ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu SEC kripto dünyasının yeni aktörlerinden biri haline geldi. SEC’in Ripple davası ve ETF onayları kripto pazarına yön vermeye devam ediyor. SEC’ten gelen son haber ise kripto dünyası için müjde gibi.
Ripple davasıyla öne çıkan SEC Başkanı görevinden ayrılıyor
Kripto para birimi ICO’larına karşı açtığı yüksek profilli davalarla öne çıkan ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) Başkanı Marc. P. Berger görevinden ayrılıyor.
SEC’ten yapılan basın açıklamasına göre; Ağustos 2020’de SEC Başkan yardımcılığına, ardından Başkan Stephanie Avakian‘ın Aralık ayından görevden alınması üzere Başkanlık görevine gelen Marc P. Berger, Ocak ayı bitmeden görevinden ayrılmış olacak.
Berger’in Başkanlık koltuğunda geçirdiği süre son derece kısa olabilir. Ancak Berger, Ripple Labs CEO’su Brad Galinghouse ve İcra Kurulu Başkanı Chris Larsen aleyhine açtığı 1,3 milyar dolarlık dava ile gündeme gelmişti.
22 Aralık’ta New York federal mahkemesinde açılan Ripple davası sonrası, XRP fiyatı bir sarmala girdi. 21 Aralık’ta 0,55 dolardan işlem gören XRP süreç içerisinde 0,2149 dolara kadar düştü. XRP, Coinbase başta olmak üzere pek çok borsa tarafından delist edilirken, şu an 0,29530 dolardan işlem görüyor.
SEC Başkanı Berger, her ne kadar Ripple davası ile ön plana çıksa da, mesajlaşma yazılımı Telegram, Robinhood Financial LLC, Deutsche Bank AG ve Luckin Coffe firmalarına karşı açtığı davalarla oldukça yoğun bir başkanlık dönemi geçirdi.
ABD Başkanlık seçimlerini kazanan, ve 20 Ocak’ta Başkanlık koltuğuna oturacak olan Joe Biden kendi hükumetini kuruyor. Bu kapsamda SEC yönetiminde de değişikliklere gidilecek.
Seçilmiş Başkan Joe Biden’ın yeni SEC başkanı olarak, Emtia ve Vadeli işlemler Ticaret Komisyonu (CBOT Başkanı Gary Gensler‘i ataması bekleniyor.
SEC”in yeni hedefi “olağan şüpheli”
SEC Ripple davası, XRP ile birlikte kripto piyasasının genelini son derece olumsuz etkiledi. Ripple yetkilileri kendilerini savunmaya hazırlanıyor ancak kripto dünyasının merak ettiği soru, sıradaki kim?
Bazıları bunun LINK, Bitcoin ya da Ethereum dahi olabileceğini iddia ederken, asıl “olağan şüpheli” gözlerden kaçmayı başardı. Tether.
ABD kanun koyucuları, stablecoinleri, menkul kıymet olarak tanımlayan yeni düzenlemeler üzerinde çalışıyorlar. Eğer çalışmalar tasarı haline gelir ve kanunlaşırsa, Tether, SEC davası ile karşılaşabilir.
John M Griffin tarafından yayınlanan akademik bir makale, Tether/USDT’nin talebe dayalı bir ürün değil, arza dayalı bir ürün olduğunu gösteriyor. Bu durum, Bitcoin’in 2017 zirvesinde önemli bir etkiye sahip. Bu noktada NYAG davası devam etse de henüz neticelenmiş değil.
Tether dolaşımda olan 12,4 milyar dolar USDT karşılığında bankalarda USD teminatı olup olmadığını ispatlamış değil.
Tether davası, felaket senaryosu
SEC-Ripple davası, kanun koyucu peşinize takıldığında başınıza neler gelebileceğini göstermesi açısından aydınlatıcı oldu.
Bununla birlikte Tether, günlük 77 milyar doları aşan işlem hacimiyle, kripto dünyasının bel kemiği konumunda. Bir SEC-Tether davası, piyasa için felaket sonuçlar doğurabilir.
