Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Çin’de insanların harcamak yerine tasarruf etmeyi tercih etmesinin arkasında birden fazla etken yatıyor, ancak en önemli sebep yıllardır zayıf seyreden hisse senedi piyasasına olan güvensizlik. Borsaların yapısal sorunları, yatırımcıları korumak yerine devlet projelerine finansman sağlamaya odaklanması, zayıf hisse performansı ve şirketlerin küçük yatırımcılara karşı sorumsuz davranışları bu güvensizliği daha da artırıyor. Bu durum, hane halklarını paralarını bankada tutmaya ve tasarrufa yönelmeye itiyor.
Yapısal Sorunlar ve Yatırımcı Güvensizliği
Çin’in hisse senedi piyasası, yaklaşık 35 yıl önce devlet projeleri için fon toplama amacıyla kuruldu. Bu durum, piyasanın yapısını temelden etkiledi. Analistlere göre, bu yapısal sorunlar çok fazla hisse senedi satışına ve halka arz sonrası kötü şirket davranışlarına yol açtı. Yatırımcılar, devlet kontrolündeki şirketlerin hissedarlardan ziyade devlete karşı sorumlu olduğu algısını taşıyor. Özel şirketlerin de küçük yatırımcıları umursamaması bu güvensizliği pekiştiriyor.
Zayıf Borsa Performansı ve Tasarruf Alışkanlığı
Çin’in ana hisse senedi endeksi olan CSI 300, son on yılda S&P 500 gibi küresel endekslere kıyasla oldukça zayıf bir performans sergiledi. Örnek olarak, bir on yıl önce S&P 500’e yatırılan 10.000 dolar 30.000 doların üzerine çıkarken, CSI 300’e yatırılan aynı miktar sadece 13.000 dolar oldu. Bu durum, halkı hisse senetleri yerine bankada nakit tutmaya yöneltti ve %35 gibi yüksek bir tasarruf oranının korunmasına katkı sağladı. Yetkililer bu durumu tersine çevirmek ve tüketimi artırmak için baskı altında olsa da, yatırımcı güvenini hızla geri kazanmak zor görünüyor.
Düzenleyici Çabalar ve Gelecek
Hükümet, piyasayı daha çekici hale getirmek için adımlar atıyor. Halka arz (IPO) süreçleri sıkılaştırıldı, dolandırıcılıkla mücadele artırıldı ve şirketlere daha yüksek temettü ödemeleri için baskı yapıldı. Bu çabalar kısmen etkili oldu; 2024’teki IPO sayısı 2023’e göre üçte bire düştü ve şirketler temettü ödemelerini %9 artırdı. Ancak analistler, güvenin tam olarak tesis edilmesi için daha uzun bir süreye ihtiyaç olduğunu belirtiyor ve piyasa performansı için asıl “acil çözümün” borsada yaşanacak kalıcı bir toparlanma olduğunu düşünüyorlar.



