Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
MicroStrategy’nin kurucu ortağı ve yönetim kurulu başkanı Michael Saylor, 9 Mayıs’ta katıldığı Coin Stories podcast yayınında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Saylor’a göre Bitcoin bugün 150.000 doların üzerinde işlem görmüyorsa, bunun başlıca nedeni kısa vadeli düşünceyle hareket eden yatırımcıların ani kâr beklentisiyle satış yapmaları. “Şu anda bir sahiplik dönüşümü süreci yaşıyoruz,” diyen Saylor, özellikle hükümetler, avukatlar ve iflas yöneticilerinin ellerindeki Bitcoin’leri fiyat yükselince hızla elden çıkardıklarını ifade etti. Bu davranışın, Bitcoin’in gerçek potansiyeline ulaşmasını engellediğini söyledi.
Ancak Saylor, bu durumun geçici olduğunu ve kurumsal yatırımcılar ile ETF’ler aracılığıyla uzun vadeli inanç taşıyan yeni bir yatırımcı kitlesinin devreye girdiğini de belirtti. “Her kriz, Bitcoin’e inanan yeni bir sınıf yaratır,” diyerek bu geçişin, Bitcoin’in bir sonraki fiyat seviyesini aşabilmesi için şart olduğunu vurguladı.
“Bitcoin’i Portföyüne Almayan Şirketler Av Olur”
Saylor’un dikkat çekici bir diğer iddiası ise küçük ve gözden düşmüş halka açık şirketlerin Bitcoin’e yöneldiği yönündeydi. ABD’deki 12.000 halka açık şirketin yalnızca 100’ü işlem hacmini domine ederken, geri kalanın yatırımcılar tarafından neredeyse unutulduğunu belirten Saylor, bu şirketlerin yeniden dikkat çekebilmek için Bitcoin’i bilançolarına eklediğini söyledi. “Artık kimse sizin hissenize ilgi duymuyorsa, Bitcoin sizin için hayatta kalma aracıdır,” dedi.
Ona göre klasik yöntemler—temettüler ve hisse geri alımları—şirketlerin sermayesini tüketiyor ve kriz anlarında onları savunmasız bırakıyor. Bu nedenle firmaların, nakit rezervlerini Bitcoin’e çevirerek dijital olarak bilançolarını dönüştürmeleri gerektiğini savundu.
“Bitcoin, 21. Yüzyılın Rezerv Varlığıdır”
Saylor’a göre altın 19. yüzyılın, devlet tahvilleri 20. yüzyılın ve Bitcoin 21. yüzyılın rezerv varlığı. Bitcoin’in herhangi bir gümrük vergisine, lojistik zincirine veya operasyonel maliyete sahip olmadan global bir değer taşıdığına dikkat çeken Saylor, “Dünya ne kadar kaotik olursa, Bitcoin o kadar değerli hale gelir,” dedi.
Bireysel Yatırımcıya Tavsiye: “Bitcoin Al, Lüks Tüketimi Bırak”
Saylor, bireysel yatırımcılara da cesur önerilerde bulundu: “Paranızı 10’a katlamak mı istiyorsunuz? Bitcoin alın. 100’e mi? Başkasının parasını kullanın. 1000’e mi? Kaldıraçlı başkasının parasını kullanın.” Ancak çoğu kişi için ideal stratejinin, sabit faizli, uzun vadeli ipotek borçlarıyla Bitcoin almak olduğunu savundu.
Ferrari veya yat almak yerine bu harcamaları Bitcoin’e yönlendirmenin daha kârlı olacağını söyleyen Saylor, 2045 yılında Bitcoin’in 13 milyon dolara ulaşabileceğini öngördü. “Bugün satın almadığınız her Bitcoin, gelecekte size 13 milyon dolara mal olacak,” dedi.
“Bitcoin Her Portföyü Geliştirir”
Saylor, Bitcoin’i “finans dünyasının sukralozu” yani her portföyü tatlandıran evrensel bir tatlandırıcı olarak nitelendirdi. Hisse senetlerinden tahvillere, sigorta fonlarından sabit getirili ürünlere kadar her finansal yapıya Bitcoin eklemenin, portföy performansını iyileştirdiğini ileri sürdü.
Hükümet ve Bitcoin: Yeni Bir Dönem Mi Başlıyor?
Amerikan hükümetinin doğrudan Bitcoin almamasını “şaşırtıcı olmayan” şeklinde yorumlayan Saylor, Donald Trump’ın yeniden başkanlık koltuğuna oturmasıyla kabine üyelerinin neredeyse tamamının Bitcoin dostu haline geldiğini söyledi. Beyaz Saray’ın Bitcoin’e “dijital altın” demesi ve “Bitcoin’lerinizi satmayın” çağrısını yapması, onun beklentilerinin ötesinde gelişmeler olarak kayda geçti.
Ancak ona göre Bitcoin’in asıl itici gücü yine küçük ve orta ölçekli şirketlerden gelecek: “En çok kazancı onlar sağlayacak, en az riski onlar alacak ve en hızlı hareket edecek olanlar da yine onlar.”
Bu açıklamalar ışığında sizce Bitcoin, gerçekten geleneksel finansal sistemin yerini alabilecek mi?