Bu noktada DragonFly Capital ortağı Haseeb Qureshi konuyla ilgili şöyle söylüyor;
Hata yapmayın: Tether’in alaşağı edileceği gün kıyamet gibi olacak. Kripto piyasası ele geçirilecek, borsalar kargaşa içine girecek, milyonlarca yatırımcının varlıkları dondurulacak ve fiyatlar her yerde düşecek. Bitcoin için yeni bir ölüm emri verilmiş olacak.
Kripto dünyası için hiç ümit yok mu?
Öte yandan, kripto dünyasında olası Tether yıkımına karşı iki panzehir öne çıkıyor.
Bunlardan biri Circle‘in çıkardığı USDC.
- Circle, hükumet dostu, kanunlara uyan stablecoin olarak bliniyor.
- Pek çok blockchaine entegre olmuş ve kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği yapmış durumda.
- VİSA ile ortaklığı sayesinde, geleneksel finans dünyasına yakın duruyor.
Tether felaketine ikinci çözüm yolu ise “dijital dolar” olabilir. Bu noktada Merkez Bankalarının tutumu merak konusu. Dijital dolar resmi olarak çıkar ve USDT’nin yerini alırsa. Kripto para dünyası da kısa sürede yeni düzene adapte olacaktır.
Bu durumda otoriteler, kripto dünyasının kontrolünü eline alacak ve kripto dünyası da felaketten kurtulmuş olacak.
Kazan-Kazan durumu sanırım herkesin tercih edeceği bir seçenek olarak karşımızda duruyor.
SEC yeni başkanını buldu! Yeni başkanın kripto karnesi
Kripto para sektörünü yakından ilgilendiren Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) yeni patronu belli oldu.
SEC’in mevcut başkanı Jay Clayton’ın, hafta başında yaptığı basın toplantısında ayrılacağını açıklamasının ardından, gözler yeni başkanın kim olacağına çevrilmişti. SEC yöneticilerinden Hester Peirce bugün yaptığı paylaşımda bu ismi açıkladı.
”Tebrikler Başkan Roisman! Sizin liderliğinizde çalışmayı dört gözle bekliyoruz.”
SEC’in yeni başkanı olarak atanan Elad L. Roisman, 11 Eylül 2018’den beri SEC komiseri olarak görev yapıyordu.
Kripto için ne anlama geliyor?
SEC başkanlığına yeni atanan Elad L. Roisman, kripto para birimlerinin düzenlenmesine istekli ve kripto dostu SEC üyeleri arasında biliniyor. Bu bağlamda Roisman’ın başkanlığa atanması, kriptonun para sektörünün geleceği için oldukça pozitif karşılanıyor.
Bununla birlikte kripto dostu Roisman’ın, son günlerin popüler konusu olan XRP ve SEC arasındaki davaya nasıl yaklaşacağı da merakla konusu oldu. Çoğunluk Roisman’ın XRP için bir şans olduğunu belirtirken, bazıları ise yeni başkanın bu konuda taviz vermeyeceğini bildiriyor.
Ancak kesin olan bir şey var ki, o da artık SEC’in, Bitcoin ETF’lerine olan bakışının değişeceği. Çünkü 2018’de Senato Bankacılık Komitesi duruşmasında söz alan Roisman, piyasalara netlik kazandırmak için Bitcoin ETF’lerine yeşil ışık yakmanın öneminden bahsetmişti:
”SEC temel anlamda tüm varlıklara adil ve şeffaf bir şekilde yaklaşmalıdır. Bitcoin de bu varlıklardan biridir. SEC’in amacı, piyasalara ve yatırımcılara açıklık ve kesinlik sağlamak ve piyasa katılımcılarını sorumlu tutan kanun ve düzenlemelere imza atmaktır.”
SEC’in parmakla gösterdiği kripto projeler
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) yeni bir ofis açtı. Bu ofis sadece blockchain ve kripto paralara odaklanacak. Tam da SEC Başkanı Jay Clayton’un yıl sonunda kurumdan ayrılacağı bir sırada böyle bir ofisin açılması dikkat çekiyor. Clayton, blockchain konusunda eleştirilere maruz kalan bir isimdi.
