Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Hindistan ve Çin, 2020 yılında başlayan askeri gerginliği sona erdirmek amacıyla sınırlarında ortak bir askeri devriye yönetimi konusunda anlaşmaya vardılar. Bu yeni düzenleme, iki nükleer süper güç arasında uzun süredir devam eden gerginliğin azaltılmasına yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Geçtiğimiz Pazartesi günü Hindistan Dışişleri Bakanı, Hindistan ve Çin’in Ladakh bölgesindeki bazı sınır noktalarında devriye gezmeyi durdurduğunu duyurdu. Bu karar, gelecekteki çatışmaları önlemek amacıyla alındı. Ancak, bu yeni gelişmenin yanı sıra, bölgeye on binlerce yeni asker ve ekipmanın da sevk edildiği bildirildi. Bu durum, askeri gücün artırıldığına ve gerginliğin devam ettiğine dair endişeleri artırıyor.
Hindistan ve Çin arasındaki ilişkiler, batı Himalayaları’ndaki sınırların belirsizliği nedeniyle gerilimli bir seyir izliyor. Bu belirsizlik, zaman zaman çatışmalara neden olmakta ve iki taraf arasında ciddi kayıplara yol açmaktadır. 2020 yılında yaşanan çatışmalarda 20 Hintli ve 4 Çinli asker hayatını kaybetmişti. Bu olay, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da gerdi ve askeri varlıkların artırılmasına yol açtı.
Bu gelişmeler, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin 22-24 Ekim tarihleri arasında Rusya’da düzenlenecek BRICS zirvesine katılacak olması öncesinde yaşandı. Modi’nin bu toplantı sırasında Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile çeşitli görüşmeler yapabileceği ifade ediliyor. Bu tür görüşmeler, iki ülke arasındaki gerginliği azaltmak ve karşılıklı anlaşmazlıkları gidermek için önemli bir fırsat sunabilir.
Hindistan ve Çin’in askeri devriye yönetimi konusundaki anlaşması, yalnızca iki ülke arasındaki sınır sorunlarını değil, aynı zamanda bölgesel güvenliği de etkileyen bir durumu temsil ediyor. Her iki ülke de nükleer silahlara sahip olması nedeniyle, bu tür çatışmaların sonucu sadece iki tarafı değil, aynı zamanda tüm bölgeyi etkileyebilir.
Bununla birlikte, iki ülkenin sınırlarında askeri yığınak yapılması ve yeni askerlerin bölgeye sevk edilmesi, gelecekteki gerilimlerin devam edebileceğine dair endişeleri artırıyor. Uzmanlar, bu tür askerî hareketliliklerin, iki ülke arasındaki güveni zedeleyebileceğini ve çatışmaların yeniden patlak vermesine yol açabileceğini belirtiyor.
Sonuç olarak, Hindistan ve Çin arasındaki askeri devriye anlaşması, gergin ilişkilerin yönetilmesi açısından önemli bir adım olsa da, bölgede yaşanan askerî hareketlilik ve belirsizlikler, gelecekteki barış ve istikrar için bir tehdit oluşturuyor. Modi’nin BRICS zirvesindeki görüşmeleri, bu iki büyük güç arasında bir uzlaşı sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Zira, Hindistan ve Çin’in barışçıl bir çözüm bulması, sadece iki ülkenin değil, tüm Asya’nın geleceği açısından kritik bir öneme sahip.
