Canlı sohbete katılmak, haber, uzman görüşü ve piyasa sinyallerini anında almak için TELEGRAM, TWITTER, FACEBOOK, INSTAGRAM’dan bizi takip edin.
Federal Rezerv Bankası Minneapolis, Bitcoin için bir vergi veya yasak önerisiyle tartışmalara yol açtı. Yeni yayımlanan bir çalışma raporunda, bu tür önlemlerin hükümetin kalıcı birincil açıkları sürdürmesi için gerekli olduğu savunuluyor. Minneapolis Fed, Bitcoin’in alternatif bir varlık sunarak hükümetin mali stratejisini zorlaştırdığını iddia ediyor.
Kalıcı Birincil Açık ve Bitcoin
Birincil açık, hükümet harcamalarının mevcut borçların faiz ödemeleri hariç, gelirleri aştığı durumu ifade eder. 2024 mali yılı için ABD, 1.13 trilyon dolarlık bir birincil açık kaydetti. Araştırmacılar, hükümetin kalıcı birincil açıkla—yıllık gelirlerinden daha fazla harcama yaparak—işletme yeteneğinin Bitcoin’in varlığı nedeniyle engellendiğini öne sürüyor. Bitcoin’in, hükümeti daha dikkatli bütçeleme yapmaya zorlayan bir “denge bütçesi tuzağı” oluşturduğunu belirtiyorlar.
Bitcoin’in Değeri ve Hükümet Menkul Kıymetleriyle Karşılaştırma
Rapor, Bitcoin’i “değersiz kağıt parçaları” olarak tanımlayarak, değerinin somut kaynaklarla bağlantısının olmadığını vurguluyor. Araştırmacılar, Bitcoin’in sabit arzı olan ancak gerçek varlıklar üzerinde herhangi bir hak iddiası bulunmayan bir özel sektör menkul kıymeti olarak sembolik bir anlam taşıdığını belirtiyor. İlginç bir şekilde, Bitcoin ile hükümet menkul kıymetleri arasında bir paralellik kurarak, her ikisinin de “bir şeye talep” oluşturmadığını savunuyorlar. Ancak, hükümet menkul kıymetlerinin temettü getirdiğini vurgulayarak, hükümetin daha fazla “bir şeye talep” basarak değerinin seyreltileceği sonucuna varıyorlar.
Bitcoin’in hükümet menkul kıymetleri için bir alternatif olabileceği endişesi, hükümet borçlarının tek risk almayan yatırım seçeneği olarak kalmasını sağlamak amacıyla Bitcoin’e ya yasak ya da vergi getirilmesi gerektiği görüşünü doğuruyor.
Kripto Toplumunun Tepkisi
Minneapolis Fed’in araştırması, Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından Bitcoin’in yasaklanması yönündeki çağrılarla benzer bir zaman diliminde ortaya çıktı. ECB, Bitcoin’in değer artışının zenginlerin daha da zenginleşmesine yol açarak toplumsal eşitsizliği artırdığına dikkat çekmişti. Kripto topluluğu, bu önerilerin geleneksel finansal sistemlerin Bitcoin’i bir tehdit olarak gördüğünü vurguladığını belirterek tepki gösterdi.
Yatırım stratejisti Lyn Alden, bu araştırmanın, geleneksel finans sistemlerinin Bitcoin konusunda taşıdığı kaygıları açığa çıkardığını ifade etti. VanEck’in Araştırma Başkanı Matthew Sigel de bu görüşü destekleyerek, önerilen yasak ve vergi taleplerinin hükümet menkul kıymetlerinin tek risk almayan varlık olarak kalması ihtiyacından kaynaklandığını belirtti.
Daha Geniş Etkiler ve Tarihsel Bağlam
Bazı uzmanlar, Minneapolis Fed’in raporunu ECB’nin önceki çalışmalarına göre daha teknik olarak güçlü bulmuşken, aynı zamanda raporda ele alınan temel sorunların uzun zamandır bilindiğini de vurguladı. Bir yorumcu, bu modelin muhtemelen doğru olduğunu ve Bitcoin’in yatırımcılar için bir “kaçış yolu” işlevi göreceğinin daha belirgin hale geleceğini ifade etti.
Diğerleri, Fed’in geçmişteki yayınlarına atıfta bulunarak bankanın tonundaki değişikliği dikkat çekti. Messari’nin kurucu ortağı Dan McArdle, Fed’in “Para Bellektir” başlıklı 1996 tarihli bir makalesini hatırlatarak, paranın amacının işlemleri kaydetmek ve takip etmek olduğunu, Bitcoin’in de bunu başarıyla gerçekleştirdiğini belirtti.
Sonuç olarak, Minneapolis Fed’in Bitcoin‘e yönelik vergi veya yasak çağrısı, geleneksel finans sistemleri ile merkeziyetsiz varlıkların yükselişi arasındaki artan gerilimleri vurguluyor. Bu tartışma, mali politika, zenginlik dağılımı ve dijital çağda paranın evrimi hakkında daha geniş kaygıları yansıtıyor.
