Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Tesla, robotik otonom araçlarını tanıttıktan sadece bir hafta sonra, kendisi hakkında önemli bir inceleme ile karşı karşıya kalabilir.
Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA), 18 Ekim 2024 tarihinde, otomobil üreticisinin Full Self-Driving (FSD) yazılımına sahip 2.4 milyon Tesla aracını incelemeye açtığını duyurdu. Bu karar, FSD teknolojisinin kullanıldığı dört ayrı kazanın, biri ölümcül olmak üzere, bildirilmesi üzerine alındı.
NHTSA, özellikle 2016-2024 Model S ve X araçları ile 2017-2024 Model 3, 2020-2024 Model Y ve 2023-2024 Cybertruck’ı hedef alıyor. Bu inceleme, NHTSA’nın FSD yazılımının az görünürlük koşullarında nasıl tepki verdiğini değerlendirmesinin ilk adımını oluşturuyor. Eğer bu araçların kamu güvenliğini tehdit ettiği belirlenirse, NHTSA, geri çağırma talep edebilir.
Tesla’nın FSD yazılımının, otonom olmayan bir sistem olduğunu geçmişte açıkça ifade etmesine rağmen, kullanıcıların bu yazılıma dair algısı genellikle yanlış yönlendirilmiş durumda. Özellikle, otonom araçların daha fazla güvenlik sağladığına dair yanlış bir inanç yaygın.
Ancak, Tesla bu yazılımın aktif sürücü gözetimi gerektirdiğini kabul etmekte. FSD’nin sınırlamaları, özellikle olumsuz hava koşullarında ve düşük görünürlükte araçların performansını etkileyebilir. Bu durum, NHTSA’nın incelemesinde dikkatle değerlendirilecek bir husus.
NHTSA’nın incelemesi, Tesla’nın otonom sürüş teknolojisiyle ilgili geçmişte yaşadığı sorunların üzerine geliyor. Örneğin, geçen yıl bir Tesla Model S’nin FSD modunda iken bir motosiklete çarpıp ölümle sonuçlanan bir kazaya karışması, bu tür teknolojilerin güvenliği konusundaki endişeleri artırmıştı. Ayrıca, Tesla’nın rakipleri, güvenlik için ek sensör teknolojileri kullanmayı tercih ederken, Tesla’nın bu tür önlemleri almaması, dikkat çekici bir durum.
Son olarak, NHTSA’nın bu incelemesi, Tesla’nın FSD yazılımının güncellemelerini ve bu güncellemelerin, azaltılmış yol görünürlüğü koşullarında ne kadar etkili olduğunu değerlendirecek. Otonom sürüş teknolojilerinin geleceği için önemli bir dönüm noktası olabilecek bu inceleme, sektörde daha geniş etkiler yaratabilir. Tesla’nın, otonom araç teknolojisindeki yaklaşımı ve bu yaklaşımın regülasyonlar üzerindeki etkisi, otomotiv endüstrisinin geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Bu süreç, hem Tesla’nın imajını hem de otonom sürüş teknolojisinin kamuya kabulünü etkileyecek unsurlar içeriyor.