Yapılan araştırmalara göre kripto piyasalarının merakla abeklediği Ethereum Merge yükseltmesinin yeni ETH kullanıcıları arasında beklenen ilgiyi görmediği tespit edildi.
Ethereum Merge yükseltmesinin handikapları
Önde gelen bir blockchain analitik firması, bu yıl kripto para piyasalarındaki en büyük olaylardan biri olan Ethereum Merge yükseltmesi etrafında dönen yoğun tartışmalara ve spekülasyonlara ışık tutuyor. Bülteninin son bölümünde IntoTheBlock, Ethereum’un (ETH) bir hisse ispatı konsensüs modeline merakla beklenen yükseltmesinin yeni kullanıcılara hitap etmediğini söylüyor. Kripto analitik firmasından yapılan açıklama şu şekilde:
“Kripto para topluluğu içinde hisse kanıtına geçiş büyük ölçüde beklenirken, lider altcoin ETH’nin yeni kullanıcıları tarafından benimsenecek gibi görünmüyor.”
Popüler kripto analitik firmasına göre, Ethereum (ETH) ağında oluşturulan yeni adresler iki yılın en düşük seviyesinde bulunuyor. Firmanın açıklaması bu durumu şu şekilde dile getiriyor:
“Merkezi borsalar, yeni kullanıcıların ETH satın aldığını görebilirken, bu, genellikle birden fazla kişinin varlıklarını belirli sayıda adreste birleştirdikleri için yeni adreslere yansıtılmıyor. Bu nedenle, yeni girenlerden bir miktar satın alma olsa bile, zincirdeki yeni adreslerin eksikliği, blok zinciri kullanma talebinin azaldığını gösteriyor.”
IntoTheBlock, Ethereum’un ağ ücretlerinde yeni girenlerin eksikliğinin de görülebileceğini söylüyor. Firmaya göre, Ethereum blok zincirindeki ağ ücretleri iki yılın en düşük seviyesinde.
Yapılan açıklamalar şu şekilde devam ediyor:
“Ethereum’da yüz dolarlık gas ücretlerinin günleri geride kaldı. Artık ETH kullanmak önemli ölçüde daha uygun fiyatlı olsa da, önceki ayı piyasalarında meydana gelen bir model olan spekülasyonların çoğu geride kaldığı için kullanıcı talebi geriliyor.”
IntoTheBlock ayrıca, kripto topluluğunun dışında, Ethereum’un yükseltmesine olan ilginin cansız olduğunu vurguluyor.
“Yaklaşan dönüm noktasına rağmen, nispeten az sayıda insan Ethereum’u arıyor. Bu, kripto yerlilerinin Birleşmeyi daha yakından beklediği ve endüstri dışındaki insanların hala büyük ölçüde habersiz kaldığı bir iletişimsizlik ortamının geçerli olduğunu gösteriyor.”
