Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
JP Morgan Chase’in blockchain birimi Kinexys, S&P Global Commodity Insights ve diğer karbon uzmanlarıyla iş birliği yaparak tokenleştirilmiş karbon kredileri sunmaya hazırlanıyor. Bu hamle, bankanın gerçek dünya varlıklarının (RWA) tokenizasyonu alanındaki erişimini derinleştiriyor ve büyüyen küresel bir pazara bağlanıyor.
JP Morgan Chase’in Tokenleştirilmiş Karbon Kredisi Girişimi
ABD bankası, kayıt sistemlerinde listelenen karbon kredilerini tokenleştirmek için S&P Global Commodity Insights, EcoRegistry ve Uluslararası Karbon Kayıt Kurumu ile ortaklık kuracak. JP Morgan Payments’ın doğal kaynak danışmanlığı başkanı Alastair Northway, “Gönüllü karbon piyasası inovasyon için olgunlaşmış durumda,” dedi ve ekledi:
“Tokenizasyon, temel altyapının bütünlüğüne güven katacak küresel olarak birlikte çalışabilen bir sistemin geliştirilmesini destekleyebilir. Bu teknoloji, daha fazla bilgi ve fiyat şeffaflığını destekleyebilir, bu da nihayetinde piyasada daha fazla likiditeye yol açabilir.”
Şirketler, kredilerin hareketlerini denetleyecek ve blok zinciri teknolojisinin, kredilerin ilk ihracından emekli edilmesine kadar sahipliğin ve işlemlerin takibine uygulanıp uygulanamayacağını araştıracaklar.
Tokenleştirilmiş Karbon Kredileri Ticarette Verimliliği Artırmayı Hedefliyor
JP Morgan Chase, çoğunlukla müşterilerini hedef alan çeşitli tokenizasyon biçimlerini sunan önde gelen ana akım bankalardan biri olmuştur. Banka yakın zamanda patentli JPMD mevduat tabanlı tokenını Base zincirinde piyasaya sürmeye hazırlandı.
Tokenizasyon, ana akım finans şirketleri arasında uzlaşma ve sahiplik kanıtı için daha verimli bir araç olarak bir trend olmaya devam ediyor. Karbon kredilerinin tokenleştirilmiş bir biçimi, verimsizlikleri düzene sokabilir ve sahipliği takip etmek için standart bir yol sunabilir. JP Morgan Chase, kredilerin satıcılar ve alıcılar arasında sorunsuz bir şekilde hareket ettiği, merkezi uzlaşmaya gerek kalmayan tek bir tokenleştirilmiş karbon ekosistemi umuyor.
Karbon kredileri, atmosfere ya salınmayan ya da çıkarılan bir metrik ton emisyonu temsil eder. Tokenlar, bazı kirletici işletmelerden talep edilen karbon ofsetlerini temsil edecektir. 2025 itibarıyla küresel karbon kredisi piyasasının değeri 933,23 milyar dolar olup, 2030 yılına kadar trilyonlara ulaşması bekleniyor. Piyasa, gerçekte kirliliği azaltmayı desteklemeden yeşil aklama iddiaları nedeniyle hala bazı şüpheciliklerle karşı karşıya.
Zincir Üstü Projeler ve Kurumsal Katılımın Önemi
Tokenleştirilmiş karbon kredileri, bir dizi blok zinciri projesinin kullanım durumlarından biridir. Şu ana kadar tokenleştirilmiş karbon ticareti, birleşik bir standart olmadan gayri resmi olarak gerçekleşti.
Karbon ofset piyasasına maruz kalma sunan tokenlar, ReFi (Yenileyici Finans) olarak da bilinir. Şu anda, değerleri diğer anlatı tokenlarına kıyasla düşüktür, ancak tokenleştirilmiş ekolojik projelere bir miktar talep vardır.
Karbon kredileri genellikle büyük işletmelerin yetki alanında olduğundan, daha güvenilir tokenizasyon ve uzlaşma sunan az sayıda platform bulunmaktadır. JP Morgan Chase’in katılımı, karbon kredisi zincir üstü piyasasının ortak bir standarda doğru yeni bir ivme kazanması için ihtiyaç duyduğu sarsıntı olabilir.
Karbon kredilerine olan talebin ana itici gücü, dünyanın en büyük şirketlerinden bazılarının yaptığı net-sıfır taahhüdüdür. 2030 kesim tarihi sadece beş yıl uzakta olup, karbon ofsetlerine olan talebin aniden artması beklentilerini tetikliyor. Karbon ofsetleri, kirlilik önleme eyleminin türüne ve verimliliğine bağlı olarak ton başına 1 ila 100 dolar arasında değişebilir. Önümüzdeki yıllarda şirketler, karbon emisyonu kotasını karşılamak için ofset alımlarını genişletmek zorunda kalabilirler.
Sonuç:
JP Morgan Chase’in tokenleştirilmiş karbon kredisi pilot programı, geleneksel finansın RWA tokenizasyonuna olan ilgisini ve bu alandaki potansiyeli vurguluyor. Bu girişim, karbon kredisi piyasasında verimliliği, şeffaflığı ve likiditeyi artırarak, sektörde ortak bir standardın oluşmasına önemli bir katkı sağlayabilir. Kurumsal katılımın artmasıyla, karbon ofsetlerinin küresel net-sıfır hedeflerine ulaşmada daha büyük bir rol oynaması bekleniyor.