Geçtiğimiz ay ABD’de enflasyonunun son 31 yılın en yüksek seviyelerine ulaşmasının ardından, Bitcoin altın tartışmaları yeniden hız kazandı.
Bitcoin altın korelasyonu artıyor!
Küresel olarak, Tüketici Fiyatları Endeksi eşi benzeri görülmemiş bir oranda yükselirken; yatırımcıları da enflasyona karşı bir korunma aracı bulmaya yöneltti. Ve bu da altın ve Bitcoin hayranlarını, bir kez daha hangi varlığın daha iyi bir değer deposu olduğunu tartışmaya sevk etti.
Şimdi bu iki varlığın ortak ve farklı yönlerine dair ortaya atılan bazı görüşlere yer verelim ve aralarındaki korelasyonu inceleyelim.
Altın ve Bitcoin arasındaki benzerlikler
Sınırlı arz
Altın arzı sınırlıdır ve 2140 yılına kadar arzı tükenecek olan Bitcoin (BTC) de öyle. Dolayısıyla Bitcoin ve altın, tüketici fiyatlarının arttığı dönemlerde, sınırlı bir arza sahip olduğu için artan tüketici talebi karşısında değer kazanır.
Stock-to flow (stok akış) modelinde öne sürüldüğü gibi; altın ve Bitcoin’i değerli kılan temel faktörlerden en önemlisi arzlarının sınırlı olması.
Bu popüler modelin arkasındaki fikir, varlığın arzı azaldıkça, fiyatının artacağıdır. Yani model, bir varlığın (stok) mevcut rezervlerinin büyüklüğü ile o varlığın üreticisinin her yıl ne kadar akış yaratabileceği arasındaki orantıyı ortaya koyar.
Stok-akış modeli (stock to flow model – S2F) finansal varlıkların enflasyon oranlarını kıyaslamak için geliştirilen bir modeldir. Piyasada işlem gören söz konusu varlığın miktarının, yıllık arzına bölümünden elde edilir.
İlgili – Güncel Bitcoin fiyat tahmini, geleceği ve beklentiler 2021- 2025
Stock-to-flow oranı olarak adlandırılan bu değişken, bir emtia ya da varlığın, yeni üretim miktarına kıyasla yatırımcılar tarafından tutulan kısmı ile ilgilenir. Örneğin altın stock-to-flow oranı en yüksek varlıktır. Bu yüzden altın fiyatı kısa vadede düşse de uzun vadede hiçbir zaman düşmez.
Bitcoin de altın gibi, yüksek bir stok akış oranı gösterir. Stok akış modelinin yaratıcısı olarak bilinen Plan B, Bitcoin’in Stock-to-flow oranının halving etkinliğinin bir sonucu olarak her dört yılda bir zorunlu olarak belirlendiğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla Stock-to flow (stok akış) modelinin savunucuları, Bitcoin’de de yükseliş eğiliminin uzun vadede devam edeceğine inanıyor.
Ayrıca son zamanlarda uygulanan enflasyonist politikalar, Bitcoin’in merkezi bir otorite tarafından kontrol edilemeyen, sabit bir arza sahip, küresel, merkeziyetsiz bir dijital değer deposu olarak görülmesine yardımcı oldu. Dolayısıyla Bitcoin’in asıl değeri önümüzdeki yıllarda çok daha belirgin bir şekilde ortaya çıkacak.
Değişim aracı olmaları
Bitcoin ve altın hem mal hem de hizmet karşılığında değiştirilebilen varlıklardır. Bununla birlikte, işlevsel bir değişim aracı olmak için Bitcoin’in önce kendisini sağlam bir değer deposu olarak kanıtlaması gerekir. Başka bir deyişle, insanların günlük işlemleri için Bitcoin’i kullanmak istemesi için, önce Bitcoin olarak ödeme almayı ve de bu bakiyeleri elinde tutmayı istemeleri gerekir.
Güvenli liman
Altın ve değerli metaller, hükümet tarafından düzenlenmediği için siyasi ve ekonomik belirsizlik dönemlerinde yatırımcılar tarafından güvenli liman olarak görülür. Altın gibi, Bitcoin de herhangi bir merkezi sisteme bağlı değildir.
