Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Donald Trump’ın Çin mallarına %60 oranında vergi getirme tehdidi, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’i büyük bir baskı altına soktu. Ekonomik yavaşlama, düşük tüketici harcamaları ve gayrimenkul piyasasındaki çalkantılarla mücadele eden Çin ekonomisi için bu yeni tarifeler işleri daha da zorlaştırabilir. Trump’ın uygulayacağı bu yaptırımlar, Xi’nin %5’lik büyüme hedefini tehlikeye atarak ülkenin ekonomik görünümünü ciddi şekilde etkileyebilir.
Deflasyon, Ekonomik Belirsizlikler ve Gayrimenkul Krizi
Xi’nin yönetimi, ekonomiyi canlandırmak için bazı teşvik paketleri sunsa da, bu önlemler şimdiye kadar yetersiz kaldı. Çin’in devasa gayrimenkul sektörü, 2014’ten bu yana en kötü çöküşünü yaşarken, bu durum tüketici güvenini zayıflatıyor ve ülkenin büyüme hedefini daha da zorlaştırıyor.
Ekonomistler, Çin’in %5 büyüme hedefini yakalamasının zor olduğunu düşünüyor. Bloomberg’e göre, Eylül ayında ekonomistlerin %20’den azı bu hedefin tutturulabileceğine inanıyordu. Büyük bankalar da Pekin’in ekonomik politikalarının yetersiz olduğunu ve iç talebi canlandırmada başarısız kaldığını açıkça ifade etti.
Çin’in ekonomik büyümesini ihracat üzerine kurulu bir yapıya dayandırması da artık yeterli değil. Birçok ülke, Çin mallarının yerel sanayilere zarar vermesinden endişe ediyor. Çin Maliye Bakan Yardımcısı Liao Min, Çin’in üretiminin küresel fiyatları düşük tuttuğunu belirtse de, bu açıklama uluslararası eleştirileri yatıştırmaya yetmiyor.
Trump ve Xi: Tarife Krizinde Diplomatik Çatışma
Trump’ın bu sert yaptırımları karşısında Xi Jinping, alışılmışın dışında bir diplomasi dili kullanıyor. Devlet medyası CCTV aracılığıyla Trump’a “karşılıklı saygı” çağrısında bulunan Xi, iş birliğinin her iki ülkenin de yararına olduğunu belirtiyor. Ancak Trump, Çin ithalatına yüksek vergiler getirerek ABD-Çin ticaretinde “denge” sağlamak istiyor.
Stimson Center’dan kıdemli araştırmacı Yun Sun, Trump’ın bu “maksimum baskı” stratejisinin gerçek olduğunu ve vergileri uygulamaktan çekinmeyeceğini belirtiyor. Çinli yetkililer ise bir ticaret savaşının “kazananı olmayacağını” ifade ederek olası sonuçlara hazırlanıyor.
Trump ayrıca Tayvan konusunu da gündeme getirerek, Çin’in Tayvan’a saldırmasını önlemek için %150 oranında yeni tarifeler uygulayabileceğini söylüyor. ABD’nin Tayvan’a askeri destek verip vermeyeceği hala belirsizliğini korurken, Trump’ın bu tutumu Asya’daki gerilimi daha da artırabilir.
Çin Ekonomisinde Büyüyen Çatlaklar
Çin ekonomisi, bir zamanlar dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olarak görülüyordu ancak şimdi ciddi yavaşlama belirtileri gösteriyor. Trump’ın ilk döneminde %7 olan büyüme oranı, bugün %4,5’e kadar düştü. Ekonomik yavaşlamanın yanı sıra Çin, son yıllarda askeri yatırımlarına büyük bütçeler ayırıyor.
Hong Kong Üniversitesi’nden Prof. Chen Zhiwu, Çin’in kaynaklarını savunma sanayisine yönlendirdiğini, bu sırada tüketici odaklı sektörlerin durgunlaştığını belirtiyor. Çin, dünya genelinde en büyük savaş gemisi filosuna sahip olup savunma ve havacılık sektörlerinde çift haneli büyümeler kaydederken, tüketici sektörleri ya durgun ya da küçülüyor.
Güney Çin Sabah Postası’nın eski baş editörü Wang Xiangwei gibi bazı uzmanlar, Trump’ın baskısının Çin için uzun vadede olumlu olabileceğine inanıyor. Trump’ın yarattığı bu dış baskı, Çin’in ekonomik sürdürülebilirliğe odaklanmasını sağlayabilir. On yıllardır ucuz iş gücü ve büyük altyapı projelerine dayalı büyüme modeli artık sürdürülebilir görünmüyor. Xi, bu zor dönemde ekonomiyi canlandırmak ile güçlü bir savunma duruşu arasında denge sağlamaya çalışıyor.