Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Birleşik Krallık, kendisini finansal yenilikte bir lider olarak görmeyi seviyor. 2010’dan bu yana hükümet, yeşil finans, renminbi ticareti, sukuk ihracı ve en son olarak kripto konusundaki hedeflerinden bahsediyor.
Ancak gerçekler bu söylemlerle uyuşmuyor. Diğer ülkeler bu yıl blok zinciri ve dijital varlıklarla büyük ilerlemeler kaydederken, Birleşik Krallık pek de ilgili görünmüyor.
Blok zinciri tahvilleri ve kripto yeniliği hakkında konuşmalar genelde sadece lafta kalıyor. 2022’de dijital tahviller, geleneksel yöntemlerle toplanan 7,3 trilyon dolarlık fonun yalnızca %0,02’sini oluşturdu.
Devlet borcunu veya tahvillerini blok zinciri kullanarak ihraç etme fikri ise şüpheyle karşılanıyor. Hükümetin Bitcoin’in yaygın kullanımına karşı olduğu göz önüne alındığında, bu ilgisizlik daha da belirgin hale geliyor.
Birleşik Krallık’ın Değişime Direnci
Birleşik Krallık Borç Yönetimi Ofisi (DMO), blok zinciri teknolojisinde pek bir fayda görmüyor. İhracatçılar, bunun ana işlerinden, yani tahvil ihraç etmekten dikkat dağıtıcı bir unsur olduğunu düşünüyor.
Yatırımcılar da pek ilgilenmiyor. Dijital tahvil platformları uyumsuz ve bu standart eksikliği, ikincil piyasaların büyüme şansını öldürüyor.
Kripto girişimleri? Onlar neredeyse tamamen dışlanmış durumda.
Birleşik Krallık finansal piyasası, aşırı düzenlenmiş ve büyük bankalar ile finansal kurumlar, kendilerini devre dışı bırakabilecek bir teknolojiyi benimsemekte isteksiz. Bu durum, tavuk ve yumurta meselesine dönüşüyor.
Dijital tahvillerin maliyetlerini haklı çıkarması için büyük bir ihraç hacmine ihtiyacı var, ancak entegre sistemler olmadan kimse riske girmiyor. Bu nedenle, hiçbir şey değişmiyor.
Eğer hükümet blok zinciri tahvillerini teşvik etmek istese bile, bunları bankaların eski sistemlerine entegre etmek son derece maliyetli.
Avustralya borsa benzer bir girişimde bulundu ve bu 171 milyon dolarlık bir başarısızlıkla sonuçlandı.
Düzenleme Sorunu
Düzenleme başka bir mesele. Birleşik Krallık’ın kriptoya yaklaşımı yavaş ve tutarsız.
Finansal Davranış Otoritesi (FCA) bazı çabalar gösterdi, kara para aklama protokolleri uyguladı ve kripto reklamcılığı üzerinde sıkı kurallar getirdi. Ama durum bu kadarla sınırlı.
Sadece küçük bir kripto varlık seti düzenlenmiş durumda, bu da yatırımcıları ve işletmeleri neyin izinli, neyin izinli olmadığı konusunda karanlıkta bırakıyor. AB ile karşılaştırıldığında, Birleşik Krallık oldukça yüzeysel.
Avrupa Birliği’nin Kripto Varlıklar Pazar Düzenlemesi (MiCA), tüketici koruma ve piyasa istikrarı gibi her şey için net yönergelerle çok daha kapsamlı.
Birleşik Krallık, MiCA’ya karşı bir hoşnutsuzluk belirtti çünkü bunun kripto gibi yeni bir teknoloji için kapıları biraz fazla açtığını düşünüyor.
Birleşik Krallık Yatırımcıları Kriptoya İlgisiz
Birleşik Krallık yatırımcıları da piyasaya girmekte acele etmiyor. Kripto varlıklarının bilinen dalgalanması onları temkinli hale getirdi.
Perakende katılımı önemli ölçüde düştü. Buna hükümetin vergi değişiklikleri de eklenince durum daha da netleşiyor.
Nisan ayından itibaren, kripto varlıkları için vergi muafiyeti 6,000 sterlin’den 3,000 sterlin’e düşürüldü. Bu, Bitcoin ve benzeri varlıkları çok daha az çekici bir yatırım haline getiriyor.
Kimse zaten bu kadar öngörülemez olan bir şeye yatırım yapma riskini almak istemezken, potansiyel vergi yükü bu kadar yüksekken neden böyle bir riski üstlensin ki?
Medya ise kriptoyla ilgili başarısızlıklar, dolandırıcılıklar ve sahtekarlıklarla dolu hikayelerle dolup taşıyor. Bu hikayeler o kadar uzun süre baskın çıktı ki, olumlu haberler hızla arka planda kalıyor.
Birçok insan için kripto, sadece suçlular ve dolandırıcılar için bir oyun alanı.
Kültürel olarak, Birleşik Krallık riskten kaçınan bir yapıya sahip. ABD veya Asya piyasalarından farklı olarak, Birleşik Krallık spekülatif yatırımlar konusunda daha temkinli davranıyor. Bu muhafazakar yaklaşım açıkça kriptoya da yansıyor.
Sonuç olarak, hükümetin blok zincirine olan ilgisi en iyi ihtimalle yüzeysel görünüyor ve finansal sektörde değişim için pek bir motivasyon yok. Bu muhtemelen asla olmayacak.
Çünkü Britanyalıların bilinen bir özelliği varsa, o da fikirlerini pek değiştirmemeleridir.
