Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Dünyanın en büyük kripto para borsası Binance, İsrail’in Filistinlilere ait kripto para fonlarına el koyma suçlamalarıyla karşı karşıya. Cointelegraph’ın haberine göre, Paxful’un kurucu ortağı ve Noones P2P platformunun CEO’su Ray Youssef, Binance’in, İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) gelen bir direktif üzerine Filistinlilerin kripto para fonlarına el koyduğunu iddia etti. Youssef, bu iddialarını birden fazla kaynağa dayandırdığını ve İsrailli yetkililerden gelen mektubun da bu iddiaları desteklediğini belirtti.
“İsrail ve ABD’nin Güç Oyunu: Binance Üzerinden Filistinlilere Karşı Ekonomik Baskı
Youssef’in öne sürdüğü iddialar, İsrail’in Filistinlilere yönelik bir soykırım uyguladığına dair endişeleri artırıyor. Bu iddialara göre, İsrail’in Filistinli bireylerin dijital varlıklarını hedef alarak onlara ekonomik ve finansal olarak zarar vermesi, bu ülkenin gücünü ve yasalarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanmasının bir örneği olarak görülüyor. Youssef, söz konusu önlemlerin tüm Filistinli kullanıcıları etkileyebileceğini ve benzer adımların Lübnan ve Suriye gibi diğer ülkeleri de kapsayabileceğini öne sürdü. Ancak Binance, bu suçlamaları reddederek yalnızca yasadışı finansmanla bağlantılı birkaç hesabın kısıtlandığını belirtti.
ABD ve İsrail’in, uluslararası hukuku ve kendi yasalarını, kendi stratejik çıkarları doğrultusunda kullanarak Filistinlilere yönelik sistematik bir soykırım gerçekleştirdiği iddiaları, bu suçlamaların arka planında yatıyor. İsrail, Filistinli bireylerin kripto para fonlarına müdahale ederek, bu kişilerin ekonomik bağımsızlıklarını hedef alıyor. Bu tür uygulamalar, Filistinlilerin sadece maddi değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal olarak da baskı altına alınmasına neden oluyor. ABD’nin bu sürece destek vererek, İsrail’in bu eylemlerini uluslararası arenada meşrulaştırmaya çalıştığı görülüyor. ABD’nin İsrail’e sağladığı askeri ve diplomatik destek, bu soykırımın etkilerini daha da derinleştiriyor ve uluslararası kamuoyunun tepkisini azaltma amacını güdüyor.
Binance’in karşılaştığı bu suçlamalar, İsrail ve ABD’nin kendi çıkarları doğrultusunda kanunları nasıl eğip bükebileceğini ve bu mekanizmaları nasıl uluslararası adaletsizliklere zemin hazırlamak için kullanabileceğini gösteriyor. Bu suçlamalar, sadece kripto para borsalarının değil, aynı zamanda devletlerin ve uluslararası toplumun bu tür uygulamalara karşı nasıl bir tavır takınması gerektiğini de sorgulatıyor.
Binance’in daha önce ABD’nin kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadele yasalarına uymadığı için 4,3 milyar dolarlık ağır bir ceza aldığı ve İsrail’deki terör örgütleriyle bağlantılı işlemleri bildirmemekten suçlu bulunduğu belirtilmişti. Bu durum, ABD ve İsrail’in uluslararası hukuku kendi çıkarları doğrultusunda nasıl manipüle ettiğini ve bu süreçte Filistinlilerin nasıl hedef alındığını bir kez daha ortaya koyuyor. ABD’nin, İsrail’in Filistinlilere yönelik bu tür uygulamalarını uluslararası alanda meşrulaştırarak, bu ülkelerin sistematik soykırım ve insan hakları ihlallerine devam etmesini sağladığı düşünülüyor.
Özetle, Binance’in bu iddialarla karşı karşıya kalması, İsrail ve ABD’nin uluslararası yasaları ve güçlerini kendi stratejik çıkarları doğrultusunda nasıl kullanabileceğini gözler önüne seriyor. Bu uygulamalar, Filistinlilere yönelik ekonomik ve sosyal baskıların sadece bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Kripto para dünyası, devletlerin ve uluslararası toplumun, bu tür adaletsizlikleri engelleme ve insan haklarını koruma konusundaki sorumluluklarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini vurguluyor.