Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Avrupa Birliği, Çin’den ithal edilen tüm elektrikli araçlara (EV) %35,3’e kadar tarife uygulama kararı aldı. Bu karar, Avrupa Komisyonu tarafından yapılan ve Çinli EV üreticilerinin haksız devlet sübvansiyonları aldığına yönelik bir yıl süren bir araştırmanın ardından geldi.
Sübvansiyonların, piyasayı çarpıttığı ve Çinli üreticilere Avrupa otomobil üreticileri karşısında haksız bir avantaj sağladığı belirtiliyor. Fransa, İtalya, Yunanistan ve Polonya bu tarifeleri desteklerken, Almanya, Macaristan, Malta, Slovakya ve Slovenya karşı çıktı. Almanya, bu durumun, birçok üreticisinin Çin pazarına olan bağımlılığını olumsuz etkileyebileceğinden endişe ediyor.
Çin’in Tepkisi
Avrupa Komisyonu, Çin’in AB’nin endişelerini gidermesi durumunda tarifelerin kaldırılabileceğini belirterek müzakerelere kapıyı açık bıraktı. Ancak Çin, tarifeleri “korumacı” olarak nitelendirerek karşı önlemler almakla tehdit etti. Komisyon, herhangi bir çözümün Dünya Ticaret Örgütü (WTO) kurallarına uyması ve etkili bir şekilde uygulanması gerektiğini vurguladı.
Yeni önerilen tarifeler, AB’nin halihazırda ithal otomobillere uyguladığı %10’luk gümrük vergisine eklenerek yürürlüğe girecek. En yüksek tarifeler (yaklaşık %35,3), soruşturmaya katılmayan Çinli EV üreticilerini hedef alırken, Çin’de otomobil üreten ancak Çinli olmayan Tesla gibi şirketler için oran %7,8 civarında olacak.
Volkswagen temsilcisi, tarifelerin “yanlış bir yaklaşım” olduğunu belirterek, Çin ile bir ticaret savaşının zararlı sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Alman Otomotiv Endüstrisi Derneği (VDA) de tırmanmaya karşı uyarılarda bulundu. VDA Başkanı Hildegard Müller, her iki tarafın da bu kararı yeniden gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı.
Küresel Ticaret Üzerindeki Etkileri
AB ve Çin arasındaki uzun süren ticaret savaşı, küresel anlamda büyük sonuçlar doğuruyor. Pekin, Avrupa’dan yapılan brendi, süt ürünleri ve domuz eti ithalatlarıyla ilgili soruşturmalar başlattı. Bu, artan gerilimlerin ortasında daha fazla malın etki alanına girmesiyle sonuçlanabilecek bir “karşılıklı yaptırım” senaryosunu gündeme getiriyor.
İspanya Ekonomi Bakanı Carlos Cuerpo, müzakerelerin açık kalmasını talep ederek tarifelerin yürürlüğe girmesini önlemeyi umduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis’e yazdığı mektupta, yaptırımlar yerine sürekli diyalog çağrısında bulundu. Slovakya ve Macaristan da İspanya’ya katılarak tarifelere karşı çıktılar ve bunun kendi ekonomilerine zarar verebileceğini belirttiler.
Çin’in Ekonomik Karşı Önlemleri
Bu ticaret gerginlikleri içinde, Çin kendi ekonomik sorunlarıyla da başa çıkmaya çalışıyor. Çin Halk Cumhuriyeti’nin 75. yıl dönümünde, Golden Week tatili sırasında birçok ekonomik önlem hayata geçirildi. Bu önlemler arasında mülk sektörüne yardım, düşük gelirli vatandaşlara nakit yardımları ve artan kamu harcamaları bulunuyor.
Çin Merkez Bankası (PBOC), son aylarda baskı altında kalan hisse senedi piyasasını desteklemek için birkaç finansal araç da tanıttı. Bunlar arasında 800 milyar yuan (yaklaşık 114 milyar dolar) değerinde bir finansman paketi bulunuyor. Bu paket, sigorta şirketleri, aracılar ve varlık yöneticilerinin hisse alımlarını destekleyerek piyasayı stabilize etmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor.
Merkez bankası, bankaları daha fazla kredi vermeye teşvik ederek ülkenin ekonomik toparlanmasına destek olmaya odaklanıyor. PBOC’nin açıklamalarından iki gün sonra, Xi Jinping, Çin’in en üst düzey liderlerinin bulunduğu Politbüro’nun acil bir toplantısına başkanlık etti ve hükümet harcamalarını artırma sözü verdi.
Çin’in borsa endeksleri bu gelişmelere güçlü bir tepki verdi. Şanghay Bileşik Endeksi, Golden Week tatilinden bir gün önce %8’den fazla artış gösterdi ve bu, endeksin 2008 küresel finansal krizinden sonraki en büyük günlük kazancı oldu. Beş gün boyunca, endeks %20 değer kazandı. Hong Kong’daki Hang Seng Endeksi de, Şanghay piyasaları kapandıktan sonra %6’dan fazla yükseldi.