Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
2024 sona ererken, Donald Trump’ın ABD başkanlığına yeniden seçilmesine sadece 20 gün kaldı. Trump’ın en büyük vaatlerinden biri, ülkenin ekonomisini güçlendirmek ve bu hedef doğrultusunda bankacılık sektörü üzerindeki etkisini artırmak. Ancak ABD’deki “hesap kapatma” (debanking) tartışmaları, Trump’ın bu konuda karşılaşacağı zorlukların altını çiziyor.
Nigel Farage’ın İngiltere’de başlattığı tartışmaların bir benzeri, Amerika’da da hız kazanıyor. Risk sermayedarı Marc Andreessen ve Elon Musk gibi isimler, insanların ve işletmelerin banka sistemine erişimlerinin siyasi görüşleri veya kripto parayla bağlantıları nedeniyle engellendiğini iddia ediyor.
Kripto Paralar ve Politik Baskılar
Andreessen, Joe Rogan ile yaptığı bir röportajda, bankaların sağ eğilimli bireyleri “politik olarak riskli” kategorisine alarak finansal bağlarını kopardığını öne sürdü. Ayrıca Biden yönetiminin baskısı altında, kripto para bağlantılı hesapların sistematik olarak kapatıldığını iddia etti. “Son dört yılda 30 teknoloji şirketi kurucusunun hesaplarının kapatıldığını biliyorum” diyen Andreessen, bu durumun endişe verici bir boyuta ulaştığını vurguladı.
Elon Musk da tartışmaya dahil olarak, siyasi nedenlerle hesap kapatılmasını federal bir suç olarak değerlendirdi. Musk, bu tür eylemleri “hükümetin yetkisini kötüye kullanması” olarak nitelendirdi.
Bürokrasi ve Bankaların Riskten Kaçışı
Debanking eleştirmenleri, bankaların artan bürokrasi ve düzenleyici baskılar nedeniyle riskten kaçınmayı tercih ettiğini savunuyor. 2008 mali krizinden bu yana uygulanan düzenlemelerin, bankaları daha riskten uzak bir yapıya yönlendirdiği belirtiliyor.
Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) gibi düzenleyiciler, belirli müşterilerin hedef alındığını reddetse de, özellikle kripto para şirketleriyle çalışmak isteyen bankaların bildirimde bulunmasını istemeleri, bu durumu tartışmalı hale getiriyor. Eski bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi olan Edward Fishman, bankaların yaptırımlardan çekindiğini ve bu nedenle kripto bağlantılı hesapları kapatmayı tercih ettiğini belirtiyor.
Trump Yönetimi ve Reform Sözü
Başkanlık görevi devralmaya hazırlanan Donald Trump, debanking skandalını ele alma sözü verdi. David Sacks, düzenleyici kurumları soruşturmayı ve bankaların tarafsız hizmet sunmasını sağlayacak reformları desteklemeyi planlıyor.
Trump yönetiminin bu konudaki reformlarının, bankacılık sistemindeki adaleti sağlamayı ve siyasi baskılardan uzak bir finansal ortam yaratmayı hedeflediği belirtiliyor. Ancak Biden döneminde başlayan düzenlemelerin oluşturduğu karmaşık yapı ve devam eden tartışmalar, bu hedefin önündeki en büyük engellerden biri olarak görünüyor.
2024’ün ardından Trump yönetiminin atacağı adımlar, bankacılık sisteminin tarafsızlığını yeniden tesis etmek için kritik bir sınav olacak. Bankaların kripto para ve siyasi bağlantılar üzerinden baskı kurmasının engellenmesi, sadece ABD değil, küresel ekonomi için de önemli bir mesaj taşıyabilir.