Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), yeniden enflasyon sorunlarıyla karşı karşıya. Ancak bu sefer enflasyon çok yüksek değil, çok düşük.
Eylül 2023’te enflasyon %1.8’e düştü ve ECB’nin %2’lik hedefinin altına indi. Bu düşüş, merkez bankasının faiz oranlarını rekor seviyeye, %4’e çıkardığı önceki fiyat artışlarının keskin bir dönüşünü işaret ediyor.
Bu tehdit, ECB’yi stratejisini yeniden düşünmeye yönlendiriyor ve yatırımcılar, yaklaşan Ekim toplantısında bir faiz indirimi bekliyor.
Faiz indirimleri ve ECB’nin düşük enflasyon endişeleri
Finansal piyasalar, faizlerin %3.25’e düşmesi için çeyrek puanlık bir indirim olacağına dair bahis oynuyor. Bu, borçlanma maliyetlerinde bir dizi düşüşün başlangıcı olabilir.
Ekonomistler, agresif önlemler alınmadığı takdirde enflasyonun ECB’nin hedefinin altında kalmaya devam edebileceğini düşünüyor. Analistler, faiz oranlarının 2024 ortalarına kadar %1.7’ye kadar düşebileceğini öngörüyor.
Morgan Stanley’nin Avrupa baş ekonomisti Jens Eisenschmidt, bunun ECB için en büyük zorluklardan biri olduğunu belirtiyor. Merkez bankasının geçmişte düşük enflasyonla mücadele ettiğine dikkat çekiyor.
2011’den 2021 ortalarına kadar, enflasyon, ECB’nin hedefini 120 ayın 93’ünde karşılayamadı. %2’lik enflasyon hedefi, daha önce “altında ama 2’ye yakın” olan daha muhafazakar bir hedefin yerine 2021’de belirlendi.
Bankanın resmi tahmini, enflasyonun 2025’in dördüncü çeyreğine kadar %2 hedefine ulaşacağı yönünde. Ancak bu tahminler etrafında şüpheler oluşmaya başladı.
Eylül toplantısının tutanaklarına göre, ECB personeli, Eylül ayı enflasyon verileri açıklanmadan önce bile hedefin altında kalma endişesindeydi. Artık hedefin altında kalma riskinin “önemsiz olmadığı” konusunda artan bir his var.
Yunanistan Merkez Bankası Başkanı Yannis Stournaras da duruma katılarak, enflasyonun hedefe ulaşmasının 2025’in ilk çeyreğini bulabileceğini öngördü. Bu, 2022’nin sonlarında düşen petrol fiyatları gibi geçici faktörlerin, önümüzdeki enflasyon verilerini bozabileceği anlamına geliyor.
ABN Amro’dan makro araştırma şefi Bill Diviney, bu tuhaflıkların ECB’nin uzun vadeli görünümünü etkilemeyeceğini, ancak kısa vadeli istikrarsızlığın inkâr edilemeyeceğini belirtti.
Zayıf büyüme ve yapısal zorluklar
Enflasyon artışları ile bölgedeki en büyük ekonomilerdeki ücret artışları arasındaki gecikme işleri daha da kötüleştiriyor.
Bir ECB yetkilisi, “zayıf büyüme görünümünün daha kritik bir faktör” olduğunu vurguladı ve bu durumun, faiz indirimlerini değerlendirirken zaten hesaplama sürecinin bir parçası olduğunu belirtti.
Bankanın Başkanı Christine Lagarde, merkez bankasının orta vadeli enflasyon hedefinin yakında ulaşılabilir hale gelebileceğini ima ederek, yatırımcıların faiz indirimi beklentilerini daha da artırdı.
Tartışmaları Alevlendi
Düsseldorf’taki Makroekonomik Politika Enstitüsü araştırma direktörü Sebastian Dullien gibi eleştirmenler, ECB’nin çok yavaş hareket ettiğini savunuyor. Merkez bankasının enflasyon dinamiklerini anlamasının tamamen yanlış olduğunu iddia ediyor.
Dullien, 2021 ile 2023 arasındaki enflasyon artışının, artan enerji fiyatları ve tedarik zinciri bozulmaları gibi geçici faktörlerden kaynaklandığını belirtti. ECB’nin agresif faiz artırımlarının gereksiz olduğunu ve zaten kırılgan bir ekonomiye zarar verdiğini ifade etti.
Düşük verimlilik, zayıf yatırım ve yaşlanan nüfus bu sorunları daha da derinleştiriyor. Dullien’e göre, ECB’nin aşırı kısıtlayıcı politikaları bu problemleri daha da kötüleştirmiştir.
Eylül toplantısının tutanakları, kısa vadeli enflasyon verilerine fazla güvenmenin endişelerini yansıtıyor ve daha “aşamalı ve temkinli bir yaklaşım” öneriyor.
ECB, açıkça zor bir durumda. Planlanan faiz indirimlerinin bu durumu tersine çevirmek için yeterli olup olmayacağı henüz belli değil.