Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC), tokenleştirilmiş varlıklarla ilgili önemli bir adım atarak, geleneksel türev işlemlerinde teminat olarak kullanılabilecek varlıklar listesine dijital varlıkları dahil etmeyi önerdi.
CFTC, Tokenleştirilmiş Piyasayı Geliştirmeye Hazırlanıyor
CFTC’nin Küresel Piyasalar Danışma Komitesi, geçtiğimiz hafta tokenleştirilmiş para piyasası fonu varlıklarının (BlackRock ve Franklin Templeton gibi firmaların varlıkları) geleneksel türev işlemlerinde teminat olarak kullanılmasına yönelik önerileri onayladı. Bu adım, tokenleştirilmiş varlıkların geleneksel finans dünyasına entegrasyonunu hızlandırma potansiyeline sahip.
Ancak bu öneriler, henüz bir yasa veya zorunlu bir düzenleme değil. CFTC’nin tam komitesi, bu önerileri gözden geçirecek ve gelecekte nasıl bir adım atılacağına karar verecek. Bu süreç henüz bir zaman çizelgesine bağlı değil, dolayısıyla gelişmelerin yavaş ilerlemesi olasılığı mevcut. Ancak, Küresel Piyasalar Danışma Komitesi’nin önerilerinin teknik bir uzmanlık temelinde şekillendiği için, bu öneriler genellikle büyük bir etkiye sahiptir.
Tokenleştirilmiş varlıklar, dijital varlıkların gerçek dünya varlıklarını temsil etmesini sağlayan bir sistemdir ve son yıllarda büyük bir ivme kazanmıştır. McKinsey’nin yaptığı bir değerlendirmeye göre, tokenleştirilmiş varlıkların pazarı 2030 yılına kadar 2 trilyon dolara ulaşabilir. Bu, mevcut 3.25 trilyon dolarlık kripto pazarının büyük bir kısmını oluşturuyor. Bu varlıkların, finansal işlemlerde teminat olarak kullanılmasının, maliyetleri düşürme ve sermaye verimliliğini artırma potansiyeli bulunuyor.
Wall Street’teki büyük finansal şirketler, tokenleştirme işlemlerini yıllardır deneyimlemekte. Örneğin, Citigroup, State Street ve JPMorgan gibi firmalar, çeşitli tokenleştirilmiş projeleri denemiş ve dijital varlıkları teminat olarak kullanma konusunda adımlar atmışlardır. Ancak, bu tür girişimlerin önündeki en büyük engel, hala net bir düzenleyici çerçevenin olmamış olmasıydı. İşte bu noktada CFTC’nin önerileri büyük bir önem taşıyor. Eğer bu öneriler politika haline getirilirse, tokenleştirilmiş varlıkların geleneksel finansal piyasalarda daha geniş bir şekilde kullanılmasının yolu açılabilir.
CFTC’nin önerisi, tokenleştirilmiş varlıkları dağıtık defter teknolojisi (DLT) kullanarak saklama ve aktarma süreçlerine odaklanıyor. Bu yaklaşım, CFTC’nin teminat gereksinimlerine ve diğer düzenleyici gereksinimlere uyum sağlanmasını amaçlıyor. Ayrıca, CFTC’nin önerileri, tokenleştirilmiş varlıkların finansal piyasalar için büyük bir fırsat sunduğunun altını çiziyor.