Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Donald Trump, başkanlık koltuğuna geri dönüşünün ardından, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile hızlı bir görüşme planladığını açıkladı. Mar-a-Lago’da Cumhuriyetçi valilere konuşan Trump, Putin’in bir toplantı istediğini doğruladı ve “Ayarlıyoruz, bu savaşı bitirmemiz gerekiyor,” diyerek Ukrayna’daki savaşı sona erdirme niyetini vurguladı. Trump, savaş hakkında “Bu kanlı bir karmaşa,” ifadesini kullanarak bu konuyu öncelikli mesele olarak gördüğünü belirtti.
Trump ve Putin’in Karışık Geçmişi
Trump ve Putin’in geçmişi oldukça karmaşık. Trump’ın ilk başkanlık döneminde, Putin’e yönelik övgü dolu sözleri dünya çapında eleştirilerin hedefi oldu. Trump, Rus lideri “akıllı” ve “dahi” olarak nitelendirmiş, hatta 2018 Helsinki Zirvesi’nde kendi istihbarat ajanslarından çok Putin’in tarafını tutmuştu. Rusya’nın 2016 seçimlerine müdahalesi sorulduğunda Trump, “Başkan Putin, güçlü bir şekilde reddetti,” diyerek tartışma yaratmıştı.
2022’deki Ukrayna işgalinin ardından bile Trump, Putin’in stratejisine “Oldukça akıllıca,” diyerek yine övgüde bulundu. Bu yorumlar, Trump’ın Rus liderine olan yumuşak tutumunun kanıtı olarak değerlendirildi.
Putin ve ABD Doları: Yeniden Dönüş
Putin, Trump’ın dönüşüne sıcak bir yaklaşım gösteriyor gibi görünüyor. Hatta ABD dolarını tahtından indirme planından geri adım attığını açıklayarak, “Doları reddetmiyoruz… sadece kullanımından mahrum bırakıldık,” dedi. Ancak Putin, ABD mali otoritelerini “aptalca” olarak nitelendirerek doların hâkimiyetini tehlikeye attıklarını söyledi.
Bu açıklamaların ardından Trump, BRICS ülkelerini hedef alan sert bir çıkış yaptı ve doların yerine geçmeye çalışacak herhangi bir ülkeye %100 gümrük vergisi tehdidinde bulundu. BRICS, dünya merkez bankası rezervlerinin %40’ından fazlasını kontrol ediyor ve blockchain tabanlı alternatifler üzerinde çalışıyor.
Bitcoin: ABD ve Rusya Arasındaki Yeni Savaş Alanı mı?
Putin, BRICS ülkeleri arasında dağıtık defter teknolojilerini kullanarak ticaret dengesizliklerini çözme planlarını destekledi. Bu, ABD dolarını tamamen terk etmeden zayıflatmanın bir yolu olarak görülüyor. Aynı zamanda Rusya, ulusal bir Bitcoin rezervi oluşturmayı hedefliyor ve bu, ABD’nin küresel ekonomik sistemdeki hâkimiyetine meydan okuyabilir.
Trump ise Bitcoin’i Amerika’nın finansal gücünü artırmak için bir araç olarak görüyor. Ancak Rusya, Bitcoin rezervlerini ABD’den önce kurmayı başarırsa, ekonomik güç dengesi tamamen değişebilir.
Trump ve Putin’in bu finansal hamleleri, iki liderin iş birliği mi yoksa çatışma mı yaşayacağını belirsiz hale getiriyor. Ancak her iki liderin de öngörülemez doğası, küresel ekonomide büyük dalgalanmalara neden olabilir.