Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 2024 yılı için belirlenen %5’lik büyüme hedefinin yakalandığını duyurdu. Ancak bu açıklama, Pekin’in ekonomik zorlukları çözmek yerine yüzeyde bir istikrar görüntüsü yaratmaya çalıştığını düşünen birçok ekonomisti tatmin etmedi. Hedefin tutturulduğu iddiası, tüketim eksikliği, gayrimenkul sektöründeki kriz ve deflasyon tehlikesi gibi temel sorunları göz ardı ediyor.
Sanayi Büyüyor Ama Tüketici Harcamaları Yerinde Sayıyor
Sanayi üretimi Kasım ayında %5,4’lük bir artışla dikkat çekti ve özellikle yüksek teknoloji üretimi %9,1’lik büyüme ile öne çıktı. Ancak bu olumlu veriler, zayıf iç talep ve tüketici güvenindeki düşüş nedeniyle gölgeleniyor. Kasım ayındaki perakende satışlar yalnızca %3 artış gösterdi ve bu oran, tüketici harcamalarının Çin ekonomisinin büyümesini desteklemekten çok uzak olduğunu ortaya koyuyor.
Zayıf tüketim eğilimi, ülkenin ekonomik modelindeki ciddi bir yapısal sorunun altını çiziyor. Yıllardır ihracat ve yatırımlara dayanan ekonomi, iç tüketim eksikliği nedeniyle sürdürülebilir büyüme elde edemiyor.
Gayrimenkul Krizi Derinleşiyor
Gayrimenkul sektörü, uzun yıllar Çin ekonomisinin motor gücü olmuştu. Ancak son yıllarda yaşanan krizin derinleşmesi, sektörün ekonomiye zarar vermeye başladığını gösteriyor. Hükümetin çeşitli destekleme önlemlerine rağmen, emlak sektörü toparlanma belirtileri göstermiyor. Bu durum, hem finansal piyasaları hem de tüketici güvenini olumsuz etkiliyor.
Gayrimenkul dışındaki yatırımlar %7,7 artış kaydetmiş olsa da, bu kazanımlar emlak sektörünün yarattığı ekonomik yükü telafi edemiyor. Krizin devam etmesi, büyüme hedeflerini sürdürülebilir kılmayı zorlaştırıyor.
Deflasyon Tehlikesi Kapıda
Çin ekonomisi, düşük tüketici fiyatları ve düşen üretici fiyatları ile deflasyon riski taşıyor. Kasım ayında TÜFE sadece %0,2 arttı ve bu durum, talep yetersizliğinin bir göstergesi. Üretici fiyatlarının düşüşü ise şirket kârlarını daraltarak yatırımları ve istihdamı olumsuz etkiliyor.
Genç işsizlik oranı, ekonomik belirsizliklerin başka bir boyutunu oluşturuyor. Resmi rakamlar işsizlik oranını %5,1 olarak gösterse de gençler arasındaki yüksek işsizlik oranı, tüketim ve büyüme üzerindeki baskıyı artırıyor.
Ekonomik İstikrarsızlık Gizleniyor
Xi Jinping’in “istikrarlı ve ilerleyen” ekonomi vurgusu, Pekin’in uzun vadeli yapısal sorunları çözmek yerine yüzeysel başarılar sergilemeye çalıştığını gösteriyor. Zayıf iç talep, gayrimenkul krizinin süregelen etkileri ve deflasyon tehlikesi göz önüne alındığında, Çin’in ekonomik geleceği karamsar görünüyor. Bu sorunlar çözülmediği sürece, büyüme hedefleri yalnızca bir illüzyon olmaktan öteye geçemeyecek.