Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Çin, ekonomik zorluklarla mücadele ederken Latin Amerika ile olan ticaret ilişkilerini önemli ölçüde güçlendirme yolunda adımlar atmaktadır. Bu ilişkiler, Çin’in daralan ekonomisinden çıkış yolu ararken ihracatını artırma çabalarını yansıtmaktadır. Çin, bölgedeki altyapı projeleri ve ticaret anlaşmaları ile ticaret faaliyetlerini kolaylaştırmaya yönelik girişimlerde bulunmaktadır.
Çin ve Latin Amerika Arasındaki Ticaretin Büyümesi
Çin’in Latin Amerika ile olan ticaret hacmi son iki dekadın içinde tam 25 kat artmıştır. 2000 yılında bu ticaret 12 milyar dolar seviyesindeyken, 2020 yılında 315 milyar dolara ulaşmış, 2022’de ise tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 480 milyar doları aşmıştır. Çin, bölgedeki ülkelerle daha fazla ikili anlaşma yaparak ticaret politikasını derinleştirmeyi hedeflemektedir. Ekonomistler, bu ticaret hacminin önümüzdeki yıllarda daha da artabileceğini öngörmektedir.
Bölgesel Altyapı Yatırımları ve Çin’in Stratejik Hedefleri
Çin, Latin Amerika’da önemli altyapı projelerine imza atarak ekonomik bağlarını daha da güçlendirmektedir. Peru’da Çin’in Cosco şirketi tarafından yapılan 3,5 milyar dolarlık dev bir liman projesi bunlardan biridir. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, bu limanın, Peru ile Çin arasındaki deniz yolu taşımacılık sürelerini 23 gün kısaltacağını ve lojistik maliyetlerini %20 oranında azaltacağını belirtti. Limanın, Brezilya gibi büyük tarım ve demir cevheri ihracatçısı ülkelere de hizmet vereceği beklenmektedir.
Peru’nun eski Üretim, Ticaret, Yatırım ve Balıkçılık Bakanı, Çin ile yapılan anlaşmanın, ülkenin tarım gücü olarak başarısını artıracağını vurgulamıştır. Bu anlaşma, Ekvador gibi ülkeler için de kritik önemde olup, Çin’e yapılan ihracatın yüzde 99’unda düşük veya sıfır gümrük vergisi uygulanmaktadır.
Çin’in Latin Amerika Yatırımları, Durgun Ekonomiyi Canlandırma Çabası
Çin’in bölgedeki ekonomik yatırımları, ülkenin daralan ekonomisini canlandırma stratejisinin bir parçasıdır. Scholl Chair in International Business uzmanı William Reinsch, Çin’in batıda daha fazla keşfedilmemiş pazar arayışında olduğunu ve Latin Amerika’nın zengin hammadde, mineral ve tarım ürünleri kaynaklarının bu arayışa hizmet ettiğini belirtmiştir. Peru ile yapılan ticaret, 2012’den 2022’ye kadar iki katına çıkarak 33 milyar dolara ulaşmıştır.
ABD’nin Güvenlik Endişeleri ve Çin’in Artan Etkisi
Ancak Çin’in Latin Amerika’daki ekonomik gücünün artması, ABD tarafından bazı güvenlik endişelerini de beraberinde getirmiştir. Özellikle Chancay Limanı’nın Çin’in deniz kuvvetleri tarafından kullanılabileceği yönünde ABD’nin endişeleri olduğu belirtilmiştir. Çin’in Peru’daki gelişim sürecindeki artan rolü de Washington’un dikkatini çekmiştir.
Bu gelişmeler, ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin mallarına yönelik tarifeleri artırma vaatleriyle paralel olarak şekillenmektedir. Trump, Çin mallarına %60 ile %100 arasında tarifeler uygulamayı, diğer ticaret ortaklarından gelen ithalatlara ise %10 ile %20 arasında vergi koymayı planlamaktadır.
Sonuç olarak, Çin’in Latin Amerika’ya yönelik ticaret ve altyapı yatırımları, bölgedeki ekonomik etkisini artırırken, aynı zamanda küresel ekonomik dengeleri de yeniden şekillendirmektedir.