Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
BRICS ülkeleri arasındaki ticaret 1 trilyon doları geçti ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bu sayının artmaya devam ettiğini söylüyor. Cuma günü St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu’nda konuşan Putin, genel kurul oturumunda BRICS’in ekonomik ağırlığının arttığını belirtti. TASS’a göre, “Ülkelerimiz arasındaki karşılıklı ticaret cirosu şimdiden 1 trilyon doları aştı ve artmaya devam ediyor,” dedi.
Putin, geçen yıl Kazan’da düzenlenen BRICS zirvesine dikkat çekti; 35 ülkenin katıldığı bu zirve, küresel nüfusun yaklaşık üçte ikisini ve küresel GSYİH’nin yaklaşık yarısını temsil ediyordu. Ona göre, bu ülkeler dünyanın nereye gittiği ve oraya nasıl ulaşılacağı konusunda aynı bakış açısını paylaşıyorlar. BRICS ülkeleri havacılık, nükleer enerji, robotik, yapay zeka, bilgi teknolojileri ve yeni malzemeler gibi alanlarda birlikte yatırım yapıyorlar. Ve bu kapalı bir kulüp değil. Putin, grubun ortak hedefler üzerinde çalışmaya hazır oldukları sürece daha fazla üyeye açık olduğunu söyledi.
Putin, BRICS’i Batı Modellerine Karşı Ekonomik Motor Olarak Destekliyor
Putin, BRICS’in şu anda dünya ekonomisinin %40’ını kontrol ettiğini ve bu payın sadece arttığını söyledi. Bunun “tıbbi bir gerçek” olduğunu iddia ederken, büyümenin çoğunun Küresel Güney’den geleceğini ekledi. Grubun uzlaşma ve eşitlik üzerine kurulu olduğunu vurguladı ve bu tür çalışmalara ne kadar çok ülke katılırsa, gelecek nesiller için o kadar faydalı olacağını savundu. Onun tüm tezi bu: daha fazla katılım, daha az Batı kontrolü.
Putin sahneye çıkmadan önce bile, forum misafirlerine Amerika’nın düşüşünü ve BRICS’in yükselişini net bir şekilde gösteren bir video izletildi. Video, Hollywood tabelasının yandığını, ABD’nin küresel hakimiyetini kaybettiğini simgelerken, BRICS’in küresel kalkınmada yeni bir güç olarak tasvir edildiğini gösteriyordu. Putin’in konuşmasına bu havayla girildi ve mikrofonu eline aldığında bu daha da netleşti.
Oturum yaklaşık 45 dakika geç başladı, ancak başladığında katılımcı listesi yoğundu. Moderatör, Lübnanlı gazeteci Nadim Koteich, paneli çeşitliliğinin Rusya’nın izole olmadığını kanıtladığını söyleyerek tanıttı. Putin’in yanında Endonezya Devlet Başkanı Prabowo Subianto, Çin Başbakan Yardımcısı Ding Xuexiang, Bahreyn Kraliyet Ailesi üyesi Nasser bin Hamad Al-Khalifa ve Güney Afrika Devlet Başkan Yardımcısı Paul Mashatile vardı.
Putin platformu iç ekonomisini de övmek için kullandı. Rusya’nın GSYİH’sinin “karmaşık bir dış ortam” olarak adlandırdığı duruma rağmen küresel ortalamadan daha hızlı büyüdüğünü söyledi. Ülkenin artık petrol ve gaz ihracatına daha az bağımlı olduğunu ve fosil yakıtlardan uzun vadeli bir geçişin parçası olarak Çin ve Hindistan gibi ülkelere daha fazla bağımlı olduğunu belirtti.
Rusya Yapısal Değişiklikleri Hedefliyor, Savaş Ekonomisini Hafife Alıyor
Putin, “Ekonomimiz daha kaliteli, daha karmaşık ve çok yönlü,” dedi. Ardından hükümetinin, yerel işletmeler ve bilim insanlarıyla birlikte bu dönüşümü adım adım desteklemek için zaten bir plan hazırladığını ekledi. Ukrayna’dan bahsetmedi, ancak küresel olarak, Orta Doğu da dahil olmak üzere “tektonik değişikliklerin” yaşandığını belirtti.
Resesyon riskini de atlamadı. “Bazı uzmanlar ve uzmanlar, durgunluk veya hatta resesyon risklerine işaret ediyor,” diye uyardı. “Bunun elbette hiçbir koşulda olmasına izin verilmemeli.” Bu uyarı, Rus üst düzey yetkililerinin hafta boyunca söyledikleriyle örtüşüyor. Ekonomi Bakanı Maxim Reshetnikov ve Sberbank CEO’su German Gref, Rusya’nın %20’lik faiz oranını ve neredeyse %10’luk enflasyonunu büyümeyi aşağı çeken sorunlar olarak gösterdi.
Putin ayrıca savunma harcamalarının Rusya ekonomisinin çökmemesinin ana nedeni olduğu fikrini geri püskürtmeye çalıştı. “Teknolojik egemenlik” konusunu tekrar gündeme getirerek, ülkenin Batı’ya bağımlı kalmadan gelişmeye devam etmesi gerektiğini söyledi. Savunma ve sivil endüstrilerin artık daha fazla bağlantılı olması gerektiğini belirtti.
Bir zamanlar “Rus Davos’u” olarak bilinen SPIEF forumu, eskiden Batılı işletmelerden büyük isimlere ev sahipliği yapıyordu. Ancak o dönem sona erdi. 2022’den bu yana etkinlik, Batı’nın mesafesini korumasına rağmen Asya ve Afrika ile bağları güçlendirmeye daha fazla odaklandı. Putin’in bu dönüşü yüksek sesli ve kasıtlı. Odak noktası artık yaptırımlara dokunmayacak ve Washington ile hizalı olmayan ülkeler.