Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
ABD’nin Georgia eyaletinde bulunan ve prestijli bir özel araştırma kurumu olan Emory Üniversitesi, 15 milyon dolarlık Grayscale Mini Trust hissesi satın alarak kripto dünyasında dikkatleri üzerine çekti.
30 Eylül itibarıyla Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) yapılan dosyalama ile ortaya çıkan bu yatırım, Emory’nin toplamda 2.678 milyon Grayscale Mini Trust hissesi sahibi olduğunu gösteriyor. Bu gelişme, Emory Üniversitesi’ni ABD’de Bitcoin’e doğrudan yatırım yapan ilk üniversite yapıyor ve kripto alanındaki ilginin yüksek öğrenim kurumlarına kadar yayıldığını ortaya koyuyor.
Üniversitenin bu hamlesi, kripto meraklıları arasında yankı uyandırdı. Sosyal medya platformu X’te “GreenBean” adlı bir kullanıcı, “Üniversitelerdeki paraların çılgınlığı, fazladan 15 milyonları var!” ifadesini kullanarak, Emory’nin bu büyüklükteki bir yatırımı nasıl rahatlıkla yapabildiğine şaşırdığını belirtti. Bir diğer kullanıcı ise Emory’nin bu cesur hamlesini övgüyle karşıladı ve kripto yatırımının eğitim kurumlarının portföylerine yenilik katabileceğini savundu.
Özellikle Harvard, Stanford gibi daha büyük bütçelere sahip olan üniversitelere göre küçük kabul edilebilecek bir bütçeye sahip Emory’nin bu hamlesi, eğitim kurumlarının geleneksel yatırım stratejilerini sorgulamaya başladığını gösteriyor. Grayscale Mini Trust hisseleri aracılığıyla Bitcoin’e dolaylı yatırım yapma stratejisi, üniversitelerin sadece finansal yatırım yapmakla kalmayıp aynı zamanda inovasyon ve teknolojiye olan ilgilerini sergilemeleri açısından da önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Emory Üniversitesi’nin kripto yatırımı, aynı zamanda kripto dünyasının prestij kazanmasında da bir kilometre taşı olarak görülüyor. Bitcoin ve diğer dijital varlıklar yıllardır bazı çevrelerde riskli ya da spekülatif olarak değerlendiriliyordu; ancak Emory gibi köklü bir akademik kurumun bu tür bir yatırım yapması, kripto varlıkların ana akım finansal stratejilerde de yer bulabileceğinin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Bu durum, diğer üniversitelerin ve yüksek bütçeli kurumların da kripto varlıklara olan ilgilerini artırmalarına yol açabilir.
Kripto piyasasındaki dalgalanmalar ve regülasyonların belirsizliği, eğitim kurumlarının portföylerine risk eklemekle ilgili soru işaretlerine neden olsa da, Emory’nin bu adımı, sektördeki büyüme potansiyeline duyulan güvenin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
