Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Ethereum’un kurucu ortaklarından Vitalik Buterin, son blog yazısında mahremiyetin önemine dikkat çekerek, geliştiricilerin bu konuya öncelik vermesi gerektiğini belirtti. “Why I Support Privacy (Neden Mahremiyeti Destekliyorum)” başlıklı yazısında Buterin, merkeziyetçilik ve aşırı şeffaflık konusunda uyarılarda bulundu ve gelecekteki teknolojilerin mahremiyet açısından büyük riskler barındırdığını vurguladı.
Buterin’e göre, bugün merkezi altyapılar sadece kuralları değiştirmek ya da kullanıcıları platformdan atmak gibi tehlikeler taşımıyor; esas büyük tehdit, veri toplama. Bunun özellikle yapay zekâ teknolojilerinin gelişmesiyle daha tehlikeli hale geldiğini belirten Buterin, gelecekte beyin-bilgisayar arayüzleri gibi teknolojilerin bireysel mahremiyeti tamamen ortadan kaldırabilecek potansiyele sahip olduğunu söyledi.
“Şeffaflık” Efsanesine Eleştiri
Buterin, geçmişte toplumların daha iyi niyetli yönetimler ve daha hoşgörülü kültürler oluşturacağı beklentileriyle şeffaflık savunusunun yapıldığını, ancak bu beklentilerin gerçekleşmediğini ifade etti. Hükümetlerin niyetlerinden şüphe duyulduğunu ve toplumların daha az hoşgörülü hale geldiğini belirterek, “Mahremiyet, bireyin kendi ihtiyaçlarına göre yaşama özgürlüğünü sağlar,” dedi.
Kendisinin de zaman zaman mahremiyet ihlalleriyle karşılaştığını belirten Buterin, bunun yalnızca ünlü kişiler için değil, birçok insan için sorun oluşturduğunu ifade etti. Ayrıca devletlerin, zaten çok geniş bir bilgiye mahkeme kararı olmadan eriştiğini söyleyerek, hükümetler için özel arka kapılar oluşturulmasına kesin bir şekilde karşı çıktı.
ZK-SNARKs ve FHE: Yeni Nesil Gizlilik Teknolojileri
Buterin, gizliliği korumanın yalnızca bir ideal değil, aynı zamanda uygulanabilir bir teknik hedef olduğunu vurguladı. ZK-SNARKs (Zero-Knowledge Proofs) ve FHE (Fully Homomorphic Encryption) gibi teknolojilerin, verileri ifşa etmeden işlem yapmaya olanak tanıdığını ve bu sayede hem güvenliğin hem de gizliliğin korunabileceğini ifade etti.
Bu teknolojilere dayalı olarak geliştirilebilecek çözümler arasında ZK kimlik doğrulama, cihaz içi dolandırıcılık taraması, gizlilik havuzları ve ürün kökeni doğrulama gibi yenilikler bulunuyor.
Sonuç
Vitalik Buterin’in çağrısı, blokzincir ve Web3 dünyasında uzun süredir göz ardı edilen mahremiyet meselesini yeniden gündeme taşıdı. Buterin, mahremiyetin bir lüks değil, dijital çağın temel insan hakkı olduğunu savunuyor. Bu yaklaşım, Ethereum gibi merkeziyetsiz yapılar üzerine kurulu sistemlerde bireylerin özgürlüklerinin korunması adına kritik bir dönüm noktası olabilir.