Kripto sektörünün önde gelen isimlerine göre, Clayton’un SEC’te olması blockchain alanı için büyük bir engel. Blockchain Association yöneticisi Kristin Smith, Block.one olayına dikkat çekiyor. Ona göre Block.one başarılı bir şirket olarak 4 milyar dolarlık bir fon toplayabilmişti. Ancak daha sonra kayıtsız ICO düzenlemeden dolayı 24 milyon dolarlık ceza ödeme yapmak zorunda kaldı. Tabii topladığı paraya göre çok düşük bir ceza ödemiş görünüyor.
Blockchain Association, kripto şirketler ile ilgili yasaları değiştirmeye çalışıyor. Ancak o zamana kadar kripto şirketler SEC’in kurallarına göre oynamayı bilmeli. Çünkü artık birkaç şirket, çok zorlu blockchain ve kripto para düzenlemeleri ortamında bunu başarmış görünüyor.
Hiro Systems PBC (eski adı Blockstack PBC) kurucusu ve CEO’su Muneeb Ali, titiz bir çalışma yaparak ilk SEC onaylı token arzını yapmış ve 23 milyon dolar toplamıştı. Ali, aslında bunu başararak şunu gösterdi. Kripto şirketleri karmaşık düzenleyici prosedürleri başarılı bir şekilde geçebilirler. Şirketin piyasaya sürdüğü kripto para ise Stacks (STX) token.
Bir diğer SEC onaylı kripto paraya geçelim. INX, ilk SEC onaylı IPO yapmıştı. INX yöneticisi Alan Silbert ise SEC’te görev değişimini ve yeni kripto ofisi açılmasını olumlu karşılıyor. Her şey yeni başkanın kriptoya yaklaşımına göre şekillenecek.
SEC nedir ve ne yapar?
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), yatırımcıları koruma, menkul kıymetler piyasalarının adil ve düzenli işleyişini sürdürmeve sermaye oluşumunu kolaylaştırmadan sorumlu bağımsız bir federal hükümet düzenleme kurumudur.
İlgili – Bitcoin (BTC) nedir? Nasıl alınır?
ABD Kongresi stablecoinler için düğmeye basıyor!
Edinilen bilgiye göre, ABD Kongresi, bütün stablecoin endüstrisini yakından ilgilendiren bir karar almak üzere. Stablecoin işlemlerine federal onay şartı gelebilir.
Çarşamba günü Amerika Birleşik Devletleri Kongresi’ne getirilen yeni bir yasa tasarısı, tüm stablecoinler üzerinde kapsamlı bir düzenleme uygulayabilir. Kabul edilirse, bu tür kripto para birimleriyle ilgili olarak sağlanan herhangi bir hizmet, birden fazla devlet kurumunun onayını almadan yasadışı hale gelecektir.
Yasa tasarısı;
Herhangi bir kişinin bir stablecoin veya stablecoin ile ilgili bir ürün çıkarması, stablecoin ile ilgili herhangi bir hizmet sunması veya başka kişiler tarafından verilen stablecoinleri içeren faaliyetler de dahil olmak üzere herhangi bir stablecoin ile ilgili, uygun Federal bankacılık kurumundan ve Federal Rezerv Sistemi Yönetim Kurulundan yazılı onay almadan, ticari faaliyette bulunması, yasadışı olacaktır.
“The Stable Act” (Stable Yasası) olarak adlandırılan yasa, Facebook’un çıkardığı Libra ya da diğer stablecoinler gibi dijital ödeme araçlarının ortaya çıkardığı risklerden tüketicileri koruma amacını güdüyor.
Willamatte Üniverstiesi Hukuk Fakültesinden Doç. Dr. Rohan Gray konuyla ilgili Twitter üzerinden paylaştığı mesajında, tasarının öncelikle büyük teknoloji şirketleri tarafından verilen özel stablecoinleri hedef almasına rağmen, “çok çeşitli parasal faaliyetleri” içerecek şekilde ifade edildiğini açıkladı. Gray, tasarının “2007-2008 küresel mali krizine yol açan sistematik “gölge bankacılık” risklerini önlemeyi amaçladığını ekledi.
