Blockchain’in her gün yeni kullanım durumları ortaya çıkıyor. Bu teknoloji, hayatımızin her köşesini işgal edebilecek kadar çok yönlüdür. Ya da muhtemelen yapay zeka dediğimiz şey bu olsa gerek. Her neyse, mesele şu ki, blockchain teknolojik bilgi birikiminin imkanı göz önüne alındığında, evrenin büyüklüğünü dikkate almak gibi bir şey. Her zaman sınırlarını tanımladığınızı varsayalım, bir kez daha genişlemesi olasıdır.
Kuşkusuz, ICO önerilerinin çoğunluğu kâğıt üzerinde yazılan düşünceler olsa da, yine de denemek için heyecan vericidir. Nisan ayındayız ve bu yıl şu ana dek 171 ICO ortaya çıktı ve 6 milyar dolara yakın sermaye topladı. Tüm bu sermaye ile ne yapacakları muamma, çünkü on ICO’nun dokuzunun çuvalladığı bilinen bir gerçektir.
Çok fazla meselenin kasıtlı olarak belirsiz olduğu bir dünyada, teknolojik uzmanlığınız ile başarılı olmak için bir şey yapmak istediğizde ve bunu doğru projelendirdiğizde insanlar projenize yatırım yapabiliyor. Ancak arkasında sağlam ve adanmış bir ekip ve uzman kadrosu olmadığı sürece, projeniz bir kâğıt üzerindeki bir kavram düşüncesinden başka bir şey değildir.
Sürekli Değişen Zamanlarda Yaşıyoruz
Günümüzde coğu insan, sabah kalkar kalkmaz çevrimiçi ortamda geziniyor, işlemleri online yapıyor ve haberleri artık kağıt gazetelerden değil internetten takip ediyor. Hatta öyleki bir insanın neredeyse yaşayıp yaşamadığına internetten takip ediyoruz. Şu an bilgilere ulaşmak kolay ayrıca bilgiler ciddi bir şekilde değerli bir metaya dönüşmüş durumda.
Cambridge Analytica’dan bu yana – hatta o zamandan önce bile – tüketiciler, reklam verenlerin akıllarını okumasını sevmediklerini fark ettiler. Mobil bir sohbette geçen yeni bir tost makinesi kelimesinin sosyal medyada tost makineleriyle ilgili reklamlara sebep olduğunü gördüklerinde rahatsızlık duydular. Ayrıca bakınız: Facebook Kripto Para Hazırlığı mı Yapıyor?
Birilerin sizi takip etmesi şüphesiz insanın huzurunu kaçırıyor ve açıkçası, biran önce bunun durdurulması gerekiyor. Bu akbaba benzeri veri aracıları ve reklamcıları, AB’nin GSYİH’sı (çevrimiçi işletmelerin çoğunluğunun kalbine korku veren dört mektup) tarafından kontrol edilecektir. Ancak bu, verilerin kullanımı ve erişilebilirliğini sınırlasa da, İsrail menşeli ICO MaxData’nın kurucusu Jaron Seijffers‘a göre, yine de tüketicilerin kazanma olasılığı çok yüksek değil. İşte nedeni:
Mevcut Facebook veri skandalı, insanların kendi verilerinin değerinin farkında olmaya başladığını gösteriyor. Hükümetler harekete geçmeye başladı ve GSYİH, AB’nin mevcut düzenlemeleri, tüketiciler için oyun alanını iyileştirme yoludur. Bu değişiklikler, şirketlerin belirli tüketicileri hedefleme kabiliyetini azaltmakta ve büyük olasılıkla müşteri edinme maliyetlerini arttıracak ve bu da tüketiciler için nihai ürün fiyatlarında ek bir fiyat artışına sebep olacaktır.
Böylece, daha fazla gizlilik kazanacağız, ancak tüm bunlar ekstra bir maliyete dönüşecek. Blockchain teknolojisi, günü kurtarmak için devreye girmediği sürece..
MaxData, hizmet sağlayıcıları doğrudan bir blockchain aracılığıyla tüketicilere bağlayarak hizmetleri çevrimiçi satın almak ve satmak için daha sağlıklı ve daha verimli bir yol oluşturmayı planlıyor. Bu, aracıları ortadan kaldıracak ve herkes için maliyet verimliliğini artıracaktır.
Hizmet Ekonomisinde Mevcut Durumu Düzeltme
Seijffers, “Mevcut hizmet ekonomisi, pazarlama süreçlerinde büyük verimsizliklere dayanıyor. Tüketicilerin dikkatini çeken şirketler ile servis sağlayıcılar dev veri şirketlerinin pazarlama hizmetlerini yürütmek zorundalar. Bunlar pahalı ve nihai tüketici fiyatları üzerine eklendi. Blockchain’i kullanarak, müşteriler ve tedarikçiler arasında doğrudan anonim işlemlerin gerçekleşmesini sağlayarak, veri aracılarını ortadan kaldırıyoruz. ” diyor.
MaxData ekibi, iki farklı pazara odaklanmayı planlamaktadır: Sigorta ve yardımcı programlar gibi tekrar eden fiyatlar ve de tüketicilerin daha iyi oranlar elde etmek için bir araya geldiği satın alma grupları.
Ama MaxData’yı Facebook, Google veya diğer reklam platformları gibi başka bir veri araçlarından farkı ne olacak? MaxData, tüketicilerin, ihtiyaç duydukları hizmetler ile ne kadar ödeme yaptıkları hakkında anonim olarak bilgi vermelerini sağlar. Bu veriler şifrelenir ve platformda anonim olarak yayınlanır. Bu, şirketlere açık bilgiler verir ve yalnızca daha yüksek dönüşümler sağlayacak alakalı teklifleri göndermesine olanak tanır.
“Süreç şu şekilde işliyor. Tüketiciler alışverişleri hakkında bilgi verirse karşılığinda token ödemesi alıyorlar, bu yüzden sadece yaşam maliyetlerini düşürmekle kalmıyor aynı zamanda, bunu yaparak token kazanıyorlar. ”
Kısaca Win-Win (Kazan-Kazan) Durumu
Tüketiciler, arama yapmak zorunda kalmadan inbox’larına gelen ürün yada hizmeti daha ucuza alırlar ve verilerini sunmaları karşılığında parasal olarak ödüllendirilirler. Servis sağlayıcılar, kaliteli verilere daha ucuz fiyata erişir ve herkes Facebook’tan Google gibi geleneksel veri aracıları dışında mutlu olur.
