Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
ABD Merkez Bankası (Federal Reserve), Aralık toplantısında büyük ihtimalle faiz oranlarını düşürecek. Cuma günü açıklanan işsizlik raporu, bu kararı almak için Merkez Bankası’na yeterli alanı sağladı. Kasım ayında tarım dışı istihdam 227.000 arttı ve işsizlik oranı %4.2’ye yükseldi. Bu gelişme, piyasalarda büyük bir dalgalanma yaratmadı ve CME Group, faiz indiriminin %90 ihtimalle gerçekleşeceğini öngörüyor. Ancak, bu görünümdeki “iyi haber” sanılanın aksine bazı tehlikeler barındırıyor.
Faiz İndirimine Tepkiler: Eleştiriler Artıyor
Federal Reserve’in faiz oranlarını düşürmesi, birçok ekonomist ve analist tarafından riskli bir hareket olarak görülüyor. Enflasyon hâlâ yüksek ve ücret artışları devam ediyor. Bazı uzmanlar, finansal koşulların çok gevşediği görüşünde. Merkez Bankası’nın bu kadar ileri gitmesinin ekonomiyi denge dışına çıkarabileceği yönünde ciddi endişeler mevcut.
Ekonomist Chris Rupkey, Merkez Bankası’nın müdahale etmesine gerek olmadığını ve şu anda işgücü piyasasında bolluk varken, faiz indirimlerinin “giderek daha tehlikeli” bir strateji haline geldiğini belirtti. Enflasyon hala yatışmamış durumda ve bu durum, faiz indirimi kararını daha da tartışmalı hale getiriyor.
Enflasyon ve Ücret Artışları: Fed’in Hedeflerine Ulaşması Zor
Ekim ayında çekirdek enflasyon %2.8’e yükseldi. Bu oran, Merkez Bankası’nın hedeflediği %2’lik seviyenin oldukça üzerinde. Ayrıca, ücret artışları da enflasyonla uyumlu olmayacak şekilde devam ediyor; %4’lük bir artış, pandemiden önceki yıllara göre önemli ölçüde daha yüksek bir orandır.
Eski Obama yönetimi ekonomistlerinden Jason Furman, Merkez Bankası’nın iyimserliğini sorguluyor. Furman, ücret artışlarının, %2’lik enflasyon hedefiyle değil, %3.5’lik bir enflasyonla daha uyumlu olduğunu ifade etti. “Bu, ‘no-landing’ senaryosunun başka bir verisi,” diyen Furman, daha fazla faiz indirimi görmeyi bekliyor ancak bunun ancak işsizlik oranı daha da artarsa mümkün olacağını belirtiyor.
Finansal Koşullar: Faiz İndirimi Zaten Gevşek Bir Ortamda Yapılacak mı?
Federal Reserve yetkilileri, faiz oranlarının %4.5-%4.75 seviyesini “kısıtlayıcı” olarak nitelendiriyor, ancak finansal koşullar bunun tam tersine işaret ediyor. Hisse senetleri yükseldi, tahvil getirileri düştü ve ipotek faiz oranları azaldı. Fed’in kendi verilerine göre, finansal koşullar şu an Ocak 2023’ten beri en gevşek seviyeye gelmiş durumda. Bu da şu soruyu gündeme getiriyor: Merkez Bankası faiz oranlarını zaten gevşemiş bir ortamda mı indiriyor ve bunun sonucu ne olacak?
Jerome Powell, ABD ekonomisi konusunda iyimser bir tutum sergiliyor ve son zamanlarda ekonomiyi “gelişmiş dünyanın övgü kaynağı” olarak nitelendirdi. Powell, politika ayarlamalarını yavaşça yapacak kadar geniş bir alan olduğunu düşünüyor. Ancak, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinin her biri bu görüşü paylaşmıyor.
Cleveland Fed Başkanı’nın Temkinli Yaklaşımı
Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack, Merkez Bankası’nın faiz indirimlerini yavaşlatması gerektiğini savunuyor. Hammack, enflasyonun %2’lik hedefe yaklaşmakta olup olmadığını görmek için daha fazla veri beklediğini belirtti ve bu nedenle faiz indirimi hızının yavaşlatılması gerektiğini ifade etti. Hammack, Merkez Bankası’nın “nötr faiz oranına” yaklaşmakta olduğunu ve artık temkinli bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.
Eğer Aralık ayında faiz indirimi yapılırsa, bu, Eylül ayından bu yana bir yüzde puanlık bir düşüşü işaret edecek. Kısa bir süre içinde büyük bir gevşeme sağlanacak. Bu, Merkez Bankası’nın aşırı iyimser bir yaklaşım sergileyip ekonomiyi denge dışına itmeyecek mi sorusunu gündeme getiriyor.
Sonuç ve Beklentiler
Merkez Bankası’nın alacağı faiz indirim kararları, özellikle ekonominin uzun vadeli dengesi açısından kritik olacak. Şu anda ekonomistlerin çoğu, daha temkinli bir yaklaşım gerektiğini savunuyor. Ancak, Merkez Bankası’nın faiz indirimi hamlesi, piyasalarda geçici bir rahatlama sağlasa da, ilerleyen dönemlerde istenmeyen ekonomik sonuçlara yol açabilir. Federal Reserve’in, büyüme ve enflasyon arasındaki dengeyi sağlamak için ne kadar ileri gidebileceği, zamanla netleşecek.