Tasarıya önderlik eden Demkrat Parti kongre üyesi Rashida Tlaib, Stable Act’in düzenli finansal servislere erişim imkanı kısıtlı olan, beyaz olmayan insanların ve azınlıkların haklarını korumak için çıkarıldığını iddia etti.
Öte yandan yasa tasarısı kripto para toplumu tarafından büyük bir muhalefetle karşılanıyor. CoinShares baş stratejisti Meltem Demirörs, Tlaib’in tweetine yanıt olarak attığı tweette şunları söyledi;
Kripto para, servis giderlerini kısarak, tarihsel olarak bankacılık sektöründen dışlanmış nüfusa hizmet etmektedir
Shapesshift CEO’su Erik Voorhees’de yasa tasarısı karşıtı görüşlerini açıkaldı. Woorhees;
Gelin, kriptonun bankalar gibi davranmasını beklemeyin.. (aslında yapamaz, ve yapmayacak)
Bitcoin’e kripto vergi şoku
Bitcoin’e kripto vergi şoku. OECD vergi merkezi direktörü, kurumlarının yıl sonuna kadar kripto varlıklar için vergi raporlama standardı çıkarmayı planladığını bildirdi.
OECD’nin Vergi Politikası ve Yönetimi Merkezi Direktörü Pascal Saint-Amans, 2021’de 37 ülkenin kurumlarının kripto para varlıklar için ortak raporlama standardı getireceğini belirtiyor.
Amans Law360’a konuşarak, kripto vergi standardının “Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı tarafından vergi kaçakçılığına karşı mücadele için geliştirilen CRS’ye (ortak raporlama standardı) kabaca eşdeğer olacağını” ifade etti.
OECD vergi merkezi direktörü, kripto vergisi standartlarının geliştirilmesinin, üye ülkeleri arasında kripto düzenlemelerini çevreleyen daha güçlü standartlar getirme arzusuna bağladığını da söyledi. Şöyle konuştu: “Bu düzenlemeler 2021’de yürürlüğe girecek ve tüm ülkelerin de biran önce bunu getirme isteği var.”
Amans’ın yorumları, Avrupa Komisyonu’nun (AK) kripto varlıkları ile ilgili vergi kaçakçılığı yasalarını değiştirmek ve genişletmek için bir süreç başlatmasından birkaç gün sonra geldi. Yasa teklifi 23 Kasım’da yayınlandı ve Avrupa Komisyonu 21 Aralık’a kadar öneri konusunda kamuoyundan geri bildirimleri kabul edecek. Yeni yasaların 2021’in üçüncü çeyreğinde çıkarılması bekleniyor.
AK’nin attığı adımlara rağmen, Amans OECD’nin Avrupa’dan önce bir kripto vergi standardı çıkaracağını düşünüyor. Ona göre bu gelişmeler AB’nin OECD’nin standardına uyması için bir fırsat da sunuyor.
Bununla birlikte, koordine olmayan bu eşzamanlı gelişmeler, OECD ve Avrupa’nın birbiriyle çelişen belirli politikalar çıkarmasıyla sonuçlanabilir. Yakında zamanda dijital hizmetlerin vergilendirilmesiyle ilgili olarak böyle bir durum ortaya çıkmıştı. Sonuçta yeni gelişmeler, OECD’nin Avrupalı üyeleri için düzenleyici zorluklar oluşturma tehdidi ortaya çıkıyor.
Bu endişeler konusunda da konuşan OECD vergi merkezi direktörü, OECD’den yapılacak önerilerin AB düzenlemeleri için “tamamlayıcı” nitelik taşıyacağını da belirtiyor. AK sözcüsü ise kendi kurumlarının OECD ile paralel olarak çalıştığını belirtti. Özellikle de “çakışmalardan veya tutarsızlıklardan mümkün olduğunca kaçınmaya çalıştıklarını” da belirtiyor.
