Hindistan Ekonomisi Batıyor: Küresel Kriz Başlıyor mu?

Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.

Hindistan ekonomisi hızla kötüleşiyor. Hint rupisi, taş gibi düşerken; ticaret açıkları, daralan sermaye akışları ve belirsizlikle birlikte, Hindistan’ın ekonomisi öylesine önemli hale geldi ki, düşüşü küresel ekonomiyi tehlikeye atabilir.

Perşembe günü, sekizinci ardışık kötü haberle, Hindistan rupisi, Amerikan doları karşısında 85.2525 seviyesine gerileyerek tüm zamanların en düşük seviyesine indi.

Bu para birimi, Ekim ayından bu yana %1.74 değer kaybetti ve 2022 sonlarından beri en kötü çeyrek performansını gösteriyor. Bu çöküşün arkasında ise oldukça gerçekçi bir tablo var. Hindistan’ın ticaret açığı, Nisan ile Kasım arasında %18.4 oranında genişledi.

Sermaye piyasaları da durumdan payını almış durumda. Bu çeyrekte, 10.3 milyar dolarlık sermaye çıkışı yaşanırken, üç ay önce 20 milyar dolarlık giriş olmuştu. Ekonomistler, bu mali yıl için ödemeler dengesinin 20 ila 30 milyar dolar arasında bir açık vereceğini, geçen yılın 60 milyar dolarlık fazlasına kıyasla önemli bir düşüş yaşandığını tahmin ediyorlar.

Dolar her şeyi ezip geçiyor

Donald Trump’ın seçim zaferi, doları süper şarj etti; piyasalar, onun politikalarının büyüme ve enflasyonu körükleyeceğini bekliyor. Dolar endeksi yüksek seviyelere tırmanırken, Federal Rezerv yetkilileri de önümüzdeki yıl daha az faiz indirimi olacağını duyurdu. Yatırımcılar dolara akın ederken, rupinin havasız kaldığı görülüyor.

Hindistan özellikle savunmasız durumda. IDFC First Bank, rupinin Eylül 2025’e kadar 86 dolara kadar zayıflayacağını tahmin ediyor. Hindistan Merkez Bankası (RBI) Mayıs 2022’den bu yana faiz artırımlarıyla bu kanamayı durdurmaya çalıştı, ancak enflasyon ve yavaşlayan ekonomi, merkez bankasının elini kolunu bağlamış durumda.

Ekonomik büyüme, bu mali yılda %6.8 olarak projeksiyon edilmekte, ancak bu rakamın hâlâ olumlu gözükmesine rağmen, temel sorunlar belirginleşmiş durumda.

Hindistan’ın yatırım krizi, bir zaman bombası

Hindistan ekonomisinin belkemiği, altyapı yatırımlarıydı. Yollar, konut projeleri ve enerji altyapısı artan yatırımlar aldı. Ancak burada büyük bir sorun var: Özel yatırımlar, ekonomiye yön verecek güçte bir toparlanma gösteremedi.

Hindistan’ın toplam yatırımlarının %37’sini oluşturan özel yatırımlar, beklenen artışı sağlayamamış durumda. Bunun nedenleri karmaşık. Şirketlere genişlemeleri için araçlar sağlayan kurumsal vergi indirimleri ve hükümetin Üretim Bağlantılı Teşvik (PLI) programları, sektörler genelinde beklenen ivmeyi yaratamamış.

Elektronik ve ilaç sektörü büyürken, diğer sektörler geride kalmış durumda. Güneş paneli üretimi ve gelişmiş pil teknolojileri gibi alanlar kazananlar arasına katılacak, ancak bu kazançların yıllar süreceği tahmin ediliyor.

Hindistan’ın devlet borcu, Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYİH) %86’sına ulaşmış durumda, bu da daha fazla kamusal harcama yapma alanını daraltıyor. 2024-25 için Birlik Bütçesi, sermaye harcamalarına %17.1’lik bir artış öngörüyor.

Temel hammaddeler üzerinde ithalat vergilerinin azaltılması, yerli üretimi teşvik etmek amacıyla yapılmış olsa da, bu önlemler daha büyük sorunu çözmeye yetmeyecek: Özel yatırımcılar hâlâ paralarını riske atmaya istekli değiller.

Hindistan küresel riskleri arttıyor

Hindistan, küresel ekonomi için son derece önemli. Ülkenin ekonomisinin 2023-24 yıllarında 3.6 trilyon dolardan 2030-31 yıllarına kadar 7 trilyon doların üzerine çıkması bekleniyor. Bu da Hindistan’ı dünyanın üçüncü en büyük ekonomisi yapacak. Aynı zamanda, küresel GSYİH’daki payının %3.6’dan %4.5’e çıkması öngörülüyor.

Ancak bu rakamlar, temeller sarsılacaksa pek bir anlam ifade etmiyor. Şu anda Hindistan, küresel bir güç olma yolunda mı yoksa büyük bir yük mü olma noktasında duruyor. Ülkenin küresel tedarik zincirlerine entegrasyonu yıllar içinde büyüdü; hizmetler, ilaçlar ve üretimde büyük ihracatlar yapıyor.

Örneğin, Hindistan’ın ilaç endüstrisi küresel sağlıkta kilit bir rol oynarken, teknoloji hizmetleri ise dünya çapında birçok şirketi destekliyor.

Ancak Hindistan’daki ciddi bir yavaşlama ya da yanlış bir politika adımı, bu endüstrileri etkileyerek maliyetleri artırabilir ve küresel tedarik zincirlerinde tıkanıklıklara yol açabilir.