Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), Bitcoin hakkında yayımladığı yeni bir raporda, kripto paranın ekonomik eşitsizliği artırdığına ve regülasyona ihtiyaç duyduğuna dair görüşler sundu. ECB yönetici direktörü Ulrich Bindseil ve danışman Jürgen Schaaf tarafından kaleme alınan “Bitcoin’in Dağıtım Sonuçları” başlıklı rapor, kripto para birimlerinin özellikle erken benimseyenlerin yararına olduğu ve bunun da ekonomik dengesizlikleri derinleştirdiği iddialarını içeriyor.
Raporda, Bitcoin’in ekonomik üretkenliği artırmadığı ve yalnızca ilk kullanıcıların fayda sağladığı öne sürülüyor. Bununla birlikte, Bitcoin’e yönelik bu eleştiriler, kripto dünyasındaki bazı isimler tarafından sert bir şekilde karşılandı. Örneğin, Bitcoin platformu Swan Bitcoin’in yönetici direktörü John Haar, ECB’nin Bitcoin’i yanlış tanıttığını ve fiat para birimlerinin sorunlarını göz ardı ettiğini belirtti. Haar, fiat paraların da benzer şekilde ekonomik potansiyeli artırmadığını vurgulayarak, “Fiat para biriminin havadan yaratılması, ekonominin üretken potansiyelini artırmaz. Bu durum, mevcut para sahiplerinin zararına bir yeniden dağıtım vergisi gibi işliyor” dedi.
Haar, Bitcoin’in varlığının, sürekli enflasyon altında olan fiat paraların değer kaybına karşı bir koruma sağladığını da ekledi. “Eğer ECB, kendi fiat para birimlerinin varlığının yoksullaşmaya neden olduğunu iddia ediyorsa, bu durum ECB’nin kendi para yönetimini sorgulatır” ifadelerini kullandı. Fiat para birimlerinin sınırsız bir şekilde basılabilir olması, eleştirmenler tarafından bu tür paraların ulusal para birimi olarak kullanılmasının uygun olmadığı yönünde bir argüman olarak sunuluyor. Bitcoin’in ise 21 milyon birimlik sert bir arz sınırı bulunuyor.
ECB’nin raporundaki bir başka önemli nokta ise, erken benimseyenlerin, daha sonra gelenlerin zararına fayda sağladığı iddiası. Haar, bu durumun yalnızca Bitcoin için geçerli olmadığını, hisse senedi ve gayrimenkul gibi diğer yatırım araçları için de benzer şekilde geçerli olduğunu savundu. “Microsoft hisselerini erken alanlar, geç alanların aleyhine kazanç sağlıyor. Bu durumu reddederiz” diyen Haar, emlak fiyatlarının da yıllar içinde arttığını ve bunun daha önceki alıcıların yararına olduğunu belirtti.
Haar’ın vurguladığı bir diğer nokta da, ABD Merkez Bankası Minneapolis’in, Bitcoin gibi varlıkların yüksek vergiye tabi tutulması veya tamamen yasaklanması gerektiğine dair önerilerde bulunduğuydu. Haar, bu tür yaklaşımların piyasa dinamiklerini olumsuz etkileyeceğine dikkat çekti.
Sonuç olarak, ECB’nin Bitcoin hakkındaki eleştirileri, kripto para dünyasında geniş yankı uyandırmış durumda. Bu tartışmalar, Bitcoin ve diğer kripto paraların geleceği hakkında daha geniş bir perspektif sunma potansiyeli taşırken, geleneksel finansal sistemlerle olan ilişkisini de sorguluyor. Kripto para birimlerinin benimsenmesi ve regülasyonu konusunda daha derinlemesine bir diyalog gerektiği aşikar.
