Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Birleşik Krallık’ta listelenen şirketler arasında kâr uyarıları, 2023 yılının sonundan bu yana en yüksek seviyesine ulaşarak perakende sektörünün de dahil olduğu geniş bir yelpazede baskının arttığını gösteriyor. Şirketler, kâr beklentilerini düşürme nedenlerinin başında hükümet politikalarındaki değişiklikler ve küresel istikrarsızlık gibi makroekonomik faktörleri gösteriyor.
Politik Riskler ve Küresel İstikrarsızlık En Büyük Etken
EY-Parthenon verilerine göre, üçüncü çeyrekte kâr uyarısı yayımlayan 64 şirketin %47’si, bu durumun ana nedeni olarak politika değişikliklerini ve küresel istikrarsızlığı gösterdi. Bu oran, geçen yılki %17’lik seviyeden keskin bir sıçrama yaparak 25 yılı aşkın süredir görülen en yüksek seviyeye ulaştı. Yeni ticaret kuralları ve vergilerin ek yük getirmesi bu durumu körükledi.
- Uyarı yayımlayan firmaların %22’si doğrudan gümrük tarifeleriyle ilgili etkileri referans gösterirken, şirketlerin üçte biri (%33), sözleşmelerin veya siparişlerin ertelenmesi veya iptal edilmesini neden olarak belirtti.
- Öte yandan, firmaların %19’u düşen tüketici güvenini işaret etti ki, bu da 2022’nin sonlarından bu yana görülen en yüksek oran oldu.
Tüketici Güveni Düşüşte ve Perakende Satışlar Yavaşlıyor
Tüketicilerin riskten kaçınan ruh hali, perakende satış rakamlarında da belirginleşti. British Retail Consortium (BRC) verilerine göre, İngiltere’de perakende satış büyümesi Eylül ayında yavaşladı. Tüketiciler zorunlu ihtiyaçlara odaklanırken, isteğe bağlı harcamaları erteledi.
- Toplam perakende satışlar yıllık bazda %2.3 artış gösterdi. Bu, Ağustos’taki %3.1 ve Temmuz’daki %2.5’lik artışın altında kaldı.
- Perakendeciler, bu zayıf performansı inatçı enflasyona, yaklaşan vergi değişiklikleri üzerindeki belirsizliğe ve değişken hava koşullarına bağladı.
- Araştırmalar, Hazine Şansölyesi Rachel Reeves‘in Kasım ayındaki bütçe sunumu öncesinde her dört tüketiciden birinin harcamalarını kıstığını gösteriyor. G7 ülkeleri içinde kişi başına düşen hanehalkı harcamaları, pandemi öncesi seviyelerin altında kalan Birleşik Krallık, en zayıf performansı sergiliyor.
Teknoloji Sektörü Kırılganlığın Öncüsü
Üçüncü çeyrekte en çok kâr uyarısı yayımlayan sektör yazılım ve bilgisayar hizmetleri firmaları oldu. Sektör, bir önceki çeyrekteki altı uyarıya karşılık 10 uyarı ile listenin zirvesinde yer aldı.
- EY-Parthenon ortağı Jo Robinson, yazılım ve bilgisayar hizmetleri sektörünün sözleşme iptalleri ve proje ertelemelerinden sert bir şekilde etkilendiğini açıkladı. Bu firmalar, geniş bir endüstri yelpazesine hizmet verdikleri için genel ekonomik yavaşlamalara ve maliyet kısıtlamalarına karşı oldukça savunmasız durumda.
- Robinson, üretken yapay zekanın (Generative AI) sektör için çift yönlü bir kılıç görevi gördüğünü de belirtti: bir yandan inovasyonu ve verimliliği artırırken, diğer yandan belirsizliği ve riski yükseltiyor. Teknolojik değişimin hızı, müşterileri yeni yatırımlar konusunda daha temkinli hale getirirken, kurum içi yeteneklerin artması standart dış kaynak kullanımını ve lisanslama uygulamalarını bozuyor.
Teknolojinin yanı sıra, medya ve inşaat ve malzemeleri sektörleri de altışar kâr uyarısı ile yüksek sayılar bildirdi.
Şansölye Reeves Zorlu Bir Görevle Karşı Karşıya
26 Kasım’daki Bütçe sunumu yaklaşırken, Hazine Şansölyesi Rachel Reeves, büyümeyi destekleme ve kamu maliyesini düzeltme gibi zorlu bir görevle karşı karşıya. £20–30 milyarlık açığı kapatmak için vergi artışlarına gitmesi yönünde baskı altında kalması bekleniyor, ancak bu tür önlemler tüketici güvenini daha da zedeleme riski taşıyor.
EY-Parthenon’dan Christian Mole, özellikle ağırlama ve perakende sektörlerinin, asgari ücret artışları gibi maliyet artışlarına karşı özellikle savunmasız olduğunu ve birçok firmanın bunları absorbe etmekte zorlandığını kaydetti. Mole, “Tüketici odaklı sektörlerdeki şirketler, daha seçici harcamalar, ertelenmiş alımlar ve daha düşük maliyetli seçeneklere yönelme bildiriyorlar” dedi.
Bu veriler, artan işgücü maliyetleri, ulusal sigorta primleri ve ticaret tarifeleri nedeniyle Nisan ayından bu yana maliyet baskısı hisseden Birleşik Krallık şirketleri için zorlu bir ekonomik iklime işaret ediyor.
Bu kâr uyarıları dalgası, hükümetin yaklaşan Bütçe’sinde ekonomik canlanma ve mali disiplin hedeflerini nasıl dengeleyeceğine dair baskıyı daha da artıracak gibi görünüyor.




