Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Andresen Horowitz (a16z) Genel Ortağı Alex Rampell, büyük ABD bankalarının kripto inovasyonunu ve büyümesini kısıtlamak için bastırdığı konusunda uyarıda bulundu. “Operasyon Chokepoint 3.0” adını verdiği bir açıklama ile Rampell, sektör için bir sonraki büyük engelin artık bu bankalar olduğunu iddia ediyor.
Rampell’e göre, Joe Biden yönetimi sırasında federal düzenleyicilerin kripto sektörünü bankacılık hizmetlerinden mahrum etmeye çalıştığı “Operasyon Chokepoint 2.0” çoktan sona erdi. Artık onun yerini, büyük bankaların kriptoyu sınırlamak için yüksek ücretleri kullanmaya çalıştığı yeni bir taktik aldı. Rampell, şunları söyledi:
“Bankalar, kendi Chokepoint 3.0’larını uygulamayı hedefliyor: verilere erişim veya parayı kripto ve fintech uygulamalarına taşımak için fahiş ücretler talep etmek ve daha endişe verici bir şekilde, beğenmedikleri kripto ve fintech uygulamalarını engellemek.”
Rampell, bu iddiasını desteklemek için JPMorgan Chase’in fintech uygulamalarından, müşterilerin banka hesap verilerine erişim için ücret almaya başlama kararını örnek gösterdi. Bu karar, fintech şirketlerinin müşteri verilerine erişmek için yüz milyonlarca dolar harcamak zorunda kalabileceği endişelerini beraberinde getirdi.
Aralarında Rampell’in de bulunduğu birçok paydaş, bu kararı eleştirdi. Rampell, 800 milyar dolarlık bir mega banka olan JPMorgan’ın bu kararı almasının amacının gelir elde etmek değil, rekabeti boğmak olduğunu belirtti.
Tüketici Verileri Hakkı Tehdit Altında
A16z yöneticisi, Tüketici Finansal Koruma Bürosu’na (CFPB) çağrıda bulunarak, JPMorgan’ın bu kararını durdurmasını istedi. ABD yasalarının müşterilere verileri üzerinde hak tanıdığını ve CFPB’nin bu hakkı koruması gerektiğini savundu.
Rampell, önceki yönetimde CFPB’nin tartışmalı kararlar aldığını belirtse de, müşteri verilerinin güvence altına alınması gereken bir hak olduğunu vurguladı. Verilerin genellikle her çekte bulunan hesap numarası ve yönlendirme kodu gibi bilgiler olduğunu, ancak bankaların artık bu bilgileri elektronik olarak sunmak için daha yüksek ücretler talep ettiğini ekledi.
Rampell’e göre, yüksek ücretler fintech uygulamalarını veya kripto platformlarını kullanmaya çalışan müşterilere yansıyacak. Bu durum, müşterileri daha kötü hizmet sunan büyük bankalarla çalışmaya zorlayabilir. Eğer CFPB, JPMorgan’ı durdurmazsa, diğer bankaların da aynısını yapma olasılığının yüksek olduğunu belirtti ve şunları ekledi:
“Mükemmel bir dünyada tüketiciler cüzdanlarıyla oy kullanırdı. Ancak muhtemelen her banka aynısını yapacak ve yeni bir bankacılık lisansı almak yıllar sürüyor. Birçok bankanın müşterileri değil, rehine aldıkları var.”
JPMorgan’ın Kripto Yaklaşımı Değişiyor mu?
İlginç bir şekilde, bu eleştiriler JPMorgan’ın Coinbase ile bir ortaklık duyurmasıyla aynı döneme denk geldi. JPMorgan’ın fintech şirketleri için ücret artışını açıklamasından birkaç gün sonra duyurulan bu ortaklık, 2025 yılında müşterilerin Coinbase hesaplarına Chase kredi kartları ile para yatırmasına olanak tanıyacak.
2026 yılına gelindiğinde ise müşteriler kredi kartı ödül puanlarını USDC ile takas edebilecek ve Chase banka hesaplarını Coinbase’e bağlayabilecekler.1 Birçok kişi bu anlaşmayı olumlu bir gelişme olarak değerlendirerek, bankanın nihayet kriptodaki piyasa fırsatını gördüğünü düşündü. Hatta JPMorgan CEO’su Jamie Dimon’ın daha 2025’in Ocak ayında bile kripto karşıtı olduğunu hatırlattılar.
Ancak, uzmanlar bankanın hala kripto sektöründeki inovasyona yetişmeye çalıştığına inanıyor. Medici Network başkanı Maartje Bus, JPMorgan’ın Coinbase ile olan ilişkisinde üçüncü taraf bankacılık toplayıcısı Plaid’i bankacılık altyapısı olarak kullanmaktan vazgeçme kararının bu durumu gösterdiğini belirtti.
Sizce bu durum, bankaların kripto sektörüne “birlikte çalışmadan rekabete” geçtiği anlamına mı geliyor?




