Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Küresel bankacılık sisteminin temel taşlarından biri olan SWIFT, 2025 yılında dijital varlıklarla ilgili yeni bir deneme sürecine gireceğini duyurdu. Bu süreç, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’daki bankaların katılımıyla gerçekleşecek ve dijital varlıkların nasıl entegre edileceğine dair önemli adımlar atılacak.
SWIFT, 3 Ekim’de yaptığı açıklamada, bu denemelerin dijital varlıkların ve para birimlerinin bir arada kullanılmasına yönelik olarak tasarlandığını belirtti. Denemeler, çok sayıda dijital para ve varlık içeren işlemler üzerinde yapılacak ve bankacılık ağının finansal kuruluşlara bu varlık sınıflarına ve para birimlerine birleşik erişim sunmasını hedefliyor.
Hedefler ve Kullanım Durumları
Denemelerin başlangıçta odaklanacağı kullanım durumları arasında ödemeler, döviz, menkul kıymetler ve ticaret bulunuyor. Bu kullanım senaryoları, çoklu defterler arasında “teslimat karşılığı ödeme” ve “ödeme karşılığı ödeme” işlemlerini kolaylaştırmayı amaçlıyor. SWIFT’in bu adımı, dijital varlıkların dünya çapında benimsenmesini artırmayı ve finansal hizmetlerin daha erişilebilir hale gelmesini hedefliyor.
Kırılgan Dijital Ekosistem
SWIFT, dijital varlık ekonomisindeki hızlı büyümeye ve birbirine bağlı olmayan platformların sayısındaki artışa dikkat çekiyor. Bu durum, giderek “parçalı bir manzara” oluşturmakta ve küresel benimseme açısından ciddi engeller teşkil etmekte. SWIFT’in açıklamasına göre, bu tür bir parçalanma, karmaşık bir “dijital adalar” ağı yaratıyor.
Bu noktada SWIFT, benzersiz konumunu kullanarak bu farklı ağları birbirleriyle ve mevcut fiat para birimleriyle entegre etmeyi planlıyor. Böylece, global topluluk, dijital varlıklar ve para birimlerini geleneksel değer biçimleriyle birlikte sorunsuz bir şekilde kullanabilecek.
Gelecek Perspektifi
SWIFT’in dijital varlık denemeleri, bankacılık sektöründe önemli bir değişimi temsil ediyor. Dijital varlıkların yükselişiyle birlikte, bankaların bu yeni ortamda nasıl yer alacakları ve mevcut sistemleri nasıl uyarlayacakları büyük bir merak konusu. Bu denemeler, dijital varlıkların geleneksel finansal sistemle entegrasyonunu kolaylaştırarak, kullanıcıların ve işletmelerin daha hızlı, daha güvenilir ve daha şeffaf işlemler yapabilmelerini sağlayabilir.
SWIFT’in bu adımı, bankaların dijital varlıkları daha etkin bir şekilde kullanabilmesine olanak tanıyacak ve finansal hizmetlerdeki dönüşüm sürecine önemli katkılar sağlayacak. Henüz hangi dijital varlıkların bu denemelere dahil olacağı konusunda net bir bilgi verilmemiş olsa da, bu süreç finansal sistemin geleceğini şekillendirmede kritik bir rol oynayacak gibi görünüyor.
Sonuç olarak, SWIFT’in dijital varlık denemeleri, küresel finansal sistemdeki dönüşüm için önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Bankaların bu sürece katılımı, dijital varlıkların benimsenmesini ve kullanılabilirliğini artıracak, böylece gelecekte finansal hizmetlerin daha kapsayıcı ve erişilebilir hale gelmesine katkıda bulunacaktır.
