Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Kripto dünyasında kuantum hesaplama tehdidi uzun zamandır tartışılıyor. Ancak Tether CEO’su Paolo Ardoino, bu korkuların abartıldığını ve Bitcoin’in çöküşe sürüklenmeyeceğini savunuyor. Aksine, kuantum bilgisayarların gerçekten güçlü hale gelmesi durumunda, unutulmuş cüzdanları ele geçirerek kaybolmuş Bitcoin’leri yeniden dolaşıma sokabileceğini öne sürüyor.
Kuantum Tehdidi Gerçek mi?
Bitcoin’in kriptografik güvenliği, bugünün klasik bilgisayarlarının çözemeyeceği kadar karmaşık matematiksel problemler üzerine kurulu. Ancak gelişmiş kuantum bilgisayarlar, Bitcoin’in kullandığı ECDSA (Eliptik Eğri Dijital İmza Algoritması) sistemini kırabilecek potansiyele sahip.
Buna rağmen Ardoino, panik yapmaya gerek olmadığını belirtiyor. Ona göre, Bitcoin geliştiricileri kuantum hesaplama gerçekten tehlike yaratmadan önce “kuantum dirençli adresler” sistemini devreye sokacak. Yani aktif Bitcoin cüzdanları, daha güvenli bir yapıya kavuşturulacak ve kullanıcılar varlıklarını güvenli adreslere taşıyabilecek.
Ancak buradaki ilginç nokta şu: Satoshi Nakamoto hayatta değilse ve cüzdanlarına erişemiyorsa, kuantum bilgisayarlar onun Bitcoin’lerini kırarak tekrar dolaşıma sokabilir. Ardoino’ya göre bu durum, Bitcoin’in 21 milyonluk arz sınırını değiştirmez ama piyasada yeni bir hareketlilik yaratabilir.
Kuantum Hesaplama Yarışı Hız Kazanıyor
2025 itibarıyla kuantum bilgisayarlar büyük bir ivme kazandı. Bu alanda en büyük oyuncular arasında Microsoft, PsiQuantum ve ABD Savunma Ajansı DARPA bulunuyor. Özellikle DARPA’nın Quantum Benchmarking Initiative (QBI) projesi, 2033 yılına kadar endüstriyel ölçekte kullanılabilecek kuantum makineleri geliştirmeyi hedefliyor.
Microsoft, süper iletken topolojik kubitler üzerine çalışarak hata oranlarını en aza indirmeye çalışırken, PsiQuantum silikon bazlı fotonikler kullanarak elektrondan ziyade fotonlarla hesaplama yapmaya odaklanıyor.
Son dönemde Oxford Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği ölçeklenebilir kuantum teleportasyon deneyleri, büyük ölçekli kuantum ağlarının mümkün olabileceğini kanıtladı. Araştırmacılar, fiziksel nesneleri hareket ettirmeden optik ağlar üzerinden veri gönderebileceklerini gösterdi.
Bugünün kuantum bilgisayarları hâlâ gürültülü (yani hata oranı yüksek), ancak mantıksal kubitler gibi yeni sistemler sayesinde hata düzeltme mekanizmaları geliştiriliyor. Bu gelişmeler, yakın gelecekte kuantum bilgisayarların tahmin edilenden daha hızlı bir şekilde devrim yaratabileceğini gösteriyor.
Bitcoin’in Geleceği: Kuantuma Karşı Dirençli Adresler
Kuantum hesaplamanın Bitcoin için en büyük tehdidi, şifreleme sisteminin kuantum algoritmaları tarafından kolayca çözülebilecek olması. Ancak geliştiriciler, şimdiden kuantuma karşı dirençli adresler oluşturmak için çalışıyor. Bu yeni adres yapıları, Bitcoin’in güvenliğini korumaya yardımcı olacak.
Ancak Ardoino’nun dikkat çektiği nokta şu: Her Bitcoin cüzdanı bu güvenlik önlemlerinden faydalanamayacak. Özellikle kayıp veya unutulmuş cüzdanlar korunmasız kalabilir. Bu, yıllardır dokunulmamış cüzdanlarda saklı Bitcoin’lerin kuantum bilgisayarlar tarafından ele geçirilebileceği anlamına geliyor.
Sonuç olarak, Bitcoin’in 21 milyonluk arz sınırı değişmese de, piyasada büyük miktarda “kaybolmuş” Bitcoin’in yeniden dolaşıma girmesi ihtimali var. Bu durum, fiyat hareketlerini ve piyasadaki dengeleri ciddi şekilde etkileyebilir.
Peki, Bitcoin yatırımcıları ne yapmalı? Eğer kuantum bilgisayarlar gerçekten ECDSA’yı kırabilecek güce ulaşırsa, en iyi savunma yöntemi kuantuma dirençli cüzdanlara erken geçiş yapmak olacak. Geliştiricilerin bu geçişi ne kadar hızlı ve başarılı bir şekilde yapacağı, Bitcoin’in geleceğini belirleyen en önemli faktörlerden biri olabilir.