Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Başkan Trump’ın liderliğinde, S&P 500 bu hafta düzeltme bölgesine geriledi ve Wall Street’te “resesyon” kelimesi adeta bir şeker gibi dolaşmaya başladı. İnsanlar bu durumu hızlıca Trump’a ve onun yeni gümrük vergisi politikalarına bağlamakta acele ediyor. Ancak gerçek şu ki, bu karmaşa tek bir kişiden çok daha büyük ve karmaşık bir tabloyu yansıtıyor. ABD borsası her yönden gelen sorunlarla boğuşuyor ve Beyaz Saray’daki bir ismi suçlamak, sektörler, şirket kârları ve yatırımcı güveninde neler olup bittiğini tam anlamıyla açıklamıyor.
Haftaya nötr bir başlangıç yapan hisse senedi piyasaları, The Wall Street Journal’ın verilerine göre, Trump’ın 2 Nisan’da devreye girmesi planlanan gümrük vergilerinin başlangıçta düşünüldüğünden daha seçici olabileceği yönündeki haberlerle bir miktar iyimserlik kazanmıştı. Ancak çarşamba günü bu umutlar yerle bir oldu. Yabancı otomobil üreticilerinin muafiyet alamayacağı bilgisi ortaya çıkınca hisseler çakıldı. S&P 500, özellikle otomotiv sektörünün aldığı darbeyle kazançlarını hızla kaybetti. Her sektör, kâr beklentilerinin düşmesiyle mücadele ediyor. Federal Rezerv’den analistler de dahil olmak üzere birçok ekonomist, büyüme projeksiyonlarını düşürmek için gümrük vergilerini işaret ediyor. Ancak sorun sadece vergilerle sınırlı değil. Federal işlerdeki azalma, göçteki keskin yavaşlama ve tüketicilerin harcamalarındaki kesinti de bu tabloyu ağırlaştırıyor. Özellikle otomotiv ve özel mağazaları içeren S&P 500 tüketici harcamaları sektörü, bu yıl başından beri %11 düşüşle en çok etkilenen alanlardan biri oldu.
Yatırımcıların hâlâ piyasada kalma nedenlerinde de sessiz bir değişim var. Birçoğu, ABD’nin daha öngörülebilir ve yapılandırılmış bir politika yapım sürecine dönebileceği umuduna dayanıyor. Ancak bu umuda bel bağlamak riskli. Piyasadaki her düşüşü Trump’ın kapısına bırakmak ise abartılı bir yaklaşım. Rakamlar, zararın daha erken başladığını gösteriyor. Şirketler yakında ilk çeyrek kârlarını açıklamaya başlayacak ve tablo pek iç açıcı değil. FactSet verilerine göre, S&P 500’ün hisse başına kârı geçen yılın aynı çeyreğine göre %7,1 artmış görünüyor. Bu kâğıt üzerinde iyi dursa da, geçen yıl sonundaki analist tahminlerinden %4 aşağıda. Bu %4’lük beklenti düşüşü, alışılagelenden daha büyük bir sapma.
S&P 500’ün 11 sektörünün tamamı şu anda düşük performans sergiliyor ve dokuzu büyüme hızında yavaşlama yaşıyor. American Airlines, Nike ve FedEx gibi büyük isimler iş tahminlerini düşürdü. FedEx, 2023’ten beri beklentilerini defalarca aşağı çekiyor. Yeni gümrük vergisi duyurularından önce bile şirketler temkinli davranmaya başlamıştı. Tüketici harcamaları ve teknoloji kârları ise 2024 ortalarından itibaren düşüşe geçmişti. Oteller ve restoranlar gibi sektörlerde bu yavaşlama, Trump’ın ikinci dönemini kazanmasından neredeyse bir yıl önce başlamıştı. Teknoloji sektörü de darbe alıyor; bu yıl ikinci en kötü performans gösteren sektör oldu. Yapay zekânın hâlâ büyük bir etkiye sahip olmasına rağmen, kâr büyümesi 2024’te zirveyi gördükten sonra gerilemeye başladı. Apple, Microsoft, Alphabet, Amazon, Nvidia, Tesla ve Meta gibi devlerin hisse fiyat-kazanç oranı şubatta 45’e yakınken, şimdi 35’e düştü ve toplamda %11,3 değer kaybettiler. Bu devlerin piyasa değeri ağırlıklı S&P 500’deki büyüklüğü, endeksi aşağı çekiyor.
Yatırımcılar resesyona hazırlanıyor, ancak herkes aynı fikirde değil. Tarih, kârların bir resesyon olmadan da yavaşlayabileceğini gösteriyor. Ekonomist Robert Shiller’in 1871’e kadar uzanan verileri, piyasanın %20’lik bir düzeltme yaşayıp resesyona girmeden toparlanabileceğini kanıtlıyor. Ancak geçmişteki düzeltmelerin %54’ünde resesyon yaşandığı da bir gerçek. Şu anda zayıf sinyaller “yumuşak veriler”den geliyor. Conference Board’un son tüketici beklentileri anketi, gelir, iş koşulları ve istihdam piyasasına dair görünümün 12 yılın en düşük seviyesine indiğini gösterdi. Yine de resmi veriler daha istikrarlı; ocak ayındaki kötü perakende satışlardan sonra şubat toparlanma gösterdi.
Ancak ekonominin yavaşladığı açık. Pandemi sonrası patlama sona erdi; tüketiciler harcamalarını kısıyor, mortgage faizleri yüksek ve inşaat sektörü yavaşlıyor. İş gücü piyasası hâlâ sağlam, ancak hassas sektörlerdeki şirketler daha az işe alım yapıyor.
Trump’ın çarşamba gecesi duyurduğu, 2 Nisan’da başlayacak ve ikinci dönemi boyunca kalıcı olacak %25’lik yabancı otomobil vergisi, piyasaları daha da baskı altına aldı. General Motors %6,5, Stellantis %1,8 ve Ford %0,5 değer kaybetti. Gümrük vergileri ve bütçe kesintileri resesyon ihtimalini artırıyor, ancak bunları kaldırmak da çöküşü önleyemez. Ekonomi aylardır tükenmiş durumda ve Trump bu baskıyı artırıyor. Sorun, tek bir adamdan çok daha derin ve karmaşık.