in kurucusu ve Web3 teknolojisinin öncülerinden biri olarak, merkeziyetsizleşmenin ve metaverse’ün dönüştürücü potansiyelini vurguluyor. “Let’s Talk Cardano” programında Alex Apeldoorn ile yaptığı röportajda, Siu, teknolojiye dair evrimsel düşüncelerini paylaştı ve adil bir dijital ekonomi oluşturma yolundaki yolculuğunu anlattı.
Farklı Ekonomik Sistemlerin Etkisi
Yat Siu’nun merkeziyetsizlik tutkusunun kökenleri, erken yaşamında yaşadığı farklı kültürler ve ekonomik sistemlere dayanıyor. “Doğu Berlin’de bir komünist dünyayı gördüm” diyerek, baskıcı bir ekonomik sistemle olan erken karşılaşmasını ifade etti. Daha sonra ABD’ye ve Hong Kong’a taşınması, ultra-kapitalist bir ortamda yaşamayı deneyimlemesine olanak sağladı.
Bu deneyimler, onun adil bir ekonomik sistemin nasıl olması gerektiğine dair güçlü fikirler geliştirmesine yol açtı. “Eşitlik değil, adalet önemli” diyerek, serbest piyasanın gerçekten çalışabilmesi için adil kuralların gerekliliğini savunuyor.
Müzik ve Merkeziyetsizlik Bağlantısı
Yat Siu’nun merkeziyetsizlik yolculuğunda klasik müzik de önemli bir rol oynadı. Profesyonel bir müzisyen olan ebeveyninden, sanatçıların ekonomik mücadelelerini gözlemledi. Bu, daha sonra adil bir ekonomik sistem yaratma tutkusuna dönüştü.
Müzik endüstrisindeki adaletsizliklere dikkat çeken Siu, Spotify gibi platformların başlangıçta sanatçılara daha adil bir ödeme modeli vaat ettiğini, ancak zamanla merkezileşerek gelirlerin büyük kısmını kendilerine aktardığını belirtti. Bu durum, onun blockchain ve merkeziyetsiz sistemlere olan inancını güçlendirdi.
Merkeziyetsizliğin Gücü
Yat Siu’ya göre merkeziyetsizlik, kaos yaratmaktan ziyade gücü adil bir şekilde dağıtmayı amaçlıyor. “Güç dağıtıldığında, piyasalar özgür ve adil bir şekilde rekabet edebilir” diyerek, merkeziyetsizliğin ekonomik sistemlere nasıl fayda sağladığını vurguladı.
Web3 ve blockchain teknolojileri, kaynaklar veya platformlar üzerindeki kontrolün tek bir otoriteye geçmesini engelleyerek, adil bir oyun alanı yaratmayı hedefliyor.
Web3 ve Metaverse’ün Geleceği
Siu, merkeziyetsiz platformların başarısının, topluluklarının gücüne dayandığını savunuyor. “Bir ağın başarısı, vakfının ne yaptığına değil, üçüncü tarafların ne kadar inşa ettiğine ve katılım sağladığına bağlıdır” diyerek, topluluk katılımının önemine dikkat çekiyor.
Red Bull’un marka topluluğu oluşturma stratejisini örnek gösteren Siu, Web3 topluluklarının benzer bir aidiyet duygusu yarattığını belirtiyor. Bu bağlamda, metaverse ve Web3 projelerinin kullanıcı odaklı bir yaklaşımla büyümesi gerektiğine inanıyor.
Web3’te Finansal Değer ve Katılım
Web3’ün en büyük yeniliklerinden biri, finansal değeri kullanıcı katılımıyla ilişkilendirebilmesi. Geleneksel sistemlerde (Web2), kullanıcı etkileşimleri merkezi platformlar tarafından paraya çevrilirken, Web3’te kullanıcılar doğrudan ödüllendirilebiliyor.
Siu, bu finansal boyutun katılımı daha anlamlı hale getirdiğini söylüyor: “Ortada bir şeyler söz konusu olduğunda, her şey daha anlamlı hale gelir.” Ancak, bu durumun aynı zamanda riskler barındırdığı konusunda da uyarıda bulunuyor.
Yat Siu, merkeziyetsiz sistemlerin ve Web3 teknolojilerinin, daha adil bir dijital ekonomi yaratma yolunda büyük bir potansiyele sahip olduğunu savunuyor. Ancak bu vizyonun başarılı olması, hem teknolojik yeniliklere hem de düzenleyici çevrenin destekleyici olmasına bağlı.
Geleceğe dair umutlu bir bakış açısıyla, Web3’ün adil bir ekonomik sistem yaratma yolunda bir dönüm noktası olabileceğini belirtiyor.