Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Euro Bölgesi, 2025’e zorlu bir başlangıç yapmaya hazırlanıyor. Ekonomistler, küresel ticaret savaşı olasılığı ve bölgesel siyasi istikrarsızlığı, ekonomik sağlığı tehdit eden en önemli faktörler olarak vurguluyor. Financial Times’ın 72 ekonomist ile yaptığı ankette, bölgenin 2025’te yalnızca %1,1 büyüyeceği öngörülüyor.
Trump’ın Geri Dönüşü ve Korumacılık Dalgası
ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, ithalata %20’ye varan, Çin mallarına ise %60’a kadar çıkabilecek gümrük tarifeleri getirme sözüyle korumacılık endişelerini artırdı. Bu adımlar gerçekleşirse, Büyük Buhran’dan bu yana ABD’nin tarifelerindeki en büyük artış olacak ve etkilenen ülkelerden misillemelerle karşılaşılacak.
Euro Bölgesi, ABD ile önemli bir ticaret fazlasına sahip olması nedeniyle bu tarifelerden daha fazla etkilenme riski taşıyor. Ekonomistler, ayrıca Trump’ın politikalarına yanıt olarak Çin’in küresel pazarlara ucuz ürün akışı sağlayabileceği konusunda uyarıyor.
Siyasi ve Ekonomik Riskler
Financial Times anketine katılanların %69’u ABD-AB ticaret çatışmasının kaçınılmaz olduğunu düşünüyor. %81’i ise Trump’ın ikinci başkanlık döneminin Euro Bölgesi büyümesine ciddi zarar vereceğini belirtiyor. Eurasia Group’un Avrupa Direktörü Mujtaba Rahman, “Trump’ın ikinci başkanlığı artık en büyük siyasi ve ekonomik risk,” diyor.
Ekonomistler, 2025’te Euro Bölgesi’nin yalnızca %0,9 büyüyeceğini tahmin ediyor; bu, bölgenin arka arkaya üçüncü kez ortalamanın altında büyüme göstereceği anlamına geliyor. OECD’nin eski kıdemli ekonomisti John Llewellyn, bölgenin %1 küçülme riski taşıdığını belirterek, “Ekonomik istikrar modern neslin sandığından çok daha kırılgan,” uyarısında bulunuyor.
Siyasi Paralizi ve İçsel Zorluklar
Avrupa’da siyasi parçalanma ekonomik tabloyu daha da karmaşık hale getirebilir. Almanya’da Şubat’taki erken seçimlere kadar istikrarlı bir hükümetin kurulması beklenmezken, Fransa’da ise 2027’ye kadar siyasi durgunluk hâkim görünüyor.
Deka Bank’tan ekonomist Ulrich Kater, Avrupa’nın durumu için “geç Habsburg İmparatorluğu’nun mücadelesi” benzetmesi yapıyor ve bürokratik verimsizlikler ile teknolojik yenilik eksikliğine dikkat çekiyor. “Avrupa, eski görkeminin melankolik anılarıyla boğulmuş durumda,” diyor.
Ticaret Müzakereleri Umut Vaadediyor mu?
Ankete katılan ekonomistlerin %61’i, ECB Başkanı Christine Lagarde’ın Trump ile ticaret görüşmelerine girme çağrısını destekliyor. Ancak, en iyi yaklaşım konusunda fikir birliği yok. BNP Paribas Başekonomisti Isabelle Mateos y Lago, misilleme tehdidinin bir pazarlık aracı olabileceğini belirtirken, tarifelerin uzun vadede zarar verici olduğunu savunuyor.
Moody’s’ten kıdemli ekonomist Kamil Kovar ise daha karamsar. “Trump bir oyun alanı zorbası zihniyetine sahip,” diyerek, tavizlerin daha agresif politikaları teşvik edebileceği uyarısında bulunuyor.
2025 ve Ötesi İçin Beklentiler
Düşen faiz oranları ve artan tüketici talebinin hafif bir rahatlama sağlayabileceği öngörülüyor. Almanya’daki seçimlerden çıkacak reformların, ülkenin mali kısıtlamalarını gevşetmesi ve yatırımları artırması umut ediliyor.
LBBW’den Moritz Kraemer, “Almanya’daki psikolojik durgunluk, yeni bir koalisyon tutarlı bir reform programı sunarsa tersine dönebilir,” diyor.
Ancak, ekonomistler Euro Bölgesi’nin kırılgan toparlanmasını sürdürmek için hem dış hem de iç risklere yönelik koordineli çabalar gerektiğinin altını çiziyor.