Bu nedenle son zamanlarda uygulanan enflasyonist politikalar, altın ve Bitcoin gibi devletler tarafından kontrol edilemeyen, sabit bir arza sahip olan küresel, değişmez ve merkeziyetsiz varlıkları olumlu etkiledi.
Nitekim altın fiyatları, tarihsel olarak yüksek enflasyon dönemlerinde oldukça iyi performans gösterdi. Ancak değerli metalin Bitcoin’e kıyasla bu yılki performansı hiç de iyi değildi.
Şöyle ki; BTC yılın başından bu yana %80’den fazla yükselirken, altın yaklaşık %5 değer kaybetti. Ekim ayında külçe altın sadece %1,5 artarken, en büyük kripto para birimi aynı dönemde yaklaşık %40 arttı.
Aşağıdaki grafik, Bitcoin fiyatını altın fiyatına böler ve bir BTC satın almak için kaç ons altına ihtiyaç duyulacağını gösterir. Oran yükseldiğinde; Bitcoin altından daha iyi performans gösterir. Oran düştüğünde ise, altın Bitcoin’den daha iyi performans gösterir.
Bitcoin’i altından farkı kılan özellikler nelerdir?
Altın, Bitcoin’den çok daha daha düşük bir volatiliteye sahiptir. Bu nedenle muhtemelen altın savunucularının elindeki en geçerli argüman da bu. Ayrıca ekonomik kriz zamanlarında yatırımcılar tarafından daha çok tercih edilir. Dahası kıymetli metal, argümanı destekleyen sağlam bir fiyat istikrarı geçmişine sahip.
Ancak kripto piyasasında kurumsal yatırımcıların varlığı, uzun vadede Bitcoin’in volatilitesini azaltabilir ve piyasanın dinamiğini yumuşatabilir.
Bununla birlikte Bitcoin’e sahip olmak, Bitcoin ile işlem yapmak, satın almak veya satmak altına kıyasla çok daha avantajlıdır. Ve dahası Bitcoin’i güvende tutmak daha ucuz ve daha kolaydır.
Bitcoin ve altın arasındaki korelasyon
Aşağıdaki grafikte korelasyon katsayısını hesaplamak için, 2021 Ekim ayının başından itibaren her iki varlığın dönemsel günlük getirilerini karşılaştırılıyor. Çapraz korelasyon katsayısı 0.24. Yani bu korelasyon biraz düşük olsa da Bitcoin ve altın arasında pozitif bir korelasyon var. Çapraz korelasyon değeri 1’e ne kadar yakınsa, varlıklar o kadar benzerlik gösterir.
İlgili: İyi haber! Bitcoin negatif sapmadan kurtuluyor!
Sonuç olarak;
Eskiden Bitcoin altın arasında ya negatif korelasyon ya da sıfır korelasyon vardı. Bununla birlikte mevcut eğilimler, enflasyondan korunma olarak algılanan değerler açısından bakıldığında, iki varlığın bir dereceye kadar ortak hareket etmeye başladığını gösteriyor.
Kripto paranın benimsenmesi artarak büyümeye devam ediyor ve Bitcoin’in yatırım getirisi altını geçmeye devam ediyor. Bu nedenle, Bitcoin’in tam anlamıyla ana akım bir geleneksel varlık haline dönüşmesini engelleyen tek şey aşırı değişken olması. Nitekim insanları hem korkutan hem de bu piyasaya çeken şey, Bitcoin’in, zaman içindeki istikrarlı yükselişiyle birlikte yine bu volatil doğası.
Kripto piyasasında, aylar içinde bir tokenin piyasa değeri sıfırdan milyar dolarlara çıkabilir. Bu da insanları cezbeden kripto piyasasına çeken en önemli dinamiklerden biri.
Bitcoin daha az volatil olsaydı ve diyelim ki, fiat para birimleri ve değerli metallerde olduğu gibi, Bitcoin için de 10 dolarlık bir artış olağanüstü bir durum olsaydı; kripto paranın kitlesel kabulu kaçınılmaz olurdu.
Artık fiat para birimlerine ihtiyacımız olmaz, bunun yerine düşük volatilite ve öngörülebilir kripto para birimine ihtiyaç duyardık. Belki de bu Bitcoin olmazdı. Ancak Solana gibi yaygın bir şekilde kabul gören bir kripto veya başka bir yeni nesil kripto para da olabilirdi.
