Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, Donald Trump’ın kendisini görevden alma girişimlerine karşı hazırlıklı bir tavır sergileyerek uzun süredir hukuk mücadelesine hazır olduğunu belirtiyor.
Powell, Trump’ın 2016’da Fed Başkanlığına atanmasından itibaren yaşanan süreçte, Trump’ın faiz oranlarını düşürmesi yönündeki baskılarına direnç göstermişti. Bu taleplerin arka planında, Trump’ın düşük faiz politikalarının ekonomik büyümeyi artıracağına olan inancı yatıyordu. Ancak Powell, enflasyonu kontrol altında tutmak amacıyla yüksek faiz oranlarını sürdürdü. Trump’ın, Powell’a yönelik bu rahatsızlığı ve görevden alma isteği açıkça biliniyordu; bu süreçte Trump’ın Fed’in bağımsızlığını tehdit eden adımlar atma olasılığı gündeme gelmişti.
2024 seçimlerinde yeniden Beyaz Saray’a dönecek olma ihtimali, Trump ve Powell arasında geçmişteki çatışmayı yeniden alevlendirebilir. Trump’ın olası dönüşüyle birlikte Powell’a yönelik görevden alma taleplerinin yeniden gündeme gelmesi bekleniyor. Bu bağlamda Powell, hukuk mücadelesine hazır olduğunu ve Fed’in bağımsızlığını korumak için gereken adımları atacağını belirtiyor. Fed’in hukuk danışmanları ise, başkanın Fed Başkanı’nı görevden alma yetkisinin olmadığını savunuyor. Powell’a göre, böyle bir görevden alma durumu, gelecekteki Fed başkanlarının siyasi baskılara açık hale gelmesine yol açabilir.
Powell’ın hukuk mücadelesi yalnızca bir kişisel direnişten ibaret değil; aynı zamanda ABD’nin ekonomik sisteminde merkez bankası bağımsızlığını koruma adına güçlü bir sembol olarak öne çıkıyor. Bu mücadele, 1970’lerde Richard Nixon’ın Fed Başkanı Arthur Burns’e düşük faiz politikasını dayatmasının yol açtığı yüksek enflasyon sorunlarından alınan derslerin günümüzde hala geçerli olduğunu gösteriyor. Powell, bu tarihsel bağlamı göz önünde bulundurarak Fed’in siyasi müdahalelere karşı bağımsız kalması gerektiğine inanıyor. Fed’in kararlarının yalnızca ekonomik gerekliliklere göre alınması gerektiğini savunarak görev süresi dolana kadar istifa etmeyeceğini vurguluyor.
Trump’ın yeniden başkan olması ve Powell’ı görevden almaya çalışması, ABD’nin ekonomik yapısını geniş ölçüde etkileyebilir. Powell’ın görevden alınması halinde, Fed’in bağımsızlığı tehlikeye girebilir ve bu durum ABD’de finansal piyasalarda ciddi dalgalanmalara neden olabilir. Powell’ın faiz oranlarını artırarak enflasyonla mücadele çabaları devam ederken, Trump’ın düşük faiz oranlarını savunması piyasalarda belirsizlik yaratabilir. Ek olarak, Powell’ın olası bir görevden alınma durumunda hukuk mücadelesine girme isteği, yalnızca Powell’ın değil, Fed’in bağımsızlığının da korunması anlamına geliyor.
Powell’ın hukuk mücadelesinin başarısı, ABD’deki merkez bankası bağımsızlığının gelecekte nasıl şekilleneceği konusunda kritik bir dönemeç olarak görülüyor. Yüksek enflasyon, ABD ekonomisi için önemli bir sorun olmaya devam ederken, Fed’in bağımsızlığı üzerindeki bu tartışma, yalnızca Amerikan ekonomisinin değil, küresel ekonomik dengenin de uzun vadede etkilenmesine yol açabilir. Powell’ın Fed’in bağımsızlığını koruma kararlılığı, ABD’nin merkez bankacılığı tarihindeki en önemli çatışmalardan biri olarak değerlendiriliyor.