Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
8 Kasım Cuma günü, Çin hükümeti uzun süredir beklenen teşvik paketini duyurdu. Bu paket, Çin’in yerel yönetimlerin borç yükünü azaltmak için 827,7 milyar dolarlık (6 trilyon yuan) tahvil ihraç etmesine izin vererek ülkenin ekonomik durgunlukla mücadele stratejilerini kapsamlı bir şekilde ele almayı amaçlıyor. Bu adım, Çin ekonomisini toparlamaya yönelik son yıllardaki en büyük adımlardan biri olarak kabul ediliyor. Ancak analistler, Çin’in bu hamleyle ekonomi üzerinde istediği etkiyi yaratıp yaratamayacağını sorguluyor.
Çin’in Borç Yükü: Yerel Yönetimlerin “Gizli Borcu” ile Mücadele
Çin’in bu teşvik paketinde asıl hedef, uzun yıllardır büyüyen yerel yönetim borçlarıdır. Pekin yönetimi, yerel yönetimlerin “gizli borcu” olarak tanımlanan ve çoğu finansal raporlarda şeffaf bir şekilde açıklanmayan borçların, ekonomi üzerindeki baskısını hafifletmek için çabalıyor. Çin Maliye Bakanı Lan Fo’an, bu yılın başlarında yaptığı açıklamada, 2023 yılı sonu itibarıyla yerel yönetimlerin borçlarının 14 trilyon yuana ulaştığını ve bu rakamın 2028 yılına kadar 2,3 trilyon yuana indirilmesinin hedeflendiğini belirtti. Bu hedefe ulaşmak için tahvil ihracı ile kaynak yaratılması öngörülüyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, Çin’in merkezi ve yerel yönetim borçlarının toplamı yaklaşık 147 trilyon yuan olarak hesaplanmakta ve bu, ülkenin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası’nın (GSYH) %117’sine denk geliyor. Çin, bu borç yükünü azaltmak için yerel yönetimlere tahvil ihracı konusunda daha fazla serbestlik tanırken, aynı zamanda yerel ekonomiyi canlandırmak için tüketimi artırma ve altyapıya yönelik harcamalar yapma gibi stratejiler üzerinde de duruyor.
Teşvik Paketi: Ekonomik Büyümeye Destek Amaçlı mı Yoksa Borçla Mücadele İçin mi?
Analistlere göre, Çin’in teşvik paketinde asıl odak nokta, doğrudan ekonomik büyümeyi hızlandırmaktan ziyade, mevcut borçların yönetimi üzerine. Nomura Holdings’e göre Çin, önümüzdeki yıllarda borç ihracını 10 trilyon yuana kadar çıkarmayı planlıyor. Bu borç ihraçları sayesinde, yerel yönetimlerin finansal yükümlülüklerini daha uygun koşullarda yenileyebileceği ve faiz ödemelerinden yılda yaklaşık 300 milyar yuan tasarruf edebileceği tahmin ediliyor. IMF ise mevcut borç yapılandırmaları ile beş yıllık süreçte 600 milyar yuan kadar bir tasarruf sağlanabileceğini öngörüyor.
Bazı ekonomistler, yerel yönetim borçlarının bu şekilde ele alınmasının mali istikrar açısından doğru bir adım olduğunu, ancak doğrudan talep ve tüketim üzerinde etkisinin sınırlı kalacağını belirtiyor. Capital Economics’ten Çin ekonomisti Leah Fahy, yeni teşvik paketinde planlanan ek borçlanmanın finansal destek sağlama açısından önemli bir katkı sağlamayacağını savunuyor. Bu görüşe katılan Macquarie ekonomisti Larry Hu ise teşviklerin esas olarak resmi büyüme hedeflerini tutturmak için tasarlandığını, ancak ekonomik canlanma için yetersiz kalabileceğini belirtiyor.
Çin’in Uzun Vadeli Hedefleri ve Yapısal Reformlar
Çin, teşvik paketleri ile ekonomisini ayakta tutmaya çalışırken, aynı zamanda yeşil enerji ve yüksek teknoloji ekonomisine geçiş gibi uzun vadeli hedeflere de odaklanmış durumda. Pekin yönetimi, kısa vadede %5’lik büyüme hedefine ulaşmayı amaçlarken, yapısal dönüşümlerin gerekliliğini de göz ardı etmiyor. Çin, bu kapsamda, ekonomisini yüksek teknoloji ve yenilenebilir enerji gibi stratejik sektörlere kaydırarak, küresel arenada daha bağımsız ve rekabetçi bir pozisyon edinmeye çalışıyor.
Ulusal Halk Kongresi (NPC), büyük devlet bankalarının yeniden sermayelendirilmesi için özel tahvil ihraç edilmesine de onay vererek, finansal sektördeki istikrarı sağlama adına önemli bir adım attı. Hükümetin, bu yıl %3 olan mali açık hedefini 2025 yılında GSYH’nin %3,8’ine çıkararak daha fazla mali destek sağlamayı planladığı belirtiliyor. Analistler, bu teşviklerin tüketici güvenini canlandırmakta zorlanabileceğini öngörse de mali genişleme politikalarının devam edeceği görüşünde birleşiyor.
Teşvik Paketi Yeterli Olacak mı?
Çin’in teşvik paketinin kabulü, ekonomik durgunlukla mücadelede büyük bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, Pekin’in ekonomisini canlandırmak için yerel yönetim borçlarının ötesine geçmesi gerektiği uyarısı da yapılıyor. Çin ekonomisi, uzun süredir devam eden emlak krizinin etkisinden çıkmaya çalışıyor, ancak bu süreçte tüketici güveni oldukça düşük. Bu sebeple, Pekin’in yerel yönetim borçlarını ele almakla yetinmeyip, hane halklarına yönelik doğrudan mali destekler sağlama konusunda da adımlar atması gerektiği vurgulanıyor.
Sonuç olarak, Çin’in ekonomik canlanma çabaları, yerel yönetimlerin borç yükünü azaltmayı amaçlayan teşvik paketinin ötesine geçmek zorunda kalabilir. Ülke, borçların yönetimi ve tüketici güveninin yeniden kazanılması arasında bir denge kurarak, küresel ekonomideki etkisini sürdürebilecek mi, yoksa mevcut teşvik paketleri yetersiz mi kalacak, zaman gösterecek.